Kategori: Üniversiteler

  • Üniversiteli gençler, Kampüs Şişli Festivali’nde buluştu

    Üniversiteli gençler, Kampüs Şişli Festivali’nde buluştu

    Şişli Belediyesi’nin üniversitelilere yönelik düzenlediği ‘Kampüs Şişli Festivali’, Şişli Habitat Parkı’nda gerçekleşti. Öğretici atölyeler, sohbetler, spor etkinlikleri ve birbirinden renkli performansların yer aldığı festival eğlenceli anlara sahne oldu.

    Şişli Belediyesi, üniversitelerde yeni eğitim yılının başlamasına az bir süre kala hafta sonu düzenlediği Kampüs Şişli ile üniversiteli gençleri festivalde buluşturdu. Kahve ve beslenme atölyeleri, spor etkinlikleri, keyifli sohbetler, yarışmalar ve dj performanslarının yer aldığı festivale, üniversitelilerin yanı sıra 7’den 70’e Şişlililer, yoğun ilgi gösterdi.

    Şişli Habitat Parkı’nda düzenlenen Kampüs Şişli Festivali, esneme ve nefes egzersizleri başladı. Daha sonra kahve atölyesi, kumaş yüzey doku atölyesi ve vegan beslenme atölyeleri gerçekleşti. Festivalde düzenlenen Kahoot bilgi yarışması, renkli anlara sahne oldu. Festivalin ilk gününde, Prof. Dr. Itır Erhart ve Esra Arslan ile Arda Yalkın ve Hande Şekerciler, üniversitelilerle keyifli sohbetler gerçekleştirdi. Daha sonra solo flütist Aslıhan And’in performansının ardından Aytun ile Dijital Decklerde Ustalık: Scratch ve DJ’liğin Sırları isimli etkinlik yer aldı.
    Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da festivali ziyaret ederek üniversiteli gençlerle vakit geçirdi. Stantları tek tek gezen Başkan Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile masa tenisi oynadı.

    Mahir Polat ve Mert Fırat gençlerle bir araya geldi

    Festivalin ikinci gününde; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve ünlü oyuncu Mert Fırat, Kampüs Sohbetleri etkinliğinde katılımcılarla buluştu. Polat ve Fırat’ın sohbetinin ardından Kampüs Şişli Festivali, ünlü DJ Hey! Douglas’ın muhteşem performansıyla sona erdi.

    Burs ve ulaşım desteği başvuruları alınacak

    Öte yandan festivale katılan üniversiteliler, etkinlik alanında kurulan stantlarda, Şişli Belediyesi’nin 15 bin liralık “İlk Bursum” ve ücretsiz abonman desteği olan “Ulaşım Desteği” projelerine başvuru yapabildi.

  • “e-Devlet garantili sahte diploma” skandalı!

    “e-Devlet garantili sahte diploma” skandalı!

    Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gündeme gelen sahte diploma skandalı derinleşiyor. 11 kişinin sahte diploma aldığının tespiti üzerine yapılan incelemede üniversitenin hayatta olmayan eski mezunlarının hedef alınarak yerlerine sahte diploma alacak kişilerin bilgilerinin girildiği tespit edildi.

    Yıldız Teknik Üniversitesi’nde sahte diploma iddiaları giderek derinleşiyor. Üniversiteden alınmış gibi düzenlenen sahte diplomaların hayatta olmayan eski mezunlarının bilgileri silinerek gerçekleştirildiği tespit edildi. Ölen mezunların yerlerine sahte diploma alacak kişilerin bilgileri eklendiği açıklandı.

    Üniversitenin online sistemi hacklendi
    Geçtiğimiz günlerde Yıldız Teknik Üniversitesi’ne (YTÜ) ait diplomaların üniversiteyle ilişkisi olmayan kişilere parayla satıldığı ve bu diplomaların e-Devlet üzerinden de görüntülenebildiği iddia edildi. Bu işleminse YTÜ’nün de arasında bulunduğu Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelere yazılım desteği veren şirketin hack’lenmesiyle gerçekleştirildiği belirtildi. İddiaların odağındaki Proliz Yazılım Şirketi’nin Kurucusu Gökmen Çiftçi’ye Hürriyet ulaştı.

