Kategori: Gündem

  • YÖK: Akredite lisans program sayısı ortalaması yüzde 10,42’ye ulaştı

    YÖK: Akredite lisans program sayısı ortalaması yüzde 10,42’ye ulaştı

    Türkiye’de en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı 116 oldu. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ”Doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite program sahibi olma şartı getirmiş bulunuyoruz. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz” dedi.

    YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de akredite olan programların sayısı günden güne arttığı kaydedildi. 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’na göre, 2023 YKS Kılavuzu’nda en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı 116 ‘ya ulaştı. Akredite olan toplam program sayısı ise bin 209 oldu. 42 üniversite, 10 ve üzerinde akredite lisans programına sahip. Yıllara göre bakıldığında ise üniversitelerin akredite lisans program sayısı ortalaması 2018’de yüzde 6,89 iken 2023 yılında 10,42’ye ulaştı. Bu oran 2022’de 9,46’ydı…

    Türkiye’de akredite lisans programı sayısının en yüksek olduğu üniversite, 56 programla İstanbul Gelişim Üniversitesi olurken, onu 55 programla Sakarya Üniversitesi, 42 programla Hacettepe Üniversitesi takip etti. Atatürk Üniversitesi 41 programla dördüncü, Ege Üniversitesi 39 programla beşinci, Erciyes Üniversitesi 35 programla altıncı, İstanbul Teknik Üniversitesi 34 programla yedinci, Başkent Üniversitesi 33 programla sekizinci, Yıldız Teknik Üniversitesi 31 programla dokuzuncu olurken İstanbul Medipol Üniversitesi 29 programla 10. sırada yer aldı.

    Yeni açılacak doktora programlarına akreditasyon şartı getirildi

    Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar yaptığı değerlendirmede, Yükseköğretim Kurulu’nun önümüzdeki dönemde, bir taraftan kapasiteyi artırmaya devam ederken diğer taraftan da kalite odaklı anlayışını yükseköğretim sisteminin merkezine yerleştirme çabalarının kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.

    Özvar, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Kurumsal vizyonumuzu oluşturan bütün hususlar, uygulamakta olduğumuz kalite odaklı anlayışın birer sonucudur. Üniversitelerimizde de benzer bir anlayışın hâkim olmasına özel önem veriyoruz. Bu anlayışla, üniversitelerimizi kalite süreçlerine uyum sağlamaları yönünde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürekli olarak teşvik etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz. Bu anlayışımızın bir tezahürü olarak doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite program sahibi olma şartı getirmiş bulunuyoruz. Benzer şekilde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi akademik birimler kurmak için de önümüzdeki dönemde akreditasyon şartı getiriyoruz. Bu girişimimiz yükseköğretimde kaliteyi önceleyen anlayışımızın bir yansımasıdır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz.

    “Uluslarararası öğrencilerin sayısı kadar kalitesinin de artması önceliğimiz”

    Türkiye’nin uluslararası öğrenci çekme konusunda daha büyük rakipleri ortaya çıkacaktır. Yükseköğretim kurumları olarak bu rekabete şimdiden hazırlanmamız gerekmektedir. Bugün itibarıyla uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaşmışsa da bu sayıyla iftihar etmek çok doğru bir yaklaşım değildir. Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz, üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek Türk üniversitelerinin itibarına yönelik dünya ölçeğinde olumlu itibarımız kaybolabilir.”

  • Usta öğretici ve ücretli öğretmenlerin maaşları ne zaman ödenecek? Bakan’dan açıklama

    Usta öğretici ve ücretli öğretmenlerin maaşları ne zaman ödenecek? Bakan’dan açıklama

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerin ödemelerindeki gecikmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Şu anda da bu arkadaşlarımızın problemleri çözülmüş durumda. Gerekli kaynak aktarıldı. Bugün veya yarın hepsi ücretlerini almış olacaklar” dedi.

