Blog

  • Milli Eğitim Bakanlığı ara tatil takvimini açıkladı

    Milli Eğitim Bakanlığı ara tatil takvimini açıkladı

    Yeni eğitim – öğretim döneminin başlamasıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı ara tatil planını açıkladı. 9 Eylül tarihinde başlayan eğitim öğretim takvimi birinci dönemde 17 Ocak 2025 tarihinde sona erecek. İlk ara tatil ise 11-15 Kasım tarihinde düzenlenecek.

    MEB yeni eğitim-öğretim yılında ilk ara tatilin 11-15 Kasım tarihinde yapılacağını açıkladı.

    Yeni eğitim öğretim döneminde okullar 9 Eylül tarihinde açıldı. Birinci dönem 17 Ocak tarihinde sona erecek. Ancak ilk ara tatil 11-15 Kasım tarihinde yapılacak. Ara tatiller hafta sonu ile birlikte toplam 9 gün sürecek.

    İkinci ara tatil ne zaman?
    İkinci dönem ara tatili ise 31 Mart – 4 Nisan tarihleri arasında yapılacak. 20 Haziran 2025 tarihinde ise okullar kapanacak.

    Birinci dönem ara tatili: 11-15 Kasım 2024
    Yarıyıl tatili: 20 Ocak – 31 Ocak 2024
    İkinci ara tatil: 31 Mart- 4 Nisan 2025
    Okulların kapanması: 20 Haziran 2025

  • Dışişleri Bakanlığı ile MEB arasındaki dava sonuçlandı: Para faiziyle ödenecek

    Dışişleri Bakanlığı ile MEB arasındaki dava sonuçlandı: Para faiziyle ödenecek

    MEB, lise öğrencilerinin Hollanda stajı projesi için Dışişleri Bakanlığı’ndan 52 bin avro aldı. Hollanda “Projeden haberimiz yok” deyince kriz çıktı, proje iptal edildi. Dışişleri, parayı geri vermeyen MEB ile mahkemelik oldu.

    Başkent’te dikkat çeken bir davanın görüldüğü ortaya çıktı.

    BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’ndan aldığı binlerce avroyu amacına uygun kullanmadığı öğrenildi. Bu yüzden de Dışişleri’ne bağlı Başkanlık, Milli Eğitim Bakanlığı’na dava açtı.

    PARA İADESİ YAPILMADI
    Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava 2021 yılında açılırken karar ise 2023 yılının Mayıs ayında açıklandı. Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, MEB’e bağlı Kazım Karabekir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü’nün “Haritacılık öğrencilerinin Avrupa’da CBS stajı projesi” için sözleşme imzaladı. Projenin uygulanması için de 10 Kasım 2016’da hibe sözleşmesi imzalandı. Ancak lise öğrencilerinin götürüleceği Hollanda’daki kurumlar, projeden haberlerinin olmadığını bildirdi, bu yüzden de proje feshedildi. Projenin iptal edilmesine rağmen para iade edilmedi.

    Dışişleri’ne bağlı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı ise MEB’e aktardığı 52 bin 64 avronun iadesini istedi. Başkanlık yazılı olarak bu talebi 20 Mayıs 2019 tarihinde bildirildi. Ancak MEB parayı yine iade etmedi. Ardından da dava süreci başladı.

    Mahkeme, 11 Mayıs 2023’te kararını açıkladı. 52 bin 64 avronun, 22 Haziran 2019’dan itibaren yıllık yüzde 3,5 gecikme faizi ile Dışişleri Bakanlığı’na ödenmesine hükmedildi. Ayrıca 8 bin 197 TL’lik başvuru harcı, 3 bin 250 TL’lik mahkeme masrafı ve 68 bin 870 TL’lik vekâlet ücretinin de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan tahsil edilmesine karar verildi.