    Yazılım şirketinin kurucusu konuştu
    Çiftçi, sahte diplomaların e-Devlet’e nasıl yansıdığını ve sistemlerinin çalışma şeklini Hürriyet’e anlattı:

    “Sistemimizi 2009 yılında devreye aldık. Türkiye’de hem vakıf hem de devlet olmak üzere 101 üniversite, sistemimiz üzerinden akademik işlemlerini yürütüyor. Mezun listesi üniversite kontrolü ve onayı sonrasında sistemimiz tarafından YÖKSİS’e bildiriliyor. Bu noktadan itibaren sistemimizin görevi tamamlanıyor. Daha sonra öğrenci e-Devlet’e girdiğinde mezun bilgisini sistemimizden değil YÖKSİS üzerinden alınan veri sayesinde görüntüleyebiliyor. Yani e-Devlet bilgiyi bizden değil YÖK’ün sisteminden alıyor.

    Sahte diploma alan kişi sayısı daha da artabilir
    Sistemimizde hack’lenen ya da sızma girişimiyle yapılan bir operasyon yok. Bu olay YTÜ’deki bir kullanıcının şifresinin ele geçirilmesiyle yaşandı. Bu durum türlü yöntemlerle yapılmış olabilir. Yani bu kişiye, sahte bir mail gönderilerek şifre bilgilerini edinmiş olabilirler. Yani hacklenen biz değil, üniversite çalışanı oldu. YTÜ’de yaşanan olayda dolandırıcılar, 8 kişiyi üniversitenin mezunu gibi gösterdi ve bu bilginin YÖKSİS’e iletilmesini sağladı. Bunu kimse fark etmedi çünkü örneğin bir dersin notu değiştirildiği anda hem dersin hocasına hem de öğrenciye otomatik uyarı mesajı gidiyor. Ancak burada dolandırıcılar vefat eden mezunların bilgilerini değiştirdi o yüzden de sistem uyarı mesajı göndermedi. Sistemimiz geriye dönük taramalarla YTÜ’deki bu 8 sahte diplomayı tespit edebildi. Bunu yaparken de şifresi çalınan kişinin uygulamadaki işlem izini takip etti. Çünkü sistemimiz, yapılan her işlemi kayıt altına alabiliyor. YTÜ, bizimle 2022 yılında çalışmaya başladı. 2022 öncesinde kullanılan sistem farklı olduğu için sahte diploma alan kişi sayısı daha da artabilir. Tedbirleri aldık. Vefat eden mezunların bilgileri artık hiçbir şekilde sistemimiz üzerinden değiştirilemiyor.”

    YTÜ’den açıklama geldi: Adli süreç sürüyor
    YTÜ’den yapılan açıklamada, “Üniversitemiz hakkında bazı basın yayın organları ve sosyal medya platformlarında ortaya atılan iddialara ilişkin olarak, 10 Eylül 2024 tarihinde başlatılan idari ve hukuki işlemler devam etmektedir. Bu süreç titizlikle izlenmekte ve gerekli adımlar atılmaktadır” dendi.

    Sahte diploma alan kişi sayısı daha da artabilir
    Dinçer Karaca (Bilişim Uzmanı): Bu tarz veri tabanlarına erişmek mümkün. Erişildiği takdirde istenilen her bilgi yazılabilir hatta diploma numaraları bile değiştirilebilir. Burada önemli olan, veri tabanı sunucularının güvenli bir şekilde saklanması ve değiştirilemez bir teknolojiyle korunuyor olması. Bu sunuculara herkesin erişmesi elbette mümkün değil. Ancak iyi bir hacker açık bulduğu anda bundan yararlanabilir. Fakat bu kolay bir işlem değil. Diğer yandan bu diplomaların e-Devlet’te gözükebilmesi hacker’ın bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkabilmesini gerektiriyor. O nedenle sistemin e-Devlet ya da diğer kurumlarla entegre çalışmasından kaynaklı olarak bu durum yaşanmış olabilir.

