Etiket: Milli Eğitim Bakanlığı

  • MEB’den okul müdürlerine yeni görev

    MEB’den okul müdürlerine yeni görev

    Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerle ilgili kritik düzenlemeler yapmaya devam ediyor.

    Bakanlık öğretmenlerle ilgili olarak yapılan düzenlemelerde okul müdürlerine önemli görevler veriliyor. Bu kapsamda MEB, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için okul müdürlerine önemli bir görev verdi. Buna göre, okulların norm kadrolarının güncellenmesi işlemi, okul müdürlerinin sorumluluğunda gerçekleştirilecek.

    Norm Kadro Nedir ve Neden Önemlidir?
    Norm kadro, bir okulda görev yapması gereken öğretmen sayısını belirleyen bir kavramdır. Öğrenci sayısı, ders saatleri ve diğer faktörler göz önünde bulundurularak belirlenen norm kadrolar, okulların eğitim kalitesini doğrudan etkiler. Dolayısıyla, norm kadroların doğru bir şekilde belirlenmesi ve güncellenmesi büyük önem taşır.

    Okul Müdürlerine Düşen Görevler

    MEB tarafından belirlenen takvime göre, okul müdürleri;

    Bilgi Paylaşımı: Norm kadro güncelleme işlemi için açılan “Norm Kadro Modülü”nde yer alan alan bazındaki ders yükleri, şube sayıları gibi bilgileri öğretmenlere duyurmak,
    Veri Doğruluğu: Norm kadro güncellemesinde veri girişlerinin doğru ve eksiksiz olmasını sağlamak,
    Eksik Belgelerin Tamamlanması: Daha önce yapılan norm kadro güncelleme taleplerinde eksik belge veya diğer sorunlar nedeniyle tamamlanamayan işlemleri tamamlamak gibi önemli görevleri üstlenecekler.

    Neden Norm Kadro Güncellemesi Yapılıyor?
    Norm kadro güncellemesinin temel amacı, okulların ihtiyaçlarına uygun öğretmen sayısının belirlenmesi ve böylece eğitim kalitesinin artırılmasıdır. Bu sayede, öğrenci başına düşen öğretmen sayısı dengelenerek, öğrencilerin daha iyi eğitim alması hedefleniyor.

    Öğretmenlerin Rolü
    Öğretmenler de bu süreçte önemli bir role sahip. Okul müdürlerinin paylaştığı bilgiler doğrultusunda, kendi ders yükleri ve branşlarıyla ilgili bilgileri doğru bir şekilde vermeleri gerekiyor.

    Süreç Nasıl İşleyecek?
    MEB, norm kadro güncellemesi için özel bir modül hazırladı. Okul müdürleri, bu modüle girerek okullarının norm kadro bilgilerini güncelleyecekler. Bu süreç, 30 Eylül 2024 ile 11 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    Norm kadro güncellemeleri, eğitim sisteminin daha verimli çalışması için önemli bir adımdır. Okul müdürlerinin bu süreçteki sorumluluğu büyük önem taşıyor. Doğru ve eksiksiz yapılan güncellemeler sayesinde, öğrenciler daha kaliteli bir eğitim alma imkanı bulacaklar.

  • Ali Mahir Başarır: Mevzuata uyan öğretmenlerimiz değil, onlara ceza kesenler soruşturulmalıdır

    Ali Mahir Başarır: Mevzuata uyan öğretmenlerimiz değil, onlara ceza kesenler soruşturulmalıdır

    CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Mersin’de iki öğretmene, Diyanet’in okullarda ders vermesini engelledikleri gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma açılmasına tepki gösterdi. Başarır, “Öğretmenlerimize açılan bu soruşturma ve akabinde verilen aylıktan kesme cezası kabul edilemez. Burada asıl incelenmesi gereken İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlerinin tutumudur” dedi.

    Mersin’de iki öğretmene, Diyanet’in okullarda ders vermesini engelledikleri gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma açılmasına CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır tepki gösterdi.

    Öğretmenlerin mevzuat hükümlerini yerine getirdiği ifade eden CHP’li Başarır şunları söyledi:

    “Diyanet aracılığıyla il ya da ilçe müftülüklerinin vereceği dini eğitimle ilgili, velilerden izin dilekçesi alınması gerektiğine dair öğrencilerini bilgilendirmeleri gereken öğretmenlerimize açılan bu soruşturma ve akabinde verilen aylıktan kesme cezası kabul edilemez. Burada asıl incelenmesi gereken İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlerinin tutumudur. Küçücük çocukları dini istismar ederek kendi kirli siyasetlerine bulaştıran bu müdürlüklere soruşturma açılmalıdır.”

