Kategori: Üniversiteler

  • MEB 668 öğrenciyi lisansüstü eğitim için yurt dışına gönderecek

    MEB 668 öğrenciyi lisansüstü eğitim için yurt dışına gönderecek

    Milli Eğitim Bakanlığınca, resmi burslu statüde lisansüstü öğrenim görmek üzere 668 öğrenci, yurt dışına gönderilecek. Başvurular, 23- 31 Aralık 2024 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığının Resmi Burslu Öğrenci Sistemi (REBUS) üzerinden alınacak.

    1416 sayılı Kanun uyarınca, Millî Eğitim Bakanlığınca yürütülen Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY Burs Programı) kapsamında, ülkenin nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla resmi burslu statüde lisansüstü öğrenim görmek üzere yurt dışına öğrenci gönderilecek. Bakanlıkça, 2024-YLSY kapsamında burslu olarak yurt dışına lisansüstü eğitim almak için gönderilecek toplam öğrenci sayısı 668 oldu.

    2024 YLSY Burs Programı ile öğrenciler 77 üniversite ve 20 farklı kamu kurumu adına, 37 ülkede öğrenim görme hakkı kazanacak. Daha önceki yıllarda adına öğrenci gönderilen kurumların yanı sıra, bu yıl ilk defa Millî Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Polis Akademisi Başkanlığı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu adına da yurt dışına öğrenci gönderilecek. 2024 YLSY çalışmaları kapsamında ilan edilen burs kontenjanlarına, 439 farklı lisans alanından mezunlar başvurabilecek.

    Lisansüstü öğrenim alanında burs tahsis edilecek bazı alanlar şöyle belirlendi:

    “Uluslararası finans, hidrokarbon proses sistemleri, yapay zekâ alanında planlama ve tahmin, deniz ekosistemlerinin sürdürülebilirliği, veri analitiği, eğitimde yapay zekâ teknolojileri, deprem araştırmaları, elektro optik sistemler, elektronik harp, yapay zekâ ve büyük veri, insansız hava araçları, adli bilişim, bulut bilişim, otonom araç teknolojileri, uydu iletişim, uydu sistemleri, optik, elektro-optik ve fotonik, ileri malzeme bilimi, nesnelerin interneti, yapay zekâda Türkçe konuşma tanıma ve sentezleme, sanayide dijital dönüşüm, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma, yaban hayatı koruma alanlarının yönetimi, hidrojen bor füzyon teknolojileri, biyoteknoloji, sismik yorumlama, dijital ekonomi, finansal teknolojilerde inovasyon, akıllı şehirler, artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri, blokzincir teknolojisi, yapay zekâ ve makine öğrenmesi, yapay öğrenme ve doğal dil işleme, yeşil teknolojiler ve yeşil dönüşüm, sağlıkta yapay zekâ teknolojileri, deprem çalışmaları, deniz sondajları, dil ve konuşma terapisi, özel eğitim.”

    Başvurular 23 Aralık’ta başlayacak

    Adaylar, başvurularını 23-31 Aralık 2024 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığının rebus.meb.gov.tr (REBUS – Resmî Burslu Öğrenci Sistemi) internet adresinden yapabilecek. Öğrenciler, yurt dışında yüksek lisans ve/veya doktora öğrenimlerini başarıyla tamamladıktan sonra mecburi hizmetlerini yapmak üzere ilgili kadrolara atanacak.

  • Türkiye son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada

    Türkiye son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, Türkiye’nin son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada yer aldığını söyledi. Doktoraya yönelik yeni müfredat çalışmaları yürüttüklerini belirten Özvar, “Artık doktora mezunlarının üniversite dışında çok daha geniş bir alanda hizmet vermesini, ülkemiz ekonomisine, araştırma kapasitesine ve teknolojik gelişmesine katkı vermesini istiyoruz” dedi.

    Yükseköğretim Kurulu tarafından 2019 yılından bu yana yürütülen “Üniversite İzleme ve Değerlendirme” çalışmaları kapsamında, üniversitelerin gelişimini izlemek ve değerlendirmek amacıyla hazırlanan 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu yayımlandı. Rapora göre; doktora mezun sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında arttı. Doktora programlarında 100 ve üzeri mezun veren üniversite sayısı da 36’ya yükseldi.