  • 17 üniversiteden yabancı öğrencilerle ilgili ortak bildiri

    17 üniversiteden yabancı öğrencilerle ilgili ortak bildiri

    Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği (BKÜB) üyesi 17 üniversite, son zamanlarda uluslararası öğrencilere yönelik yapılan açıklamalarla ilgili ortak bildiri yayımladı.

    Ortak bildiride, yükseköğretimde gösterdiği atılımlarla dünyada en çok tercih edilen ilk 10 ülke arasına giren Türkiye’nin, küresel bir eğitim merkezi haline gelmeyi başardığı belirtilerek, bu süreçte ülkenin 12. Kalkınma Planı arasında da yer alan uluslararasılaşma hedefi doğrultusunda Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği üyesi üniversitelerin de sürecin ilerlemesinde ve sürdürülebilirliğinde önemli katkılar sunduğu kaydedildi.

    Son zamanlarda üniversiteler için bir kazanım olarak değerlendirilmesi gereken ve birçok ülkenin gelişim stratejileri arasında önemli bir yerde duran uluslararasılaşma çabalarına talihsiz açıklamalarla zarar verildiğine dikkatin çekildiği bildiride, “Unutulmamalıdır ki bu tür eylemler sadece yükseköğretim kurumlarımızın hedeflerine zarar vermekle kalmayıp, aynı zamanda ‘bilim diplomasisi’ aracılığıyla Türkiye’nin gücüne güç katan barış ve uyum ortamını da bozmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

    Bildiride, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) koordinasyonunda üniversitelerin birçok alanda elde ettikleri başarıların görmezden gelinemez bir gerçek olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Ülkemizin ekonomik, sosyo-kültürel ve akademik gelişimine katkı sunan politikaları sekteye uğratmaya çalışmak ve öğrencilerimizi hedef göstererek ötekileştirmek iyi niyetle bağdaşmamaktadır.

    Bizler; kadim kültürümüz, değerlerimiz ve bilimsel duruşumuz ile Türk yükseköğrenim alanının uluslararasılaşma vizyonuyla ulaştığı seviyeyi yükseltmek için üniversitelerimizde öğrenim gören tüm bileşenlerimiz gibi Türkiye’nin gönül elçileri olan uluslararası öğrencilerimize de sahip çıkmaya devam edeceğiz. Daha adil bir dünya ve daha güçlü bir Türkiye Yüzyılı hedefiyle yarınlarımıza değer katmayı sürdüreceğiz.”

    Söz konusu bildiri Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin sosyal medya hesabından da paylaşıldı.

  • İnönü Üniversitesi’nde ikinci kez yedili çapraz karaciğer nakli gerçekleştirildi

    İnönü Üniversitesi’nde ikinci kez yedili çapraz karaciğer nakli gerçekleştirildi

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK), İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsünce ikinci kez yedili çapraz karaciğer naklinin gerçekleştirdiğini bildirdi.

    YÖK’ten yapılan açıklamaya göre, aynı anda 14 ameliyathanede, 50’si cerrah olmak üzere 120 kişilik ekibin eş zamanlı ve aktif olarak gerçekleştirdiği yedili çapraz karaciğer nakli operasyonu başarıyla tamamlandı.

    İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, yedi donör ve yedi alıcıdan oluşan yedili çapraz karaciğer naklini yaptıklarını belirterek, “Bu operasyon, dünya tarihinde ikinci kez yapılıyor. İlki de yine Malatya’da gerçekleştirilmişti. Önümüzdeki 50 yıl içinde dünyanın başka bir yerinde bu büyüklükte bir operasyonun gerçekleştirilmesini mümkün görmüyorum.” ifadelerini kullandı.