  • Deprem bölgesindeki özel okul öğrencilerine eğitim öğretim desteği

    Deprem bölgesindeki özel okul öğrencilerine eğitim öğretim desteği

    Milli Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından deprem bölgesindeki öğrencilere eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı.

    2024-2025 eğitim öğretim yılında Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki özel okullarda öğrenim gören ve önceki yıllarda eğitim ve öğretim desteği kapsamına alınıp öğretim kademesini tamamlamayan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin tebliğ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna göre, okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere 2024-2025 öğretim yılında ilkokul kademesinde 2, 3, 4. sınıftaki öğrenciler için 24 bin 600 TL, ortaokul kademesinde 6, 7, 8. sınıf ile ortaöğretim kademesinde 10, 11, 12. sınıfta öğrenim gören her bir öğrenci için ise 28 bin 800 TL eğitim öğretim desteği verilecek.

  • Ücretsiz ders kitabı okutmayan özel okullara yönelik inceleme başlatıldı

    Ücretsiz ders kitabı okutmayan özel okullara yönelik inceleme başlatıldı

    MEB, dağıtılan ücretsiz ders kitaplarının özel okullarda okutulup okutulmadığının araştırılmasını ve bu kitapları okutmayan özel okullar hakkında da inceleme başlatılmasını istedi.

    MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nden, 81 il valiliğine gönderilen yazıda, Bakanlığa bağlı özel okullardaki eğitim-öğretim faaliyetlerinin Talim ve Terbiye Kurulunca onaylı öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri doğrultusunda yürütüldüğü hatırlatıldı.

    Özel okullarda okutulup okutulmadığının takibinin yapılması istendi

    Ders kitaplarının da Bakanlıkça hazırlandığı hatırlatılan yazıda, diğer sınıf düzeylerinde Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinden önce uygulanan öğretim programlarına devam edildiği anlatıldı.

    Öğretim programları doğrultusunda Bakanlıkça hazırlanan ders kitaplarının resmi okullarla birlikte özel okullara da dağıtıldığı bildirilen yazıda, “Bakanlığımızca dağıtımı yapılan ders kitapları dışında ilgili sınıf düzeylerinde Bakanlığımızca onaylanmış ders kitabı bulunmadığından, tüm okullarda ders kitabı olarak sadece Bakanlığımızca Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline uygun olarak hazırlanan ders kitapları okutulabilecektir. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde ‘Okullarda, Bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının uygulanması esastır.’ hükmü yer almaktadır.” açıklaması yer aldı.

    Bakanlığın yazısında, bu kapsamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline ve diğer öğretim programlarına uygun şekilde hazırlanarak Bakanlıkça dağıtılan ders kitaplarının özel okullarda okutulup okutulmadığı konusunda gerekli takibin yapılması, ders kitaplarını okutmayan özel okullar hakkında gerekli incelemenin yapılması istendi.

    Yeni mevzuat ile ücretsiz ders kitabı okutulması zorunlu hale getirilmişti

    Milli Eğitim Bakanlığınca bu yılın şubat ayında hazırlanan yeni mevzuat hükmü doğrultusunda, 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren tüm özel okulların derslerde Bakanlık onaylı ücretsiz ders kitaplarını okutması zorunlu getirilmişti.

    Bakanlık onaylı ders kitapları, eğitimin tüm kademelerinde devlet tarafından ücretsiz dağıtılıyor. Bu kitaplar, öğretim programlarına ve çağın gereklerine göre sürekli güncelleniyor.

    Bu hükümle pek çok hedef amaçlanıyor. Bunlardan biri de Bakanlığın denetiminden geçmeyen kitaplar aracılığıyla yanlış ve uygun olmayan öğrenmelerin önüne geçmek. Bu kapsamda, Türkiye’de resmi ve özel okullarda, ilgili bakanlık birimlerince hazırlanan ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylanan öğretim programı uygulanırken, ders kitapları da buna uygun yazılıp yine onaya bağlı okutuluyor. Bu onay sırasında, öğrencilere ulaşan her ders kitabı, Bakanlıkça ciddi bir inceleme sürecinden geçiriliyor.

    Bakanlığın getirdiği yeni hükmün, ortak sınavlar ve ÖSYM tarafından gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi merkezi sınavlara katılacak öğrenciler için önem taşıdığı kaydedildi. Bu sınavlarda yöneltilecek bütün sorularda Bakanlıkça hazırlanan ders kitapları kaynak olarak alınacak.

    Özel okullara devam eden öğrencisi olan velilerin talep edilen farklı kitaplar için ekonomik yönden zorlanmamaları da hedefler arasında bulunuyor.

    Yeni düzenlemeyle ayrıca “derslerde Bakanlık onaylı ders kitaplarının okutulmasını sağlama” konusunda, özel okulların kurucu ya da kurucu temsilcisiyle kurum müdürüne de çeşitli sorumluluk getirilmişti.