    2023 yılında, 166 üniversiteden toplam 13 bin 561 öğrenci doktora derecesiyle mezun oldu. Bu sayı 2022 yılında 11 bin 290 olarak gerçekleşmişti. Buna göre, doktora mezun sayısında bir önceki yıla göre bin 271 kişilik bir artış sağlandı. Rapora göre, son 6 yılda doktora mezunu öğrenci sayıları en yüksek seviyeye ulaştı. 2020 yılında 51,32 olan yıllık ortalama mezun sayısı, 2023 yılında 81,69’a yükseldi.”

    “En fazla doktora mezunu veren üniversite 846 mezunla Ankara Üniversitesi oldu”

    Rapora göre, en fazla doktora mezunu veren üniversite üniversite 846 mezunla Ankara Üniversitesi oldu. Ankara Üniversitesini 642 mezunla İstanbul Üniversitesi, 626 mezunla Gazi Üniversitesi, 542 mezunla Marmara Üniversitesi ve 526 mezunla Hacettepe Üniversitesi takip etti. Sıralamada Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi doktora mezunu veren ilk 10 üniversite içinde yer aldı. Rapora göre, listede yer alan her bir üniversitenin geçmiş yıllara ait verisi dikkate alınarak hesaplama yapıldığında ise ilk 3’ü Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi olmak üzere 6 üniversite doktora mezunu öğrenci sayısında istikrarlı gelişme gösterdi.

    Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, bir önceki yıla göre doktora mezunu sayısının artmasını sevindirici olduğunu söyledi. Özvar, Türkiye’nin son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada yer aldığını belirtti.

    Doktora programlarına ilişkin yeni bir çalışma başlatıldığını bildiren Özvar, “Doktora derecesi sadece üniversiteden kadro almanın bir aracı olarak görülmekten çıkmalıdır. Artık ülkemizde doktora mezunu veren programlar sadece üniversitelere öğretim elemanı değil aynı zamanda iş dünyasına ve sanayiye hizmet verecek ve bu sektörlerde çalışmaya uygun bir şekilde yetiştirilecektir” dedi.

    Doktoraya yönelik yeni müfredat çalışmaları yürüttüklerini belirten Özvar, “Sektör ve iş dünyasının temsilcilerinin de görüşlerini alıyoruz. Artık doktora mezunlarının üniversite dışında çok daha geniş bir alanda hizmet vermesini, ülkemiz ekonomisine, araştırma kapasitesine ve teknolojik gelişmesine katkı vermesini istiyoruz” bilgisini verdi.

  • YTÜ’de 9 ay önce açılan kütüphanenin tavanından kopan parçalar çalışma masalarına düştü

    YTÜ’de 9 ay önce açılan kütüphanenin tavanından kopan parçalar çalışma masalarına düştü

    Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) şubat ayında hizmete giren kütüphanenin tavanından kopan parçalar, öğrencilerin çalışma masalarına düştü. Üniversitenin Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sezgin Çelik, “Bu binayı yaptıran yöneticiler, müteahhitler ve teslim alanlar hakkında kimse hesap sormayacak mı? Bu binayı yapan ve teslim alanlar malzemeden çalan akademik ve idari görevliler elini kolunu sallayarak kampüste geziyorlar” diye tepki gösterdi.

    YTÜ’de 9 ay önce hizmete giren kütüphanenin tavanından koparak düşen parçaların göründüğü fotoğraflar sosyal medyada paylaşıldı. O fotoğrafları paylaşan Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sezgin Çelik, kütüphanenin 29 Şubat tarihinde kullanıma açıldığını anımsattı.

     

    Konuyla ilgili ANKA Haber Ajansı’na bilgi veren Çelik, daha önce aynı sorunla yine karşılaştıklarını vurguladı. Kütüphanede baretle eylem yapacağını da anlatan Çelik, üniversite yetkililerine mağduriyeti giderme çağrısı yaptı.

    Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Çelik, şunları kaydetti:

    “YTÜ kütüphanemizde sürekli tavandan öğrencilerimiz üzerine kopan parçalar düşüyor. Bina çürük, her tarafı rezil vaziyette ve dökülüyor. Öğrencilerimiz korku ve panik içinde ders çalışıyorlar. Bina hizmete gireli daha 9 ay oldu, 1 yıl bile olmadı. Bu binayı yaptıran yöneticiler, müteahhitler ve teslim alanlar hakkında kimse hesap sormayacak mı? Bu binayı yapan ve teslim alanlar, malzemeden çalan akademik ve idari görevliler elini kolunu sallayarak kampüste geziyorlar. Bu birilerinin kanına dokunmuyor olabilir ama benim kanıma dokunuyor. Sayın Cumhurbaşkanım; istirham ediyorum, lütfen bu olaya el atınız ve hesap sorunuz. İbreti alem için bunlar hakkında işlem yapınız. Bu paralarda yetim hakkı var. Maalesef bizim üniversitede bunun hesabını soracak tek bir idareci yok.”

    Çelik, kütüphaneyi yapan müteahhitle üniversitenin davalık olduğu bilgisini de aktardı.

  • Türkiye’deki uluslararası öğrenci sayısı 350 bine ulaştı

    Türkiye’deki uluslararası öğrenci sayısı 350 bine ulaştı

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Özvar, Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında, uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaştığını belirterek uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Bugün itibarıyla uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaşmışsa da bu sayıyla iftihar etmek çok doğru bir yaklaşım değildir. Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir” dedi.

    Yükseköğretimin kitleselleşmesi ve küreselleşmesinin, beraberinde bu sektörde yaşanan zorlukların ve sınamaların, toplumun sınırlı bir kesimini etkilemekten çıkıp bütün bir ülkeyi hatta daha geniş coğrafyaları tesiri altına alacak mahiyet kazanmaya başladığını belirten Özvar, bu nedenle yükseköğretimin sadece halihazırdaki durumunu değil, yakın gelecekte alabileceği şekilleri bugünden ele almanın büyük ehemmiyet arz ettiğini anlattı.

    Özvar, kalite güvencesi ve küresel rekabet edebilirliğin ilerleyen yıllarda karşı karşıya kalacakları önemli sınama alanlarından biri olacağına işaret ederek, öğretim kapasitesinin ve yükseköğretim programlarının genişlemesinin üniversitelere erişimi artırdığını, ülkenin dört bir yanında yükseköğretim kurumlarında genç nüfusun bilim ve teknolojiyle buluşmasını sağladığını bildirdi.

    Türkiye’nin uluslararası öğrenci çekme konusunda daha büyük rakiplerinin ortaya çıkacağına dikkati çeken Özvar, şunları kaydetti:
    Yükseköğretim kurumları olarak bu rekabete şimdiden hazırlanmamız gerekmektedir. Bugün itibarıyla uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaşmışsa da bu sayıyla iftihar etmek çok doğru bir yaklaşım değildir. Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir. Gelecek öğrencilerin sayısı kadar kalitesi de bizim temel gündemimizdir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz, üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek Türk üniversitelerinin itibarına yönelik dünya ölçeğinde olumlu itibarımız kaybolabilir. Bu sadece Yükseköğretim Kurulunun veya diğer üst kurumların sorumluluğunda değildir. Bu, birinci derecede rektörlerin omuzları üzerindeki sorumluluktur.

    Özvar, Türkiye’nin hızla yaşlanan bir ülke konumunda olduğuna ve bunun sağlık sektöründe kendini göstereceğine değinerek, “Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda yaşlı bakım olmak üzere muhtelif alanların daha şimdiden üniversitelerin gündemine girerek, bu konularda bir kısım çözümler, bir kısım projeler önem arz etmektedir. Demografik değişim konusunu, dönüşüm konusunu rektörler olarak gündeminize almanızı bekliyoruz” diye konuştu.