     “Dünyadaki 17 üçlü çapraz karaciğer naklinin 14’ü İnönü Üniversitesinde gerçekleştirildi”

    Dünyada bugüne kadar 17 tane üçlü çapraz karaciğer nakli yapıldığını, bunların 14’ünün İnönü Üniversitesinde gerçekleştirildiğini bildiren Yılmaz, “Şimdiye kadar dünyada 7 tane dörtlü çapraz karaciğer nakli yapıldı bunların hepsi Malatya’da gerçekleştirildi. 3 tane altılı, 3 tane beşli çapraz karaciğer nakli yapıldı. Bunların da hepsi burada gerçekleştirildi. Yedili çapraz karaciğer naklini yine ilk kez biz yapmıştık. Bugün tarihi bir gün, ikinci yedili çapraz karaciğer naklini de biz yaptık.” diye konuştu.

    Malatya’daki operasyon ekibinin güçlü bir kadrodan oluştuğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

    “Operasyon aynı anda 14 ameliyathanede yürütüldü ve 50 cerrah aktif olarak çalıştı. Anestezistler, hemşireler, yardımcı personel, anestezi ve radyoloji teknisyenleri de dahil edildiğinde toplamda 120 kişi bu operasyonlarda görev aldı. Böylesi karmaşık operasyonlar için güçlü bir ekip, gelişmiş fiziki olanaklar ve ileri tıbbi teçhizat gerekiyor. Burada inanılmaz bir eğitim potansiyeli var, genç akademisyenler yetişiyor ve her ne kadar bazıları batıya göç etse de bu güçlü yapıyı hiçbir şekilde zayıflatmıyor.”

    “Dünya çapında bir karaciğer nakil programı oluşturduk”

    Türkiye ve yurt dışından birçok hastanın İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsüne başvurarak sağlıklarına kavuştuklarını vurgulayan Yılmaz, “İnanılmaz yapıda teçhizatımız var. Dünya çapında bir karaciğer nakil programı oluşturduk. Bugün sanıyorum ki bu yılın 200’üncü karaciğer naklini yapıyoruz. Şimdiye kadarki yaptığımız çapraz karaciğer nakli sayısı 157 olacak. Azerbaycan, Suudi Arabistan, Kırım ve Yemen gibi ülkelerden gelen hastalar da çapraz karaciğer nakli sayesinde tedavi olma şansı yakalıyor.” bilgisini verdi.

    Türkiye ve dünyada çapraz karaciğer nakli ve uyumsuz canlı donörlerle ilgili Malatya’nın adres gösterildiğinin altını çizen Yılmaz, “Ülkemizde ve dünyada karaciğer hastaları için önemli bir bilinç oluştu ve hastalar çapraz karaciğer nakli için Malatya’ya başvurmaya başladı. İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü çapraz karaciğer nakil sisteminin şu anda tüm dünyadaki küresel öncüsü diyebiliriz.” açıklamasını yaptı.

     “Boston’dan iki Türk profesörün geliştirdiği algoritmayı kullanıyoruz”

    Çapraz karaciğer nakillerinin birden fazla bilim dalının iş birliği ile başarılan bir yöntem olduğunu aktaran Yılmaz, “Boston College’den iki bilim insanıyla çalışıyoruz. Prof. Dr. Tayfun Sönmez ve Prof. Dr. Utku Ünver 2012’de çapraz böbrek nakilleriyle ‘Ekonomi Alanında Nobel Ödülü’ kazanan ekipteki en önemli role sahip ekonomistler. Onların geliştirdiği algoritma sayesinde çoklu çaprazlar söz konusu. Çapraz karaciğer nakli gerçekten son derece yenilikçi yaklaşım.” değerlendirmesinde bulundu.

    Organ bağışının önemine değinen Yılmaz, şunları kaydetti:

    “Bugün de nitekim 7 canlı vericili karaciğer nakli içerisinde, çapraz karaciğer nakli içerisinde bir hastamız Kırım’dan başvurdu. Aslen Türk kendisi ama Kırım’da yaşıyor. Annesiyle geldi, uzun zamandan beri karaciğer nakli bekleyen bir kız çocuğu. Bu çapraz karaciğer nakli sayesinde bir hastamızdan karaciğer grefti bulabildi. Annesi de başka bir hastaya karaciğer verdi. Son derece iyi bir sonuç elde edebildik diyebilirim.”