    Bakanlığın, 2024-2025 eğitim öğretim döneminden itibaren özel okulları okuttukları ders kitapları açısından denetime tabi tutmasına ilişkin süreç başladı.

    Bu kapsamda denetimlerde derslerde okutulan ders kitabının, Bakanlıkça ücretsiz dağıtılan kitaplar olup olmadığına bakılacak.

    Cezai müeyyide uygulanabilecek

    Milli Eğitim Bakanlığı, yeni düzenleme kapsamında, talep edilip edilmediğine bakmadan, tüm özel okullara öğrenci sayısı kadar ders kitabını ücretsiz gönderdi.

    Ücretsiz ders kitabını kullanmayan özel okullara, Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 7. maddesindeki, kademeli olarak para cezasından, çalışma ruhsatının iptaline kadar giden cezai müeyyideler uygulanabilecek.

  • Milli Eğitim Bakanı Tekin: Talep olduğu sürece imam hatip okulu açmaya devam edeceğiz

    Milli Eğitim Bakanı Tekin: Talep olduğu sürece imam hatip okulu açmaya devam edeceğiz

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adapazarı Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin açılış törenine katıldı.

    Tekin, yaptığı konuşmada ‘İmam hatip okullarımız Türkiye’nin her tarafında, toplumsal talebe istinaden kurulmuş, açılmış durumda. 28 Şubat zulmünün engelleri gündeme geldiğinde oran olarak ne kadarsa şu anda da aynı orandadır. Yani Türkiye uygun bir noktada. Öyle sunuyorlar ki ‘Türkiye’nin her tarafında imam hatip okulları var.’ Hayır toplumsal talep neyse onu karşılayacak şekilde imam hatip okulu açtık. Talep olduğu sürece de açmaya da devam edeceğiz” dedi.

    Çeşitli açılış ve toplantılara katılmak üzere Sakarya’ya giden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adapazarı Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin açılışına katıldı. İmam hatip okullarına dair değerlendirmelerde bulunan Tekin, ”Şu anda imam hatip okullarımız Türkiye’nin her tarafında, toplumsal talebe istinaden kurulmuş, açılmış durumda” dedi.

    ”Talep olduğu sürece İmam Hatip açmaya devam edeceğiz”

    İmam hatip okullarının, 28 Şubat’ta neredeyse kapanma noktasına geldiğini, katsayı uygulamasıyla imam hatip okulları ve meslek liselerinin toplumsal itibarının ”ciddi şekilde sarsıldığını” dile getiren Tekin, konuşmasına şöyle devam etti:

    ”Bu anlamda hizmetlerimiz döneminde çok ciddi adımlar atıldı. Şu anda imam hatip okullarımız Türkiye’nin her tarafında, bunun da altını çizerek söylüyorum, toplumsal talebe istinaden kurulmuş, açılmış durumda. Şu rakamın altını özellikle çiziyorum. Burada 28 Şubat zulmünün engelleri gündeme geldiğinde oran olarak ne kadarsa şu anda da aynı orandadır. Yani Türkiye uygun bir noktada. Öyle sunuyorlar ki ‘Türkiye’nin her tarafında imam hatip okulları var.’ Hayır toplumsal talep neyse onu karşılayacak şekilde imam hatip okulu açtık. Talep olduğu sürece de açmaya da devam edeceğiz. Özellikle 2014 yılında proje okulu tanımlamasından sonra çok farklı projeler uygulayan imam hatip okullarımız var. Fen bilimleri, sosyal bilimler, fen ve teknoloji programı uygulayan, hafızlık projesi, İspanyolca programı uygulayan imam hatiplerimiz var. Dini musiki alanında, güzel sanatlar alanında, spor alanında proje uygulayan imam hatip okulumuz var. İmam hatip okullarımızın programlarını da öğrencilerimizin istek ve beklentileri doğrultusunda revize ediyoruz.”

  • MEB Müfettiş Yardımcılığı başvuruları açıldı

    MEB Müfettiş Yardımcılığı başvuruları açıldı

    Milli Eğitim Bakanlığı MEB, ülkemizin eğitimine değer katacak 50 yeni müfettiş yardımcısı almak üzere büyük bir sınav sürecine start verdi. Bu önemli adım, hem öğretmenlerin kariyer hedeflerine ulaşması için yeni bir kapı aralıyor hem de eğitim sistemimizin kalitesini yükseltmeyi amaçlıyor.

    Kimler Başvurabilir?
    Müfettiş yardımcılığı sınavına başvurabilmek için belirli şartları taşımak gerekiyor. Bunların başında, Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında en az 8 yıl öğretmenlik yapmış olmak geliyor. Ayrıca, bu 8 yıllık hizmetin en az 3 yılı Bakanlığa bağlı resmi eğitim kurumlarında geçirilmiş olmalıdır. Yaş sınırı olarak ise sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının 1’inde 35 yaşını doldurmamış olmak gerekiyor.