    Yazılım ve yapay zeka tabanlı uğraşların en fazla talep edilen kariyerler olduğunu, geçen yıl başladıkları uzun süren çalışmalar ve istişareler neticesinde bu sene 17 yeni ön lisans ve lisans programının 20 üniversitede 70’i aşkın sayıda açıldığını aktaran Özvar, bu bölümlerin bu yıl tam doluluk oranıyla hizmet vermeye başladığını, ülkenin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandıkları bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden ilerleyen yıllarda artırmaya devam edeceklerini bildirdi.

    ‘Dünya sıralamasında ilk 15’in içerisine gireceğiz’
    Gelecek akademik yıl itibarıyla bu programlarda ders verecek hoca sayısına bağlı olarak istihdama duyarlı yeni programları artırmaya devam edeceklerini vurgulayan Özvar, şöyle devam etti:

    Bunu yaparken istihdama duyarlılığı azalan programların da dönüştürülmesini sağlayacağız. Bir tür karne yoluyla diğerlerinin sistem dışına çıkmasını sağlayacağız. Bu proje daha birkaç yıl daha sürecek. Toplam programların ancak yüzde 10’unu dönüştürebildik. Hedefimiz, birkaç sene içerisinde toplamda üniversitelerimizin yüzde 25 programını yeni şartlara uygun hale getirmektir. Bu, bütün üniversitelerimiz için geçerlidir. Bu konuda devlet-vakıf ayrımı yapmadığımızı bilmenizi isterim. Kontenjanları şişmiş programların kontenjan azaltılması bu sene de devam edecektir. Genişleyen imparatorluklar gibi üniversitelerimizin genişlemesini çok arzu etmiyoruz. Artık ikame usulüyle akademik birim açılış devri başlamıştır. Bir şeyleri bırakmadan bir şeyleri gündeme almak devri yoktur. Yeni program teklifiyle geliyorsanız, diğer programların da hazır olmasına dikkat edin.

    Özvar, bugün itibarıyla yurt dışına hizmet veren 7-8 üniversitenin, ilerleyen birkaç yılda ikiye katlanmasını beklediklerini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

    Yükseköğretim Kurulu olarak Kazakistan ile yaptığımız anlaşma neticesinde Gazi Üniversitesi, Kazakistan’da eğitim faaliyetlerine başlayacak. Özbekistan ve Kırgızistan ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Arnavutluk’ta İstanbul Teknik Üniversitesi bir branş daha açacaktır. Afrika Birliği ile yapmış olduğumuz anlaşma sonrasında Yükseköğretim Kurulumuza müracaat ederek Türk üniversitelerinin branşlarının veya akademik birimlerinin kendi ülkelerinde açılmasını talep eden ülkeler bulunmaktadır. Bu Türk yükseköğretim sisteminin eğitim hizmetleri ihracatı içinde değerlendirilen bir kalemdir aynı zamanda. Bu açıdan hakikaten önümüzde çok önemli meşgaleler bulunmaktadır.

    Türkiye’nin yükseköğretim sisteminin son yıllarda diğer ülkelerle mukayese edildiğinde önemli ölçüde genişlemesine rağmen, gelecekte küresel ve bölgesel rekabet gücünü artırabilmesi ve sürdürebilmesi için üniversitelerimizin üzerine düşen bazı görevler var. Bunların belki de en önemlisi üniversitelerimizin akademik üretkenliğinin bilimsel performansının artmasıdır. Eğer Türkiye, bütün üniversiteleri bakımından öğretim elemanı başına yılda bir süreli yayın seviyesine ulaşırsa dünya sıralamasında ilk 15’in içerisine gireceğiz.

  • Göztepe Kampüsü’nde barınma eylemi

    Göztepe Kampüsü’nde barınma eylemi

    Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü önünde açıklama yapan bir grup genç, tüm öğrencilerin nitelikli barınma alanına kavuşmasının sağlanmasını istedi. CHP Kadıköy Gençlik Kolları’nın açıklamasında “Öğrencilerin nitelikli, eşit ve parasız yurt talepleri karşılanmalı, bu talepler karşılanana kadar kiracı olmak zorunda kalan öğrenciler için kira desteği sağlanmalıdır” denildi.