    AK Parti grup toplantısına katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mülakat mağduru öğretmen adaylarının tepkisinin sorulması üzerine Tekin, şunları söyledi:

    “Bakın adı, soyadı, memleketi yani herhangi bir şekilde torpil iddialarına konu olabilecek bütün kişisel bilgileri gizli bir biçimde mülakat yaptık. Aynı şekilde jüri üyelerinin her 3’nün de isimleri, kimlikleri, görevleri gizli bir kodla… Dolayısı ile ne jüri üyeleri adayı tanıyor ne de aday jüri üyelerini tanıyor. Hiçbir kimsenin erişebileceği bir bilgi değil. Aday arkadaşlarımız gidiyor. Bu bir tedbir. İkinci tedbirimiz şuydu; aday arkadaşımızın elektronik ortamda belirlediği sorunun cevabı jüri üyeleriyle paylaşılıyor. Jüri üyeleri burada adaydan bu soruya yönelik hangi cevabı işaretlediği böyle bir mülakat. Tablo böyle iken mağduriyetin olması için bir hukuksuzluğun olması lazım. Ancak arkadaşlar şunu söylüyorlar; diyorlar ki, ‘Başka bir ilde mülakata giren arkadaşım benden yüksek not aldı’ olabilir. Bu bir mülakat. O anki performanslarınıza göre değerlendiriliyor. Dolayısı ile mülakatlarla ilgili bir usulsüzlük, adaletsizlik ve haksızlık olduğuna dair bir iddia da bulunan arkadaşımız varsa resmi olarak bize ya da yargı organlarına başvururlarsa biz de gereğini yaparız.”

    “Strateji Başkanlığımızdan bize ödemeler için gerekli kaynak aktarıldı”

    Ücretli öğretmenlerin maaşlarının gecikmesine ilişkin gelen soruya Bakan Tekin, şöyle yanıt verdi:

    “Ücretli öğretmenler ve usta öğreticiler ile ilgili prosedürümüz şöyle işler, biz her yıl bütçeye belli bir sayıda ders koyarız. Yani deriz ki kadrolu öğretmenlerimizin dersi dışındaki usta öğretici ya da ek ders dışı derse giren arkadaşlarımız şu kadar ders planlıyoruz. Yıl içerisinde açılan kurslar, kursiyer sayısı ders saati açısından biz bazen bizim için tanımlanan ders saatinin üzerine çıktığımız olur. Yani şöyle söyleyeyim yıl içerisinde diyelim ki biz her yıl 60 milyon saat kurs açarız. Bazen bu sayı bütçede bize tanımlanan sürenin üzerine çıkar. Üzerine çıktığı zaman Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı bizim taleplerimizi karşılar. Çünkü bu bizim yıl içerisindeki kursiyer taleplerinden kaynaklanan bir artış. CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne açtığı bütçe üstü harcamalara ilişkin iptal davası neticesinde belirlenen saatin üzerindeki derslerle ilgili bir bütçe sorunu ortaya çıktı.

    Bu bütçe sorununu çözmeye çalıştık. Hem usta öğreticiler hem de ücretli öğretmenler diye tanımlanan ek ders karşılığı derse giren arkadaşlarımızla ilgili problem buradan kaynaklandı. Biz bunu Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığına problem ortaya çıktıkça yani açılan kurslar usta öğreticiler ve ücretli öğretmenler yani derse giren öğretmen arkadaşlarımıza ödemeleri yaparken ilgili kurumlardan ödeme isteriz onlar da ödemeleri yaparlar. Şunun altını çizmek istiyorum bu problemin bütçe kısıtı ya da tasarruf tedbirleriyle ilişikisini kurmak yanlış. Bu biraz önce anlattığım prosedürün doğal sonucudur. Bahsettiğiniz gecikmeler bundan kaynaklanmıştır. Biz zaten ödeme zamanı geldikçe ilgili birimlerle konuşup ödemeleri alıyoruz. Şu anda da bu arkadaşlarımızın problemleri çözülmüş durumda. Strateji Başkanlığımızdan bize ödemeler için gerekli kaynak aktarıldı. Şu anda ilgili genel müdürlüklere ve illere bu kaynaklar aktarıldı. Bugün veya yarın hepsi ücretlerini almış olacaklar.”