    Sınav Süreci Nasıl İşleyecek?
    Sınav, yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamadan oluşacak. Yazılı sınavda adayların genel kültür, eğitim bilimleri ve alan bilgileri ölçülecek. Sözlü sınavda ise adayların iletişim becerileri, problem çözme yetenekleri ve eğitim sistemine yönelik görüşleri değerlendirilecek.

    Atama Kriterleri Neler?
    Sınavı kazanan adaylar, müfettiş yardımcılığı kadrolarına atanırken branşlarına göre belirlenen kontenjanlar dikkate alınacak. Aynı zamanda, adayların başvuru yaptıkları kadro derecesinin altında bir kadroya atanmaları durumunda bu durum kabul edilmiş sayılacak.

    Başvuru İşlemleri
    Sınav başvuruları, belirlenen tarihler arasında MEBBİS üzerinden yapılacak. Başvuru yapacak adayların, yukarıda belirtilen tüm şartları taşıdıklarından emin olmaları gerekmektedir.

    Neden Müfettiş Yardımcısı Olmalısınız?
    Müfettiş yardımcılığı, eğitim sisteminin gelişimine doğrudan katkı sağlayan önemli bir görevdir. Müfettiş yardımcıları, okulları ziyaret ederek eğitim süreçlerini değerlendirir, öğretmenlere rehberlik eder ve eğitim politikalarının uygulanmasına destek verirler. Bu sayede, hem kendi kariyerlerini geliştirme fırsatı bulurlar hem de ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın daha iyi bir eğitim almasına katkı sağlarlar.

    Tablo 1: Atama Yapılacak Alanlar, Kadro Sayıları ve Sözlü Sınava Çağrılacak Aday Sayıları (Öğretmenlik Alanlarından Başvuran Adaylar İçin)

     

  • MEB’den dershane ve özel kurslara büyük takip

    MEB’den dershane ve özel kurslara büyük takip

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 10 Eylül 2024 tarihinde yayınladığı resmi yazıyla, özel öğretim kursları, sosyal etkinlik ve gelişim merkezleri ile kişisel gelişim kurslarına yönelik önemli bir uyarı niteliğinde açıklamalarda bulundu. MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından kaleme alınan yazıda, bu tür kurumların faaliyetlerinin yakından takip edilmesi ve gerekli denetimlerin yapılması gerektiği ifade edildi.

    Faaliyetlerin Amaca Uygunluğu Vurgulandı
    MEB’in gönderdiği yazıda, özel öğretim kursları ve benzeri eğitim merkezlerinin, kendi belirlenmiş faaliyet alanlarına uygun şekilde çalışmaları gerektiği açık bir şekilde ifade edildi. Bakanlık, bu kursların kendi türlerine göre belirlenmiş eğitim programlarına sadık kalmalarının önemine vurgu yaparken, kurumların faaliyet izni alırken belirlenen çerçevenin dışına çıkmamaları gerektiği üzerinde durdu. Bu kapsamda, kursiyer ve öğrenci kayıtlarının da yine bu belirlenen kurum türü ve program seviyelerine uygun olarak yapılması gerektiği belirtildi.

    Dönüşüm Şartları Hatırlatıldı
    Resmi yazıda ayrıca, kurumların faaliyet alanlarının dışında hizmet vermek istemeleri halinde, belirlenen şartları yerine getirmeleri gerektiği ifade edildi. Yani bir eğitim kurumu, kendi faaliyeti dışında bir alanda kurs düzenlemek istiyorsa, öncelikle ilgili şartları sağlayarak faaliyet alanını resmi olarak dönüştürmek zorunda. Bu dönüşüm yapılmadan, kurumun farklı bir alan ya da seviyede hizmet vermesi durumunda, hukuki yaptırımların uygulanacağı hatırlatıldı.

    Yasaya Aykırı Faaliyetlere Dikkat Çekildi
    MEB’in yazısında, özellikle kendi kurum türünün dışına çıkarak başka programlar uygulayan kurslara yönelik ciddi uyarılar yer aldı. Bu kurumların faaliyetlerinin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen yasal çerçevede değerlendirileceği ve yasalara aykırı davranan kurumların kapatılabileceği belirtildi. Yazıda, İlgi (a)’da kayıtlı olan 5580 sayılı Kanun’un 7’nci maddesine de atıf yapıldı. Bu maddede, izni amacı dışında kullandığı tespit edilen kurumların açma izni ve çalışma ruhsatlarının iptal edileceği hükmüne yer verildiği hatırlatıldı.