  • Ek ders ücretlerine vergi dilimi ayarlaması

    Ek ders ücretlerine vergi dilimi ayarlaması

    Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlerin ek ders gelirlerindeki vergi dilimini %15’e sabitleyen yeni düzenlemesi, sektörde büyük yankı uyandırdı. Bu düzenlemeyle öğretmenlerin ek ders yapma motivasyonunun artacağı ve öğretmen açığının azalacağı öngörülüyordu. Ancak öğretmen sendikaları ve birçok öğretmen, bu düzenlemenin yeterli olmadığını ve ek ders ücretlerinin hala düşük olduğunu belirtiyor.

    Öğretmenlerin En Az %100 Ek Ders Ücreti Zammı Beklentisi
    Öğretmenler, enflasyonun yükselmesi ve yaşam şartlarının zorlaşması nedeniyle ek ders ücretlerinin yetersiz olduğunu ifade ediyor. Yapılan araştırmalar, öğretmenlerin büyük bir kısmının ek ders yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını gösteriyor. Bu nedenle öğretmenler, en az %100 oranında ek ders ücreti zammı talep ediyor.

    Vergi Dilimi Düzenlemesinin Eksiklikleri
    Vergi dilimi düzenlemesinin öğretmenlerin gelirlerinde artış sağladığı bir gerçek. Ancak bu düzenleme, öğretmenlerin temel sorunlarını çözmeye yetmiyor. Öğretmenler, şunları gerekçe göstererek daha yüksek zam talep ediyor:

    Enflasyon: Yüksek enflasyon, öğretmenlerin alım gücünü düşürüyor.
    Yaşam Standartları: Öğretmenlerin yaşam standartları, diğer meslek gruplarına göre daha düşük.
    İş Yükü: Öğretmenlerin iş yükü oldukça fazla. Ek ders yapmak zorunda kalmaları, öğretmenlerin yıpranmasına neden oluyor.
    Mesleki Saygınlık: Öğretmenlerin toplumdaki yeri ve saygınlığı, diğer meslek gruplarına göre daha düşük.

    Öğretmenlerin Talepleri
    Öğretmenler, sadece ek ders ücretlerinde değil, aynı zamanda taban maaşlarında da önemli artışlar bekliyor. Ayrıca, öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, mesleki gelişimlerine destek olunması ve özlük haklarının güçlendirilmesi de talepleri arasında yer alıyor.

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı vergi dilimi düzenlemesi, öğretmenlerin sorunlarına yönelik atılmış önemli bir adım olsa da, yeterli değil. Öğretmenlerin yaşam şartlarını iyileştirmek ve eğitim sisteminin kalitesini artırmak için daha kapsamlı ve etkili çözümler üretilmesi gerekiyor. Öğretmenlerin taleplerinin dikkate alınması ve daha adil bir ücretlendirme sisteminin oluşturulması, eğitim sisteminin geleceği için büyük önem taşıyor.

  • MEB’den okul müdürlerine yeni görev

    MEB’den okul müdürlerine yeni görev

    Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerle ilgili kritik düzenlemeler yapmaya devam ediyor.

    Bakanlık öğretmenlerle ilgili olarak yapılan düzenlemelerde okul müdürlerine önemli görevler veriliyor. Bu kapsamda MEB, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için okul müdürlerine önemli bir görev verdi. Buna göre, okulların norm kadrolarının güncellenmesi işlemi, okul müdürlerinin sorumluluğunda gerçekleştirilecek.

    Norm Kadro Nedir ve Neden Önemlidir?
    Norm kadro, bir okulda görev yapması gereken öğretmen sayısını belirleyen bir kavramdır. Öğrenci sayısı, ders saatleri ve diğer faktörler göz önünde bulundurularak belirlenen norm kadrolar, okulların eğitim kalitesini doğrudan etkiler. Dolayısıyla, norm kadroların doğru bir şekilde belirlenmesi ve güncellenmesi büyük önem taşır.