    ”900 bine yakın Suriyeli öğrencimiz var”

    Suriyeli sığınmacıların dönüş sürecinde Suriyeli öğrencilerin durumu ile ilgili gelen soru üzerine de Yusuf Tekin, “Türkiye’de misafir ettiğimiz Suriyelilerin dönüşleriyle ilgili takvimi İçişleri Bakanlığımızla sürekli takip ediyoruz. Aynı zamanda il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimizle ayrılan öğrenci sayısını da takip ediyoruz. Onunla ilgili tedbiri kendi içimizde alacağız. Suriye’deki eğitim-öğretim süreçleriyle ilgili olarak ise biz oradaki yetkili makamlarla iletişim kurarak bizden talep edecekleri destekler, programı oluşturmak konusunda bize düşen sorumluluklar ne olursa biz bu süreci yürütürüz. Şu an son rakama göre 900 bine yakın Suriyeli öğrencimiz var. Onlardan ne kadarının dönme planını yaptığını İçişleri Bakanlığı bize bilgi aktarıyor” diye konuştu.

  • Milli Savunma Üniversitesi başvuru ve sınav takvimi açıklandı

    Milli Savunma Üniversitesi başvuru ve sınav takvimi açıklandı

    Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) başvuruları için tarih açıklandı. 2025 yılında MSÜ sınavlarına başvurmak isteyen adaylar için son başvuru tarihi ne zaman? Sınavlar hangi tarihte yapılacak?

    Milli Savunma Bakanlığı, 2025 yılı için Milli Savunma Üniversitesi başvuru ve sınav takvimini açıkladı.

    MSÜ başvuruları ne zaman başlıyor? Son başvuru tarihi ne zaman?
    ÖSYM tarafından yayımlanan 2025 MSÜ takvimiyle birlikte MSÜ başvuruları için tarihler belli oldu.
    Buna göre; 2025 MSÜ başvuruları 2 Ocak’ta başlayacak ve 27 Ocak’ta sona erecek.

    MSÜ başvuruları nasıl yapılacak?
    Adaylar, başvurularını ÖSYM Başvuru Merkezleri aracılığıyla, ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden bireysel olarak ya da ÖSYM Aday İşlemleri mobil uygulamasından yapabilecek.

    MSÜ 2025 sınavı ne zaman yapılacak?
    Milli Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı 3 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilecek. Sınav sonuçları ise 18 Mart 2025 tarihinde ilan edilecek.

  • 2024 Yılı öğretmenlik mesleği kariyer basamakları kılavuzu yayımlandı

    2024 Yılı öğretmenlik mesleği kariyer basamakları kılavuzu yayımlandı

    Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamakları Yönetmeliği doğrultusunda hazırlanan “2024 Yılı Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamaklarında İlerlemeye İlişkin Kılavuz” yayımlandı.

    Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamakları Yönetmeliği doğrultusunda hazırlanan “2024 Yılı Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamaklarında İlerlemeye İlişkin Kılavuz” yayımlandı. Kılavuzda, öğretmenlerin kariyer basamaklarında ilerlemelerine ilişkin iş ve işlemler ile başvuru şartları ve takvim ilan edildi.

    Kılavuza göre, uzman öğretmen ve başöğretmen unvanı için eğitim programlarına başvurular 25 Aralık 2024-1 Ocak 2025 tarihleri arasında yapılacak. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanı sertifikaları 27 Aralık 2024’ten itibaren düzenlenecek. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanı verilenler, sertifikalarının düzenlendiği tarihten itibaren unvanları için öngörülen eğitim öğretim tazminatından yararlanacak. Uzman ve başöğretmen unvanları için düzenlenecek eğitim programı uzaktan eğitim yöntemiyle ÖBA üzerinden gerçekleştirilecek

  • Öğretmenlerin mazerete bağlı yer değiştirme başvuruları 30 Aralık’ta başlayacak

    Öğretmenlerin mazerete bağlı yer değiştirme başvuruları 30 Aralık’ta başlayacak

    Milli Eğitim Bakanlığı, kadrolu öğretmenlerin aile birliği, sağlık, can güvenliği, engellilik durumu ile diğer nedenlere bağlı yer değişikliği başvurularının 30 Aralık 2024 – 8 Ocak 2025 tarihleri arasında alınacağını duyurdu. Atamalar, 16 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirilecek.