    Valiliklere Takip Görevi Verildi
    Milli Eğitim Bakanlığı, bu uyarıların sadece yazılı olarak kalmaması gerektiğine vurgu yaparak, illerdeki valiliklere de bu kurumların takibini yapma görevi verdi. Yazıda, valiliklerin konuyla ilgili gerekli denetimleri yapmaları ve amaca uygun şekilde hareket etmeyen kurumlar hakkında gerekli işlemleri başlatmaları talep edildi. Valiliklerin bu süreçte, özel öğretim kurumlarının yasalara uygun şekilde faaliyet göstermesini sağlamaları ve herhangi bir usulsüzlük durumunda ilgili kurumların faaliyetlerine son vermeleri gerektiği de belirtildi.

    Denetimlerin Artması Bekleniyor
    Bu resmi yazının ardından, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen kurallara aykırı faaliyet gösteren kurs ve eğitim merkezlerine yönelik denetimlerin artması bekleniyor. Özel öğretim kurumlarının ve kişisel gelişim kurslarının, kendi izinli faaliyet alanlarının dışına çıkmaları durumunda karşılaşacakları yaptırımların net bir şekilde ifade edilmesi, bu alanda faaliyet gösteren birçok kurumu daha dikkatli hareket etmeye zorlayacak gibi görünüyor.

    MEB’in bu yazısı, özellikle son dönemde çeşitli eğitim merkezlerinin faaliyetlerinin denetim dışı kaldığı ve bazı kursların yetki alanlarının dışına çıkarak eğitim verdiği yönünde gelen şikayetler üzerine kaleme alınmış olabilir. Bu bağlamda, resmi yazının ardından başlatılacak denetim süreçleri, hem kursların kalitesinin artmasına hem de öğrencilerin daha nitelikli ve güvenli bir eğitim almasına katkı sağlayacaktır.

    Özel Öğretim Kurumları İçin Yeni Dönem
    MEB’in bu uyarı yazısıyla birlikte, Türkiye genelinde faaliyet gösteren özel öğretim kurumları ve kurslar için yeni bir döneme girilmiş olacak. Bakanlık, kursların eğitim faaliyetlerinin sıkı bir denetim altında tutulacağını ve yasaların öngördüğü çerçevenin dışına çıkanlara müsamaha gösterilmeyeceğini net bir şekilde ifade etti. Bu durum, özellikle eğitim alanında faaliyet gösteren özel kursların yasalara uygun şekilde yeniden yapılanmalarını gerektirebilir.

  • Öğretmenlere veli ziyareti uygulaması geliyor

    Öğretmenlere veli ziyareti uygulaması geliyor

    2024-2025 eğitim-öğretim yılına girilirken Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitim sistemine ilişkin önemli düzenlemelere imza atmaya hazırlanıyor. Son yıllarda giderek bozulduğu gözlenen veli ve okul ilişkilerini yeniden sağlam temellere oturtmak amacıyla bir dizi tedbir almayı hedefleyen Bakanlık, bu kapsamda en dikkat çeken uygulamalardan birinin veli ziyaretleri olacağını duyurdu. Peki, veli ziyaretleri öğretmenler için zorunlu mu olacak? Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda ne gibi adımlar atmayı planlıyor?

    Aile ve Okul İlişkilerinin Güçlendirilmesi: Milli Eğitim Bakanlığının Yeni Politikası

    Milli Eğitim Bakanlığı, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı için hayata geçirmeyi planladığı çeşitli düzenlemelerle eğitimdeki kaliteyi artırmayı amaçlıyor. Bu düzenlemeler arasında yer alan ve müfredat değişiklikleri ile öne çıkan derslerin öğretmenlere verilecek detaylı eğitimlerle daha etkin hale getirileceği belirtilmişti. Ancak eğitimin en önemli paydaşlarından biri olan ailelerin de sürece daha etkin katılımını sağlamak adına Bakanlık, veli ve okul ilişkilerinin düzeltilmesi gerektiği konusunda kararlı adımlar atıyor.

    Son dönemde veliler ile okul yönetimi ve öğretmenler arasında çeşitli sorunların yaşandığı biliniyor. Bu sorunlar, zaman zaman şiddet olaylarına kadar varan boyutlara ulaşabiliyor. Okul güvenliğinin tehlikeye girdiği bu tür olaylar karşısında Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde aile katılımının artırılması ve veli-öğretmen ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla çeşitli düzenlemeler yapmaya hazırlanıyor. Bakanlık, aile ile okul arasındaki iletişimi geliştirecek uygulamaları devreye sokarak bu tür olumsuz durumların önüne geçmeyi hedefliyor.

    Veli Ziyaretleri: Öğretmenler İçin Zorunlu mu?

    Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, yeni dönemde veli ziyaretleri önemli bir uygulama olarak hayata geçirilecek. Özellikle aile ile öğretmenlerin daha yakın bir iletişim kurması hedeflenirken, bu uygulamanın öğretmenler için zorunlu olup olmayacağı sorusu gündeme geliyor.

    Bakanlık, veli ziyaretlerini belirli öğretmen grupları için zorunlu hale getirmeyi planlıyor. Bu kapsamda özellikle şube rehber öğretmenleri ve sınıf rehber öğretmenlerinin, okul yönetimiyle birlikte planlı veli ziyaretleri gerçekleştirmesi talep edilecek. İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilen talimatlarla, veli ziyaretleri konusundaki organizasyonun okullar tarafından planlanacağı belirtiliyor. Ziyaretler sırasında öğretmenlerin, öğrenci gelişimi ve başarılarıyla ilgili veli bilgilendirmesi yapması, ailelerin eğitim sürecine daha aktif katılım göstermesinin teşvik edilmesi hedefleniyor.

    Milli Eğitim Bakanlığı, bu veli ziyaretlerinin belirli bir program dahilinde gerçekleştirileceğini ve velilere yönelik eğitim çalışmalarının da artırılacağını ifade ediyor. Aile katılımının eğitimdeki önemini vurgulayan Bakanlık, bu ziyaretlerle birlikte okul-aile-öğrenci üçgeninde daha sağlam bir bağ kurulacağını öngörüyor.

    Okul Güvenliğini Artırmayı Hedefleyen Düzenlemeler

    Son dönemde yaşanan öğretmen ve okul yöneticilerine yönelik saldırılar, okulların güvenli bir ortam olmaktan çıktığına dair endişeleri artırdı. Milli Eğitim Bakanlığı, bu sorunları çözmek ve okul ortamının güvenliğini sağlamak amacıyla veli-öğretmen ilişkilerini iyileştirecek adımlar atıyor. Veli ziyaretleriyle, ailelerin çocuklarının eğitim sürecine daha bilinçli ve aktif bir şekilde katılım göstermesi sağlanacak, böylece öğretmenler ile veliler arasında yaşanan gerilimlerin önüne geçilmesi hedefleniyor.

    Özellikle şube rehber öğretmenleri ve sınıf rehber öğretmenlerinin, okul yöneticileriyle iş birliği içerisinde hareket ederek veli ziyaretlerine katılmasının zorunlu hale getirilmesi planlanıyor. Bu ziyaretlerin, öğrencilerin başarısı ve gelişimi üzerinde olumlu etkiler yaratması amaçlanırken, aynı zamanda veliler ve öğretmenler arasındaki iletişimin güçlenmesi hedefleniyor. Veli ziyaretlerinin yanı sıra, okul güvenliğiyle ilgili alınacak diğer tedbirler de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek.

    Aile Katılımı ve Eğitimde Başarı: Yeni Müfredat ve Veli Eğitimleri

    Eğitimde ailenin rolünün ne kadar önemli olduğunun farkına varan Milli Eğitim Bakanlığı, bu farkındalığı pekiştirmek adına veli eğitimlerine yönelik yeni düzenlemelere de gitmeye hazırlanıyor. Ailelerin çocuklarının eğitimine daha aktif bir şekilde katılım sağlaması, öğrenci başarısının artırılmasında önemli bir faktör olarak görülüyor. Bu nedenle Bakanlık, velilere yönelik çeşitli bilgilendirme ve eğitim çalışmaları düzenleyerek, ailelerin eğitim sürecine katkıda bulunmasını hedefliyor.

    Bakanlık yetkilileri, veli eğitimlerinin yanı sıra yeni müfredat kapsamında yapılan değişikliklerin de öğrenci başarısı üzerindeki olumlu etkilerinin artacağını ifade ediyor. 2024-2025 eğitim-öğretim yılı itibarıyla uygulanmaya başlayacak olan yeni müfredat, öğretmenlerin aldığı detaylı eğitimler sayesinde daha verimli hale gelecek. Müfredat değişiklikleriyle birlikte öğrencilerin öğrenme süreçlerine daha etkin bir şekilde dahil olması, ailelerin de bu süreçte aktif rol almasıyla birlikte eğitimdeki başarı oranlarının yükseltilmesi bekleniyor.

    Veli-Öğretmen İş Birliği: Eğitimde Başarının Anahtarı

    Milli Eğitim Bakanlığı, aile katılımının eğitimdeki başarıya doğrudan etkisi olduğunun altını çiziyor. Ailelerin çocuklarının eğitim sürecine dahil edilmesi, hem öğrenci başarısının artmasını hem de okul içindeki disiplin ve düzenin sağlanmasını mümkün kılacak. Bu doğrultuda hayata geçirilecek olan veli ziyaretleri ve veli eğitimleri, aile-öğrenci-öğretmen iş birliğini artırarak eğitimdeki sorunların çözümüne katkı sağlayacak.