    Okul Müdürlerine Düşen Görevler

    MEB tarafından belirlenen takvime göre, okul müdürleri;

    Bilgi Paylaşımı: Norm kadro güncelleme işlemi için açılan “Norm Kadro Modülü”nde yer alan alan bazındaki ders yükleri, şube sayıları gibi bilgileri öğretmenlere duyurmak,
    Veri Doğruluğu: Norm kadro güncellemesinde veri girişlerinin doğru ve eksiksiz olmasını sağlamak,
    Eksik Belgelerin Tamamlanması: Daha önce yapılan norm kadro güncelleme taleplerinde eksik belge veya diğer sorunlar nedeniyle tamamlanamayan işlemleri tamamlamak gibi önemli görevleri üstlenecekler.

    Neden Norm Kadro Güncellemesi Yapılıyor?
    Norm kadro güncellemesinin temel amacı, okulların ihtiyaçlarına uygun öğretmen sayısının belirlenmesi ve böylece eğitim kalitesinin artırılmasıdır. Bu sayede, öğrenci başına düşen öğretmen sayısı dengelenerek, öğrencilerin daha iyi eğitim alması hedefleniyor.

    Öğretmenlerin Rolü
    Öğretmenler de bu süreçte önemli bir role sahip. Okul müdürlerinin paylaştığı bilgiler doğrultusunda, kendi ders yükleri ve branşlarıyla ilgili bilgileri doğru bir şekilde vermeleri gerekiyor.

    Süreç Nasıl İşleyecek?
    MEB, norm kadro güncellemesi için özel bir modül hazırladı. Okul müdürleri, bu modüle girerek okullarının norm kadro bilgilerini güncelleyecekler. Bu süreç, 30 Eylül 2024 ile 11 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    Norm kadro güncellemeleri, eğitim sisteminin daha verimli çalışması için önemli bir adımdır. Okul müdürlerinin bu süreçteki sorumluluğu büyük önem taşıyor. Doğru ve eksiksiz yapılan güncellemeler sayesinde, öğrenciler daha kaliteli bir eğitim alma imkanı bulacaklar.

  • “e-Devlet garantili sahte diploma” skandalı!

    “e-Devlet garantili sahte diploma” skandalı!

    Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gündeme gelen sahte diploma skandalı derinleşiyor. 11 kişinin sahte diploma aldığının tespiti üzerine yapılan incelemede üniversitenin hayatta olmayan eski mezunlarının hedef alınarak yerlerine sahte diploma alacak kişilerin bilgilerinin girildiği tespit edildi.

    Yıldız Teknik Üniversitesi’nde sahte diploma iddiaları giderek derinleşiyor. Üniversiteden alınmış gibi düzenlenen sahte diplomaların hayatta olmayan eski mezunlarının bilgileri silinerek gerçekleştirildiği tespit edildi. Ölen mezunların yerlerine sahte diploma alacak kişilerin bilgileri eklendiği açıklandı.

    Üniversitenin online sistemi hacklendi
    Geçtiğimiz günlerde Yıldız Teknik Üniversitesi’ne (YTÜ) ait diplomaların üniversiteyle ilişkisi olmayan kişilere parayla satıldığı ve bu diplomaların e-Devlet üzerinden de görüntülenebildiği iddia edildi. Bu işleminse YTÜ’nün de arasında bulunduğu Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelere yazılım desteği veren şirketin hack’lenmesiyle gerçekleştirildiği belirtildi. İddiaların odağındaki Proliz Yazılım Şirketi’nin Kurucusu Gökmen Çiftçi’ye Hürriyet ulaştı.