    Milli Eğitim Bakanlığınca, öğretmenlerin mazerete bağlı yer değiştirme işlemlerine ilişkin, Bakanlık kadrolarında görev yapan öğretmenlerden Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde sayılan “aile birliği, sağlık, can güvenliği, engellilik durumu ve diğer nedenler”den birine bağlı olarak mazereti bulunanların yer değiştirme duyurusu yayımlandı.

    Duyuruya göre, başvurular 30 Aralık 2024 – 8 Ocak 2025 tarihleri arasında yapılacak. Ön başvurusu onaylananlar, 10 – 14 Ocak 2025 tarihleri arasında MEBBİS üzerinden eğitim kurumu tercihinde bulunacak.

    Öğretmenlerin mazerete bağlı yer değiştirme başvuru işlemlerinde görev süreleri hesaplanırken 28 Şubat tarihi esas alınacak. Atamalar 16 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirilecek. Ataması gerçekleştirilenlerin ayrılma işlemleri, 17 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yapılacak.

  • MEB 668 öğrenciyi lisansüstü eğitim için yurt dışına gönderecek

    MEB 668 öğrenciyi lisansüstü eğitim için yurt dışına gönderecek

    Milli Eğitim Bakanlığınca, resmi burslu statüde lisansüstü öğrenim görmek üzere 668 öğrenci, yurt dışına gönderilecek. Başvurular, 23- 31 Aralık 2024 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığının Resmi Burslu Öğrenci Sistemi (REBUS) üzerinden alınacak.

    1416 sayılı Kanun uyarınca, Millî Eğitim Bakanlığınca yürütülen Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY Burs Programı) kapsamında, ülkenin nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla resmi burslu statüde lisansüstü öğrenim görmek üzere yurt dışına öğrenci gönderilecek. Bakanlıkça, 2024-YLSY kapsamında burslu olarak yurt dışına lisansüstü eğitim almak için gönderilecek toplam öğrenci sayısı 668 oldu.

    2024 YLSY Burs Programı ile öğrenciler 77 üniversite ve 20 farklı kamu kurumu adına, 37 ülkede öğrenim görme hakkı kazanacak. Daha önceki yıllarda adına öğrenci gönderilen kurumların yanı sıra, bu yıl ilk defa Millî Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Polis Akademisi Başkanlığı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu adına da yurt dışına öğrenci gönderilecek. 2024 YLSY çalışmaları kapsamında ilan edilen burs kontenjanlarına, 439 farklı lisans alanından mezunlar başvurabilecek.

    Lisansüstü öğrenim alanında burs tahsis edilecek bazı alanlar şöyle belirlendi:

    “Uluslararası finans, hidrokarbon proses sistemleri, yapay zekâ alanında planlama ve tahmin, deniz ekosistemlerinin sürdürülebilirliği, veri analitiği, eğitimde yapay zekâ teknolojileri, deprem araştırmaları, elektro optik sistemler, elektronik harp, yapay zekâ ve büyük veri, insansız hava araçları, adli bilişim, bulut bilişim, otonom araç teknolojileri, uydu iletişim, uydu sistemleri, optik, elektro-optik ve fotonik, ileri malzeme bilimi, nesnelerin interneti, yapay zekâda Türkçe konuşma tanıma ve sentezleme, sanayide dijital dönüşüm, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma, yaban hayatı koruma alanlarının yönetimi, hidrojen bor füzyon teknolojileri, biyoteknoloji, sismik yorumlama, dijital ekonomi, finansal teknolojilerde inovasyon, akıllı şehirler, artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri, blokzincir teknolojisi, yapay zekâ ve makine öğrenmesi, yapay öğrenme ve doğal dil işleme, yeşil teknolojiler ve yeşil dönüşüm, sağlıkta yapay zekâ teknolojileri, deprem çalışmaları, deniz sondajları, dil ve konuşma terapisi, özel eğitim.”