    Marmara Üniversitesi Kız Öğrenci Yurdu’nun “plansız ve programsız bir şekilde taşındığını” belirten gençler Göztepe Kampüsü önünde açıklama yaptı. CHP Kadıköy Gençlik Kolu Başkanı Ali Önder Gürbüz, CHP Kadıköy Gençlik Kolu Yöneticisi Erdener Işık, Halkın Kurtuluşu Partisi’nden Berfin Arabulan’ın açıklama yaptığı buluşmada, “Yandaşlar sarayda, öğrenciler sokakta”, “Yerimiz yurdumuz belli değil”, “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı.

    “Öğrenciler başlarını sokacak bir çatı dahi bulmakta zorlanmaktadır”

    “Bugün halkın dertlerine karşı kör ve sağır olmuş bir iktidar ile karşı karşıyayız. Mehmet Şimşek’in uyguladığı ‘boğaz sıkma’ politikaları, geniş halk kesimlerini yoksulluk ve açlıkla sınarken, öğrenciler başlarını sokacak bir çatı dahi bulmakta zorlanmaktadır. Alın teriyle bir hayat yaşamaya çalışan her yurttaşımız, yükselen kiralar nedeniyle nitelikli bir konutta barınamama sorunundan muzdariptir” ifadeleriyle başlayan açıklamada yurt sorunu şöyle dile getirildi:

    “Bir şekilde yurtlara yerleşmiş öğrenciler; yetersiz imkanlarla karşı karşıya kalmakta, gıdaya erişim noktasında zorlanmaktadır. Yurt yemeklerinin temiz olmadığı yönünde her gün şikayetler artmaktadır. Özellikle Edirnekapı Kız Öğrenci Yurdu öğrencileri, yurtlarında yemek yiyemediğini ifade etmektedir. Bu durum pek çok öğrenci için aynı şekildedir. İstanbul’daki bazı KYK yurtlarında, en fazla 2-3 kişinin kalabileceği odalarda 6 kişinin kaldığı görülmektedir. Yurt imkanları bu kadar kötüyken, bir de yurt yönetimlerinin plansız, programsız eylemleri öğrencileri daha da mağdur etmektedir. Bugün burada toplanmamıza neden olan şey, Marmara Üniversitesi Kız Öğrenci Yurdu’nun plansız ve programsız bir şekilde taşınma sürecidir. Öğrenci arkadaşlarımız yurdun taşınmasıyla ilgili bilgilendirilmemiş, neler olacağından habersiz bir şekilde geçici yurtlarda konaklamışlardır. 4 aylık süreç içerisinde tam 4 kez yurt değişikliği yapılmış, öğrenciler tekrar tekrar eşyalarını taşımak zorunda kalmıştır.

    “Öğrenciler, tarikat yurtları karanlığına mahkum edilmemelidir”

    Taşınılan yurtlarda, gerekli hazırlıkların yapılmadığı, bazı temel ihtiyaçlar konusunda eksikliklerin mevcut olduğu görülmektedir. Bu plansız süreç nedeniyle, öğrenciler, devlet yurdunda barınamayacağı ve kendilerine başka çareler bulması gerektiği yönünde bir düşünceye kapılmıştır. Ekonomik krizin etkileri bu denli büyükken, öğrencilerin devlet yurtlarından ümidi kesmesi; açıkça tarikatlar ve cemaatler için bir büyüme imkanı doğurmaktadır. Öğrenciler bu süreçte olduğu gibi, cemaat ve tarikat yurtlarının karanlığına mecbur bırakılmamalıdır. Barınma bir insan hakkı olarak ele alınmalı, her yurttaşa, bilhassa öğrencilere nitelikli barınma imkanları sunulmalıdır.”

    Gerekirse kamulaştırma sürecine özel yurtların da dahil edilmesinin istendiği açıklamada, öğrenciye kira desteği istendi:

    “Cemaat ve tarikat yurtları kamulaştırılmalı, gerici çevrelerin yurtlar üzerinden yaptığı çalışma engellenmelidir. Gerekirse bu kamulaştırma sürecine özel yurtlar da dahil edilmeli, tüm öğrencilerin nitelikli barınma alanına kavuşması sağlanmalıdır. Nitelikli, eşit ve parasız yurt talepleri karşılanana kadar kiracı olmak zorunda kalan öğrenciler için kira desteği sağlanmalıdır.”

  • Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Özyaral’a önemli görev

    Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Özyaral’a önemli görev

    Antalya Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu Akdeniz Bölge Başkanlığı Görevine Atandı.

    Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu (ASATUF) Genel Merkezi’nden yapılan açıklamayla, Antalya Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sağlık Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral’ın Antalya İl Başkanlığı ve Akdeniz Bölge Başkanlığı görevlerine atandığı
    duyuruldu.

    ASATUF’un bölgeye yönelik sağlık turizmi hedeflerine katkı sağlama amacını taşıyan bu atama, sektördeki geniş bilgi birikimi ve yönetim deneyimiyle tanınan Prof. Dr. Oğuz Özyaral tarafından memnuniyetle karşılandı.

    Uzun Yıllara Dayanan Tecrübe ile Antalya İçin Yeni Bir Dönem

    1989 yılında sağlık yönetimi eğitimi alan ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Oğuz Özyaral, yıllar boyunca sağlık alanındaki gelişmeleri yakından takip etmiş ve yönetim alanında akademik kariyerini sürdüren bir uzman olarak tanınmıştır.

    Antalya Belek Üniversitesi’nde rektör yardımcılığı görevini de sürdüren Prof. Dr. Oğuz Özyaral, sağlık yönetimi alanındaki birikimini şimdi ASATUF Akdeniz Bölge Başkanlığı ve Antalya İl Başkanlığı görevleriyle geniş bir alana taşımayı hedefliyor.

    Prof. Dr. Oğuz Özyaral, bu atamanın kendisi için büyük bir onur olduğunu belirterek, “Bu göreve getirilmiş olmaktan dolayı son derece gururluyum. 1989’da sağlık yönetimi eğitimi alan ilk kişilerden biri olarak, profesör unvanıyla uzun yıllardır bu alanda çalışmalarımı sürdürüyorum. Antalya gibi turizmin kalbinde yer alan bir bölgede sağlık turizmi çalışmalarına katkı sağlama fırsatına sahip olmak benim için hem bir sorumluluk hem de bir gurur kaynağı,” şeklinde konuştu.

    “Ortak Hedefler İçin Birlikte Çalışmayı Umuyorum”

    Prof. Dr. Oğuz Özyaral, yeni görevi çerçevesinde bölgede sağlık turizmi standartlarının yükseltilmesi, hizmet kalitesinin artırılması ve bölgedeki sağlık turizmi faaliyetlerinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması için çalışacaklarını belirtti.

    Kamuoyunun ve sağlık camiasının desteğine ihtiyaç duyduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Özyaral, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

    “Bu yeni görevi üstlenirken, kamuoyunun ve sağlık camiasının desteğini bekliyor; ortak hedeflerimiz doğrultusunda birlikte çalışmayı ümit ediyorum. Hep birlikte Antalya’yı sağlık turizminin öncü merkezlerinden biri yapma yolunda adımlar atacağız.”

    Antalya Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak sağlık yönetimi alanında gösterdiği başarılarla bilinen Prof. Dr. Oğuz Özyaral’ın ASATUF Akdeniz Bölge Başkanlığı görevini üstlenmesi, hem Antalya’da hem de sağlık turizmi sektöründe büyük bir ilgiyle karşılandı.

  • Türkiye-Mısır Üniversitesi kurulacak

    Türkiye-Mısır Üniversitesi kurulacak

    Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Türkiye-Mısır Üniversitesi’nin kurulması için çalışmaların başladığını bildirdi. Türkiye ve Mısır üniversitelerinin rektörlerinin bir araya geleceklerini söyleyen Özvar, ‘’Böylece iki ülke üniversiteleri birbirlerini yakından tanıma ve aralarındaki iş birliği konularını müzakere etme fırsatı yakalayacak’’ diye konuştu.

    Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye-Mısır Üniversitesi kurulması için çalışma başlattıklarını bildirdi. Özvar ayrıca Türkiye’nin köklü üniversitelerinin Mısır’da şube açacağını duyurdu. Erol Özvar, Mısır Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Mohamed Ayman Ashour ile Kahire’de bir araya geldi. Görüşmede, 4 Eylül 2024’te Ankara’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından imzalanan Türkiye ile Mısır arasında yükseköğretim alanında iş birliğine yönelik mutabakat zaptının detayları ele alındı.