    Yazılım şirketinin kurucusu konuştu
    Çiftçi, sahte diplomaların e-Devlet’e nasıl yansıdığını ve sistemlerinin çalışma şeklini Hürriyet’e anlattı:

    “Sistemimizi 2009 yılında devreye aldık. Türkiye’de hem vakıf hem de devlet olmak üzere 101 üniversite, sistemimiz üzerinden akademik işlemlerini yürütüyor. Mezun listesi üniversite kontrolü ve onayı sonrasında sistemimiz tarafından YÖKSİS’e bildiriliyor. Bu noktadan itibaren sistemimizin görevi tamamlanıyor. Daha sonra öğrenci e-Devlet’e girdiğinde mezun bilgisini sistemimizden değil YÖKSİS üzerinden alınan veri sayesinde görüntüleyebiliyor. Yani e-Devlet bilgiyi bizden değil YÖK’ün sisteminden alıyor.

    Sahte diploma alan kişi sayısı daha da artabilir
    Sistemimizde hack’lenen ya da sızma girişimiyle yapılan bir operasyon yok. Bu olay YTÜ’deki bir kullanıcının şifresinin ele geçirilmesiyle yaşandı. Bu durum türlü yöntemlerle yapılmış olabilir. Yani bu kişiye, sahte bir mail gönderilerek şifre bilgilerini edinmiş olabilirler. Yani hacklenen biz değil, üniversite çalışanı oldu. YTÜ’de yaşanan olayda dolandırıcılar, 8 kişiyi üniversitenin mezunu gibi gösterdi ve bu bilginin YÖKSİS’e iletilmesini sağladı. Bunu kimse fark etmedi çünkü örneğin bir dersin notu değiştirildiği anda hem dersin hocasına hem de öğrenciye otomatik uyarı mesajı gidiyor. Ancak burada dolandırıcılar vefat eden mezunların bilgilerini değiştirdi o yüzden de sistem uyarı mesajı göndermedi. Sistemimiz geriye dönük taramalarla YTÜ’deki bu 8 sahte diplomayı tespit edebildi. Bunu yaparken de şifresi çalınan kişinin uygulamadaki işlem izini takip etti. Çünkü sistemimiz, yapılan her işlemi kayıt altına alabiliyor. YTÜ, bizimle 2022 yılında çalışmaya başladı. 2022 öncesinde kullanılan sistem farklı olduğu için sahte diploma alan kişi sayısı daha da artabilir. Tedbirleri aldık. Vefat eden mezunların bilgileri artık hiçbir şekilde sistemimiz üzerinden değiştirilemiyor.”

    YTÜ’den açıklama geldi: Adli süreç sürüyor
    YTÜ’den yapılan açıklamada, “Üniversitemiz hakkında bazı basın yayın organları ve sosyal medya platformlarında ortaya atılan iddialara ilişkin olarak, 10 Eylül 2024 tarihinde başlatılan idari ve hukuki işlemler devam etmektedir. Bu süreç titizlikle izlenmekte ve gerekli adımlar atılmaktadır” dendi.

    Sahte diploma alan kişi sayısı daha da artabilir
    Dinçer Karaca (Bilişim Uzmanı): Bu tarz veri tabanlarına erişmek mümkün. Erişildiği takdirde istenilen her bilgi yazılabilir hatta diploma numaraları bile değiştirilebilir. Burada önemli olan, veri tabanı sunucularının güvenli bir şekilde saklanması ve değiştirilemez bir teknolojiyle korunuyor olması. Bu sunuculara herkesin erişmesi elbette mümkün değil. Ancak iyi bir hacker açık bulduğu anda bundan yararlanabilir. Fakat bu kolay bir işlem değil. Diğer yandan bu diplomaların e-Devlet’te gözükebilmesi hacker’ın bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkabilmesini gerektiriyor. O nedenle sistemin e-Devlet ya da diğer kurumlarla entegre çalışmasından kaynaklı olarak bu durum yaşanmış olabilir.