    Başvurular 23 Aralık’ta başlayacak

    Adaylar, başvurularını 23-31 Aralık 2024 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığının rebus.meb.gov.tr (REBUS – Resmî Burslu Öğrenci Sistemi) internet adresinden yapabilecek. Öğrenciler, yurt dışında yüksek lisans ve/veya doktora öğrenimlerini başarıyla tamamladıktan sonra mecburi hizmetlerini yapmak üzere ilgili kadrolara atanacak.

  • Diyarbakır’da 7 özel eğitim kurumu kapatıldı

    Diyarbakır’da 7 özel eğitim kurumu kapatıldı

    Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yapılan denetimlerde usulsüzlük yaptıkları belirlenen 7 özel eğitim kurumu süresiz olarak kapatıldı.

    Diyarbakır genelinde 165 merkezde 22 bin 963 öğrenciye devlet desteğiyle eğitim verilirken, yapılan incelemelerde bazı kurumlarda usulsüzlüklere rastlandı. Rastgele seçilen öğrenci grupları üzerinden kamera kayıtlarıyla gerçekleştirilen incelemelerde, bazı kurumların eğitim vermediği halde devletten destek ödemesi aldığı belirlendi.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, özel eğitim kurumlarında yapılan denetimler sonucu haksız kazanç elde eden kurumlara yönelik ciddi yaptırımlar uygulandığını açıkladı. Yetkililer, usulsüzlük tespit edilen kurumlara öncelikle alınan ücretin iki katı kadar para cezası kesildiğini belirtti. Aynı kurumun tekrar usulsüzlük yapması durumunda ise 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılma kararı alındığını ifade edildi. Bu kapsamda Diyarbakır’da 7 özel eğitim kurumu, valilik kararıyla süresiz olarak kapatıldı.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin, ihtiyaç sahibi bireylerin gelişimlerine katkı sağlama sorumluluğu taşıdığına dikkat çekerek, “Usulsüzlük yapan hiçbir kuruma göz yummayacağız. Eğitim hakkını ihlal eden ve devletin kaynaklarını kötüye kullananlara yönelik denetimlerimiz hassasiyetle devam edecektir” açıklamasında bulundu.

  • Devlet okullarında yılbaşı kutlamak yasaklandı

    Devlet okullarında yılbaşı kutlamak yasaklandı

    Milli Eğitim Bakanlığı okullara yazı göndererek, okullarda; “kültürel değerlere aykırı” yılbaşı ve noel adı altında düzenlenen kutlama ve bunlara yönelik her türlü dijital yazılı görsel içerik paylaşımlar gibi faaliyetlerin yapılmamasını istedi.

    Milli Eğitim Bakanlığı tarafından il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla okullara gönderilen yazıda, okullarda Türkiye’nin örf, adet ve geleneklerine uygun, milli değerlerle uyumlu yapılması gerektiği belirtildi.

    Bakanlığın talimatı üzerine 16 Aralık’ta Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Yıldırım imzasıyla ilçedeki okullara gönderilen yazıda, “Belirli gün ve haftalarda yer almayan, milli ve kültürel değerlere aykırı yılbaşı, noel, cadılar bayramı vb. adı altında düzenlenen her türlü çekiliş, kutlama ve bunlara yönelik her türlü dijital, yazılı, görsel içerik paylaşımlar gibi faaliyetlerin Müdürlüğümüze bağlı okullarımızda ve kurumlarımızda yapılmaması hususunda; Gereğini rica ederim” ifadelerine yer verildi.

  • Türkiye son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada

    Türkiye son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, Türkiye’nin son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada yer aldığını söyledi. Doktoraya yönelik yeni müfredat çalışmaları yürüttüklerini belirten Özvar, “Artık doktora mezunlarının üniversite dışında çok daha geniş bir alanda hizmet vermesini, ülkemiz ekonomisine, araştırma kapasitesine ve teknolojik gelişmesine katkı vermesini istiyoruz” dedi.

    Yükseköğretim Kurulu tarafından 2019 yılından bu yana yürütülen “Üniversite İzleme ve Değerlendirme” çalışmaları kapsamında, üniversitelerin gelişimini izlemek ve değerlendirmek amacıyla hazırlanan 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu yayımlandı. Rapora göre; doktora mezun sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında arttı. Doktora programlarında 100 ve üzeri mezun veren üniversite sayısı da 36’ya yükseldi.