    2024-2025 eğitim-öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılacak olan veli ziyaretleri, öğretmenler ve veliler arasında daha güçlü bir bağ kurulmasını amaçlayan önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Söz konusu düzenlemeler, ailelerin çocuklarının eğitim sürecine daha bilinçli bir şekilde katılım göstermesini sağlarken, eğitimdeki kaliteyi artırmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

  • 2024-2025 eğitim öğretim yılında öğretmenler ara tatil yapamayabilir

    2024-2025 eğitim öğretim yılında öğretmenler ara tatil yapamayabilir

    2024-2025 eğitim öğretim yılı, Türkiye genelinde 9 Eylül 2024 tarihinde başlayacak. Bu tarihten itibaren öğrenciler okullarına geri dönecek ve yeni müfredat doğrultusunda eğitimlerine devam edecekler. Ancak, bu yılki eğitim öğretim takviminde öğretmenler için önemli bir değişiklik bulunuyor. 28 Haziran 2024 tarihinden bu yana yaz tatilinde olan öğretmenler, yeni eğitim öğretim yılı içerisinde planlanan ara tatil döneminde tatile çıkamayacaklar. Bunun yerine, kendileri için öngörülen bir dizi eğitim programına katılacaklar.

    Ara Tatil Takvimi ve İçeriği

    2024-2025 eğitim öğretim yılı takvimine göre, öğrenciler için ilk ara tatil 11-15 Kasım 2024 tarihleri arasında uygulanacak. Bu ara tatil, öğrencilerin 1. dönem sınavlarını tamamlamalarının hemen ardından başlayacak. 8 Kasım 2024 tarihinde derslerden çıkacak olan öğrenciler, 18 Kasım 2024 tarihinde okula geri dönerek eğitimlerine kaldıkları yerden devam edecekler.

    Bu ara tatil süresince öğrenciler, dinlenme ve yenilenme fırsatı bulacakları bir döneme girecekler. Ancak, öğretmenler için durum biraz farklı olacak. Öğrenciler dinlenirken, öğretmenler yeni müfredat kapsamında verilecek olan eğitim programlarına katılacaklar. Bu durum, öğretmenlerin ara tatil süresince tatile çıkamayacakları anlamına geliyor.

    Öğretmenlere Yönelik Eğitim Programı

    Ara tatil döneminde öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığının yeni müfredat doğrultusunda hazırladığı eğitim programlarına katılacaklar. Söz konusu eğitim programları, tüm öğretmenleri kapsayacak şekilde planlanmış olsa da özellikle müfredat değişiklikleri yapılan branşlardaki öğretmenler için daha yoğun bir eğitim süreci öngörülüyor.

    Bu eğitimler, öğretmenlerin yeni müfredatı daha iyi kavramalarını ve sınıflarında uygulamalarını sağlamak amacıyla düzenlenecek. Ayrıca, bu eğitimlerin öğretmenlerin mesleki gelişimlerine de katkı sağlaması hedefleniyor. Eğitimler, sınıf içi uygulamalardan müfredat değişikliklerine, yeni öğretim tekniklerinden dijital araçların kullanımına kadar geniş bir yelpazede konuları kapsayacak.

    Ara Tatilin Öğretmenler Üzerindeki Etkisi

    Bu yılki ara tatil döneminde öğretmenler için tatil yapamamak, çeşitli zorlukları beraberinde getirebilir. Uzun bir yaz tatilinin ardından derslere başlayan öğretmenler, ara tatilde dinlenme fırsatı bulamadıkları için yorgunluk ve stresle karşılaşabilirler. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin bu süreçte verilecek olan eğitimler sayesinde mesleki olarak kendilerini daha da geliştireceklerine inanıyor.

    Özellikle, müfredat değişiklikleri yapılan branşlarda görev yapan öğretmenler için bu eğitimlerin son derece kritik olduğu belirtiliyor. Bu eğitimler sayesinde öğretmenler, yeni müfredatı sınıflarında daha etkili bir şekilde uygulayabilecekler ve öğrencilerine daha kaliteli bir eğitim sunabilecekler.

    Öğretmenlerin Eğitime Katılımı ve Beklentiler

    Ara tatil döneminde verilecek eğitimlerin zorunlu olması, öğretmenlerin bu süreçte aktif bir şekilde yer alacakları anlamına geliyor. Öğretmenler, yeni müfredatın gerektirdiği bilgi ve becerileri edinmek için bu eğitimlere katılmak zorunda olacaklar. Milli Eğitim Bakanlığının bu eğitimlerle ilgili olarak öğretmenlerden beklentisi, müfredatın tüm detaylarını kavramaları ve sınıflarında bu bilgileri etkili bir şekilde uygulamaları yönünde.