  • Ali Mahir Başarır: Mevzuata uyan öğretmenlerimiz değil, onlara ceza kesenler soruşturulmalıdır

    Ali Mahir Başarır: Mevzuata uyan öğretmenlerimiz değil, onlara ceza kesenler soruşturulmalıdır

    CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Mersin’de iki öğretmene, Diyanet’in okullarda ders vermesini engelledikleri gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma açılmasına tepki gösterdi. Başarır, “Öğretmenlerimize açılan bu soruşturma ve akabinde verilen aylıktan kesme cezası kabul edilemez. Burada asıl incelenmesi gereken İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlerinin tutumudur” dedi.

    Mersin’de iki öğretmene, Diyanet’in okullarda ders vermesini engelledikleri gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma açılmasına CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır tepki gösterdi.

    Öğretmenlerin mevzuat hükümlerini yerine getirdiği ifade eden CHP’li Başarır şunları söyledi:

    “Diyanet aracılığıyla il ya da ilçe müftülüklerinin vereceği dini eğitimle ilgili, velilerden izin dilekçesi alınması gerektiğine dair öğrencilerini bilgilendirmeleri gereken öğretmenlerimize açılan bu soruşturma ve akabinde verilen aylıktan kesme cezası kabul edilemez. Burada asıl incelenmesi gereken İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlerinin tutumudur. Küçücük çocukları dini istismar ederek kendi kirli siyasetlerine bulaştıran bu müdürlüklere soruşturma açılmalıdır.”

  • Yusuf Tekin: Müfredatımızı minimum yüzde 35 oranında hafiflettik

    Yusuf Tekin: Müfredatımızı minimum yüzde 35 oranında hafiflettik

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yeni eğitim müfredatıyla ilgili konuştu. Eski müfredatın ‘şişkinliğine’ vurgu yapan Tekin, bunun artık hafifletildiğini dile getirdi.

    Adıyaman’da temaslarını sürdüren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni eğitim müfredatındaki değişikliklerle ilgili bilgi verdi. Tekin, 2023-2025 eğitim öğretim yılında 1, 5 ve 9’ncu sınıflarda yeni müfredata başladıklarını, 4 yıl sonra bütün eğitim kademelerinde ve tüm sınıflarda yeni müfredatın hayata geçirileceğini söyledi.

    ‘Çocuğumuz ve öğretmenimizin başarısız oluyor’ eleştirilerini yanıtladı

    Bakan Tekin, şöyle devam etti:

    “Eğitim kazanımlarımızı, müfredatımızı, programlarımızı tamamen beceriye dönüştürdük. Eleştiri olarak söylemiyorum bundan 20-30 sene önce çocuklarımızın tek bilgi kaynağı okul ve ders kitaplarıydı. Bilgiye erişim zordu, o yüzden çocuklarımıza sürekli müfredatın içerisine ‘şu da olsun, bu da olsun, bunu da koyalım’ diye müfredatımız şişti. Ortalama bizimle muadil ülkelerdeki müfredatın 2 katına ülkemizin müfredatı ulaştı. Müfredat 2 katına ulaşınca çocuğumuz ve öğretmenimiz başarısız oluyor. Çünkü kısıtlı zamanda anlatabileceğinin iki katı kadar şey anlatmasını istiyoruz.

    ‘Eğitim sistemimiz, okullarımız başarısız hale geliyor’ diye eleştiri oluyor. Dünyanın diğer ülkelerinde ne öğretiliyorsa biz de çocuklarımıza onu öğretelim deyip yeni müfredat hazırladık. Müfredatımızı hafiflettik minimum yüzde 35 oranında hafifledi, müfredatımızı sadeleştirdik. Hafiflettik diyorum bunu yaparken çıkardığımız bir şey yok. Bu konu bilimsel değildir diye çıkarmıyoruz, şunun için çıkarıyoruz. Bu çocuğa pedagojik olarak bu yaş grubuna bu bilgi uygun değil. Bu bilgiyi gitsin ön lisans, lisans veya başka programlarda alsın. ”

    Tekin, yeni müfredata saygı, merhamet ve millet sevgisi gibi kavramları da yerleştirdiklerini dile getirdi.