    2023 yılında, 166 üniversiteden toplam 13 bin 561 öğrenci doktora derecesiyle mezun oldu. Bu sayı 2022 yılında 11 bin 290 olarak gerçekleşmişti. Buna göre, doktora mezun sayısında bir önceki yıla göre bin 271 kişilik bir artış sağlandı. Rapora göre, son 6 yılda doktora mezunu öğrenci sayıları en yüksek seviyeye ulaştı. 2020 yılında 51,32 olan yıllık ortalama mezun sayısı, 2023 yılında 81,69’a yükseldi.”

    “En fazla doktora mezunu veren üniversite 846 mezunla Ankara Üniversitesi oldu”

    Rapora göre, en fazla doktora mezunu veren üniversite üniversite 846 mezunla Ankara Üniversitesi oldu. Ankara Üniversitesini 642 mezunla İstanbul Üniversitesi, 626 mezunla Gazi Üniversitesi, 542 mezunla Marmara Üniversitesi ve 526 mezunla Hacettepe Üniversitesi takip etti. Sıralamada Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi doktora mezunu veren ilk 10 üniversite içinde yer aldı. Rapora göre, listede yer alan her bir üniversitenin geçmiş yıllara ait verisi dikkate alınarak hesaplama yapıldığında ise ilk 3’ü Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi olmak üzere 6 üniversite doktora mezunu öğrenci sayısında istikrarlı gelişme gösterdi.

    Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, bir önceki yıla göre doktora mezunu sayısının artmasını sevindirici olduğunu söyledi. Özvar, Türkiye’nin son 10 yılda doktora mezun sayısındaki artış oranı bakımından Avrupa’da ilk sırada yer aldığını belirtti.

    Doktora programlarına ilişkin yeni bir çalışma başlatıldığını bildiren Özvar, “Doktora derecesi sadece üniversiteden kadro almanın bir aracı olarak görülmekten çıkmalıdır. Artık ülkemizde doktora mezunu veren programlar sadece üniversitelere öğretim elemanı değil aynı zamanda iş dünyasına ve sanayiye hizmet verecek ve bu sektörlerde çalışmaya uygun bir şekilde yetiştirilecektir” dedi.

    Doktoraya yönelik yeni müfredat çalışmaları yürüttüklerini belirten Özvar, “Sektör ve iş dünyasının temsilcilerinin de görüşlerini alıyoruz. Artık doktora mezunlarının üniversite dışında çok daha geniş bir alanda hizmet vermesini, ülkemiz ekonomisine, araştırma kapasitesine ve teknolojik gelişmesine katkı vermesini istiyoruz” bilgisini verdi.

  • ÖSYM, bazı kamu kurum ve kuruluşların kadro ve pozisyonlarına merkezi yerleştirme için tercih kılavuzunu yayımladı

    ÖSYM, bazı kamu kurum ve kuruluşların kadro ve pozisyonlarına merkezi yerleştirme için tercih kılavuzunu yayımladı

    Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik” hükümleri uyarınca merkezi yerleştirme yapılacağını duyurdu. Yayınlanan tercih kılavuzuna göre, başvurular bugün başlayacak.

    ÖSYM, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına KPSS puanıyla yapılacak merkezi yerleştirme için tercih kılavuzunu yayımladı. Buna göre adaylar, bugün başlayacak tercih işlemlerini 26 Aralık 2024 tarihinde saat 23.59’a kadar yapabilecek.

    Adayların tercih kılavuzunda yer alan kadro ve pozisyonları tercih edebilmeleri için 14 Temmuz 2024, 1 Eylül 2024 ve 15 Eylül 2024 tarihlerinde yapılmış olan KPSS’den (2024-KPSS Lisans, 2024-KPSS Ön Lisans ve 2024-KPSS Ortaöğretim) birine girmiş ve bu sınavların en az birinden ilgili KPSS puanını almış olmaları şartı aranacak.

    ÖSYM tarafından yerleştirilen adaylar, başka bir sınav veya mülakat yapılmaksızın, yerleştirme yapılan kadro ve pozisyonlara kamu kurum ve kuruluşlarınca doğrudan atanacak.