    Özvar, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda İstanbul’da ve Kahire’de Türkiye ve Mısır üniversiteleri rektörlerinin bir araya gelecekleri “Türkiye-Mısır Üniversiteleri Forumu” düzenleyeceklerini de bildirdi. Özvar, ”Böylece iki ülke üniversiteleri birbirlerini yakından tanıma ve aralarındaki iş birliği konularını müzakere etme fırsatı yakalayacak” ifadelerini kullandı. Özvar’ın verdiği bilgiye göre iki ülke akademisyenleri, ortak çalışma kültürünü ve akademik bağları güçlendirmek amacıyla ortak araştırma projeleri hazırlayacak.

    Teknoloji alanında yükseköğretim kurumlarının iş birliği yapabilmesi ve bu alanda tecrübe paylaşımı için gerekli koordinasyon sağlanacak. Ashour ile görüşmelerinde ayrıca yükseköğretim alanında yapılacak bütün iş birliklerinin planlama ve koordinasyonu için Türkiye ve Mısır taraflarından yetkili kişilerle oluşturulacak bir çalışma komitesi kurulmasını da planladıklarını bildiren Özvar, ”Ziyaretimizin, Türkiye ile Mısır arasında yükseköğretim alanında yeni ve verimli bir dönemin başlamasına vesile olacağına yürekten inanıyorum” dedi.

  • Bluesky Awards 2024: Yılın Havacılık Seminer ve Konferans Projesi Ödülü Antalya Belek Üniversitesi’nin

    Bluesky Awards 2024: Yılın Havacılık Seminer ve Konferans Projesi Ödülü Antalya Belek Üniversitesi’nin

    Bluesky Awards 2024 kapsamında, Yılın Havacılık Seminer ve Konferans Projesi Ödülü’nü Antalya Belek Üniversitesi Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri programı kazandı.

    7 Aralık 2023 tarihinde Antalya Belek Üniversitesi İbrahim Coşkun Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen proje, havacılık endüstrisindeki başarıyı destekleme, yenilikleri tartışma ve sektördeki profesyonelleri bir araya getirme hedefleriyle öne çıktı.

    Projeye Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri programında görev yapan Dr. Öğr. Üyesi Adile Bebek Yeşilkaya, Öğr. Gör. Cafer Akkaya ve Öğr. Gör. Hüseyin Şimşek liderlik ederken, program öğrencileri de yürütücü olarak projede aktif rol aldı.

    Gençlere ilham olma özelliği taşıyan bu etkinliğe Antalya Belek Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra Antalya’dan da lise öğrencileri de katıldı.

    Etkinlik, alanında uzman isimlerin katılımıyla havacılık sektöründe profesyonel gelişimi teşvik eden bir platform oluşturdu.

    Bluesky Awards, havacılık endüstrisinde uluslararası düzeyde başarı ve mükemmelliği ödüllendiren bir organizasyon olarak tanınıyor.

    Antalya Belek Üniversitesi’nin bu prestijli ödüle layık görülmesi, programın sektöre katkılarının uluslararası düzeyde takdir edildiğini ve gelecek projelere ilham verdiğini gösteriyor.

  • ODTÜ açıkladı: Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi

    ODTÜ açıkladı: Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi

    ODTÜ’nün her yıl yaptığı ‘Akademik performansa göre üniversite sıralaması’ çalışmasının sonuçlarında Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi belli oldu.

    ODTÜ Enformatik Enstitüsü’ne bağlı University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı, Türkiye’nin 2024-2025 dönemi üniversite sıralamasını yayımladı. URAP’ın değerlendirmesinde, öğretim üyesi başına düşen makale, uluslararası ve yurt içi ortak yayınlar, TÜBİTAK destekli proje sayıları gibi toplamda 15 akademik gösterge esas alındı.