  • DGS yerleştirme sonuçları açıklandı

    DGS yerleştirme sonuçları açıklandı

    DGS yerleştirme sonuçları, 27 Eylül Cuma günü erişime açıldı. Üniversitelerde kayıt süreci, bu kez DGS öğrencileri için başlayacak.

    DGS tercih yerleştirme sonuçlarının 27 Eylül Cuma günü açıklandı.

    Adaylar sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden veya mobil uygulamalarından öğrenebileceklerdir.

    Adaylara sonuç belgesi gönderilmeyecektir. İnternet sayfasında ilân edilen sonuç bilgileri adaylara tebliğ hükmündedir.

  • Beyin göçünde ürküten tablo: Bilişim, moleküler biyoloji, genetik, biyomühendislik…

    Beyin göçünde ürküten tablo: Bilişim, moleküler biyoloji, genetik, biyomühendislik…

    Türkiye’de geçen yıl yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı yüzde 2 olurken, mezunlar en çok ABD’ye gitmeyi tercih etti.

    Türkiye İstatistik Kurumu, 2021-2023 dönemine ilişkin yükseköğretim beyin göçü istatistiklerini açıkladı.

    Buna göre, yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı 2015’te yüzde 1,6 iken, 2023’te yüzde 2 oldu. Bu oran kadınlarda yüzde 1,6, erkeklerde ise yüzde 2,4 olarak kayıtlara geçti.

    En yüksek beyin göçü oranına sahip eğitim ve öğretim alanı, yüzde 6,8 ile bilişim ve iletişim teknolojileri oldu. Bu alanı, yüzde 4,4 ile mühendislik, imalat ve inşaat, yüzde 2,6 ile doğa bilimleri, matematik ve istatistik takip etti.

    Mezunların beyin göçü oranları incelendiğinde ise en yüksek beyin göçü oranına sahip lisans programı yüzde 17,9 ile moleküler biyoloji ve genetik olarak kayıtlara geçti. Bu bölümü, yüzde 10,2 ile biyomühendislik, yüzde 9,8 ile işletme mühendisliği, yüzde 9,1 ile elektronik mühendisliği, yüzde 8,9 ile matematik mühendisliği ve yüzde 8,4 ile bilgisayar mühendisliği izledi.

    Mezunlar en çok ABD’ye gitti

    Bir lisans programını tamamlayanların göç etmeyi en çok tercih ettikleri ülke yüzde 21,4 ile ABD oldu. ABD’yi, yüzde 17,5 ile Almanya, yüzde 11,2 ile Birleşik Krallık, yüzde 6,9 ile Hollanda ve yüzde 4,9 ile Kanada takip etti.

    ABD ve Kanada’ya göç eden mezunlar içinde en büyük paya sahip lisans programı işletme olurken, Almanya, Birleşik Krallık ve Hollanda’yı en fazla bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun olanlar tercih etti.

  • Deprem bölgesindeki özel okul öğrencilerine eğitim öğretim desteği

    Deprem bölgesindeki özel okul öğrencilerine eğitim öğretim desteği

    Milli Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından deprem bölgesindeki öğrencilere eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı.

    2024-2025 eğitim öğretim yılında Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki özel okullarda öğrenim gören ve önceki yıllarda eğitim ve öğretim desteği kapsamına alınıp öğretim kademesini tamamlamayan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin tebliğ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna göre, okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere 2024-2025 öğretim yılında ilkokul kademesinde 2, 3, 4. sınıftaki öğrenciler için 24 bin 600 TL, ortaokul kademesinde 6, 7, 8. sınıf ile ortaöğretim kademesinde 10, 11, 12. sınıfta öğrenim gören her bir öğrenci için ise 28 bin 800 TL eğitim öğretim desteği verilecek.