    Bu süreçte öğretmenlerin karşılaşacakları bir diğer önemli konu ise eğitimlerin yoğunluğu olacak. Özellikle müfredat değişiklikleri yapılan branşlardaki öğretmenler, daha yoğun bir eğitim programına tabi tutulacaklar. Bu durum, öğretmenler için ekstra bir yük anlamına gelse de, uzun vadede öğrencilerin daha kaliteli bir eğitim almasını sağlayacak.

    2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk ara tatili, öğretmenler için bir dinlenme dönemi yerine, yeni müfredat kapsamındaki eğitimlerle dolu geçecek. Öğrenciler ara tatil süresince dinlenirken, öğretmenler yoğun bir eğitim programına katılarak mesleki gelişimlerini sürdürecekler. Bu süreçte öğretmenlerin göstereceği çaba, eğitim kalitesinin artmasına ve yeni müfredatın başarılı bir şekilde uygulanmasına önemli katkılar sağlayacak.

  • CHP’li Kış: İUP velilere yeni bir yük

    CHP’li Kış: İUP velilere yeni bir yük

    CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaşanan krizlerin her geçen gün derinleştiğini ve çözüm üretilmediğini vurgulayarak, eğitim sisteminin büyük bir çıkmazda olduğuna dikkat çekti.

    Gülcan Kış: Okullarda Temizlik Krizi Velilere Yüklenemez!

    CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullarda yaşanan temizlik krizine dikkat çekti. İktidarın “tasarruf tedbirleri” adı altında devreye soktuğu İşgücü Uyum Programı (İUP), okullarda temizlik görevlilerinin haftada yalnızca 3 gün çalışmasını öngörüyor. Kalan 2 gün ise temizlik işlerinin velilerin sırtına yüklenmesi, eğitim sisteminde büyük bir hijyen sorununa neden olacak.

    “Hijyenin Sağlanamadığı Bir Okulda Eğitim Güvenli Olamaz!”

    Gülcan Kış, okulların temizliği gibi temel bir ihtiyacın bile karşılanamaz hale gelmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Okulların hijyenik ve güvenli bir ortam sunması, çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde eğitim alabilmesi için vazgeçilmezdir. Ancak, İUP ile görevlendirilen temizlik personelleri haftada sadece 3 gün çalışacak. Bu, 2 gün boyunca tuvaletlerin, sınıfların, koridorların temizlenmemesi anlamına geliyor. Hijyenin sağlanamadığı bir okulda eğitim güvenli olamaz!” dedi.

    “Velilere Yeni Bir Yük!”

    İUP’nin, okulların temizlik sorununu çözmek yerine velilere yeni bir yük getirdiğini belirten Kış, “Temizlik görevlilerinin haftada yalnızca 3 gün çalışması, geri kalan günlerde velilerden okul temizliğine katkı beklenmesi demektir. Zaten ekonomik zorluklar altında ezilen velilere bu yükü bindirmek, devletin temel sorumluluklarını yerine getiremediğinin bir göstergesidir. Çocuklarımızın sağlığı ve eğitimi asla tasarruf tedbirlerine kurban edilemez!” şeklinde konuştu.

    “TYP Yerine İUP: Sorunlar Derinleşiyor”

    Toplum Yararına Program (TYP) ile okullarda sağlanan temizlik personeli ihtiyacının siyasi rant uğruna işlevsiz hale getirildiğini dile getiren Gülcan Kış, İUP’nin de bu hatayı tekrarladığını ifade etti. “TYP, yıllardır okulların temizlik ihtiyaçlarını karşılamada kullanılıyordu. Ancak iktidarın ekonomik kriz bahanesiyle uyguladığı İUP, okullarda ciddi bir hijyen krizine yol açacak. Bu programın amacı, okullarda hijyen sağlamaktan çok, istihdam yaratmak gibi görünüyor. Eğitimdeki bu plansızlık ve çözüm üretme eksikliği, her zaman olduğu gibi çocuklarımızı ve velileri mağdur etmeye devam edecek” dedi.

    “MEB Sorumluluğu Üstlenmeli!”

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullardaki hijyen krizini bir an önce çözmesi gerektiğini söyleyen Kış, “Bu yılın ilk gününden itibaren yaşanacak temizlik sorununun sorumlusu MEB’dir. Temizlik görevlisi sayısının artırılması ve haftanın her günü okullarda çalışacak şekilde planlamalar yapılması şarttır. Çocuklarımızın sağlığı ve eğitim hakkı, siyasi hesaplara ve ekonomik kriz bahanelerine kurban edilemez. Bakanlık, bu konuda hızlıca adım atmalıdır” diye ekledi.