    Tıp fakültesi olan üniversiteler kategorisinde birinciliği Koç Üniversitesi alırken, onu Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi izledi. Tıp fakültesi bulunmayan üniversitelerde ise ODTÜ zirvede yer aldı, ardından İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Sabancı Üniversitesi sıralamada öne çıktı.

    URAP Türkiye genel sıralamasında tüm üniversiteler değerlendirildiğinde, Koç Üniversitesi genel listede de birinci sırada yer alarak akademik performansını bir kez daha kanıtladı. Bu kategoride Hacettepe Üniversitesi ikinci, ODTÜ ise üçüncü sıraya yerleşti. İlk 20’de öne çıkan diğer üniversiteler ise şöyle sıralandı:

    Tıp fakültesi olmayan en iyi 10 üniversite hangileri?

    1.Orta Doğu Teknik Üniversitesi
    2.İstanbul Teknik Üniversitesi
    3.Sabancı Üniversitesi
    4.Yıldız Teknik Üniversitesi
    5.Gebze Teknik Üniversitesi
    6.İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi
    7.Boğaziçi Üniversitesi
    8.İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
    9.Çankaya Üniversitesi
    10.Eskişehir Teknik Üniversitesi

    Tıp fakültesi olan en iyi 10 üniversite hangileri?

    1.Koç Üniversitesi
    2.Hacettepe Üniversitesi
    3.Ankara Üniversitesi
    4.İstanbul Üniversitesi
    5.Gazi Üniversitesi
    6.İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
    7.Ege Üniversitesi
    8.Atatürk Üniversitesi
    9.Marmara Üniversitesi
    10.Erciyes Üniversitesi

    Türkiye’nin en iyi 20 üniversiteleri hangileri?

    1.Koç Üniversitesi
    2.Hacettepe Üniversitesi
    3.Orta Doğu Teknik Üniversitesi
    4.Ankara Üniversitesi
    5.İstanbul Teknik Üniversitesi
    6.İstanbul Üniversitesi
    7.Gazi Üniversitesi
    8.İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
    9.Sabancı Üniversitesi
    10.Ege Üniversitesi
    11.Atatürk Üniversitesi
    12.Yıldız Teknik Üniversitesi
    13.Marmara Üniversitesi
    14.Erciyes Üniversitesi
    15.Gebze Teknik Üniversitesi
    16.Selçuk Üniversitesi
    17.Fırat Üniversitesi
    18.Sağlık Bilimleri Üniversitesi
    19.Dokuz Eylül Üniversitesi
    20.Bilkent Üniversitesi

  • Hazırlık sınıflarını geçemeyen öğrencilerin Türkçe programlara yerleştirme başvuruları ne zaman bitecek?

    Hazırlık sınıflarını geçemeyen öğrencilerin Türkçe programlara yerleştirme başvuruları ne zaman bitecek?

    Hazırlık sınıflarını geçemeyen öğrencilerin “Türkçe programlara yerleştirme” başvuruları başladı. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM), üniversitelerde zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfını başarıyla tamamlayamayıp ilişiği kesilen öğrencilerin Türkçe öğretim yapan yükseköğretim programlarına yerleştirme başvuruları yakın zaman sonra bitecek.

    Hazırlık sınıflarını geçemeyen öğrencilerin Türkçe programlara yerleştirme başvuruları devam ediyor. Başvurular, itibaren 1 Kasım’a kadar alınacak. İşte, konuya ilişkin bilgiler…

    ÖSYM DUYURDU

    ÖSYM’nin internet sitesinden, “2024 zorunlu yabancı dil hazırlık sınıflarında başarısız olan öğrencilerin Türkçe öğretim yapan yükseköğretim programlarına yerleştirilme işlemleri” konulu duyuru yayımlandı.

    Buna göre, yerleştirildikleri yükseköğretim programının zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfına devam etmelerine rağmen hazırlık sınıfını başarıyla tamamlayamayıp ilişiği kesilen öğrencilerin Türkçe öğretim yapılan programlara yerleştirilme işlemleri için başvurular, 1 Kasım’a kadar alınacak.

    Başvuru ve yerleştirme işlemleri için adayların kılavuzda yer alan ilke ve kuralları dikkatle incelemeleri gerekiyor.