Yazar: Atakan Sönmez

  • 2024 LGS tarihi belli oldu

    2024 LGS tarihi belli oldu

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2024-2025 eğitim öğretim yılı sonunda sınavla öğrenci alacak ortaöğretim kurumlarına ilişkin merkezi sınav tarihini açıkladı. Buna göre, LGS kapsamındaki sınav 15 Haziran Pazar günü yapılacak.

    MEB’den yapılan açıklamaya göre, Liselere Giriş Sistemi (LGS) kapsamındaki sınavın tarihi belirlendi. Sınav 15 Haziran pazar günü gerçekleşecek. 8’inci sınıf öğrencilerine yönelik LGS kapsamındaki merkezi sınavda tüm sorular 8. sınıf ders kitapları öğretim programlarında yer alan konu ve kazanımlar esas alınarak hazırlanacak ve geçen yıl yapılan sınavdan farklı bir uygulama olmayacak.

    2024-2025 eğitim öğretim yılı dönemi, 20 Haziran 2025 Cuma günü tamamlanacak.

  • Yeni müfredata uygun YKS hazırlığı

    Yeni müfredata uygun YKS hazırlığı

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Bayram Ali Ersoy’u kabul etti. Görüşmede, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında hazırlanan “beceri örgüsü” temelli müfredata geçiş yapılmasının ardından 4 yıl sonraki Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için birlikte yürütülecek çalışmalara ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu.

    Milli Eğitim Bakanı Tekin ve ÖSYM Başkanı Ersoy yeni müfredata uygun YKS hazırlığı için bir araya geldi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, görüşmede, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında hazırlanan “beceri örgüsü” temelli müfredata geçiş yapılmasının ardından 4 yıl sonraki Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için birlikte yürütülecek çalışmalara ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu.

    Bu kapsamda, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin bu yıldan itibaren lise 9. sınıflarda uygulanmaya başlamasıyla birlikte bu öğrencilerin 4 yıl sonra gireceği Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın TYT ve AYT oturumlarındaki sorularının yeni müfredatla uyumlu hale getirilerek hazırlanması konusu istişare edildi.

    Yeni müfredat doğrultusunda yapılacak YKS için MEB ve ÖSYM işbirliğinde yürütülen ve alan uzmanlarının katıldığı çalıştayların sonuç raporlarının değerlendirildiği görüşmede, planlanan diğer çalışmalar da ele alındı.

    Kabulde, şu anda 10, 11 ve 12. sınıf olan öğrencilerin, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nden önceki müfredat dahilinde YKS’ye girecekleri ve bu öğrenciler için herhangi bir değişikliğe gidilmeyeceği de belirtildi.

    Öte yandan, 2025 yılında yapılacak Milli Eğitim Akademisi Giriş Sınavı (MEB-AGS) ve Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) kapsam ve içeriği hakkında da değerlendirmeler yapıldı.

    Görüşmede, Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci de yer aldı.

  • Bakan Tekin: 65 binin üzerindeki okulumuzun tamamına yakını internet altyapısına kavuşturuldu

    Bakan Tekin: 65 binin üzerindeki okulumuzun tamamına yakını internet altyapısına kavuşturuldu

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin çeşitli ziyaretler gerçekleştirmek üzere Nevşehir’e geldi. İlk olarak valiliği ziyaret eden Tekin, İl Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, Nevşehir ile ilgili rakamların, Türkiye’deki genel rakamlardan farklı olmadığını belirterek, “Kabaca baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde başlayan eğitim öğretim devrimi süreci, başlamadan önce yani 2002- 2003 Eğitim Öğretim Yılı’nda Nevşehir’deki derslik sayısı 2 bin 300 civarında. Şu an yatırım programımızda olanlar, inşaatı devam edenler hariç 3 bin 500’e yakın dersliğimiz var. Kabaca yüzde 50’ye yakın derslik sayımız artmış durumda. Bu rakamda derslik başına düşen öğrenci sayısı rakamlarına yansımış durumda. Şu an Türkiye’nin genelinde olduğu gibi Nevşehir’de de Uluslararası ortalamaları yakalamış durumdayız” ifadelerini kullandı.

    ‘ULUSLARARASI GÖSTERGELERİN BİRÇOĞUNDA ORTALAMANIN ÜZERİNDEYİZ’

    Nevşehir’deki öğretmen sayısına da değinen Bakan Tekin, “Eğitim- öğretim altyapısının geliştirilmesiyle ilgili herkes iyi şeyler söylüyor ama kimisi sadece lafta bırakıyor. Kimisi destek ve yardımcı oluyor. Nevşehir’de bunu görmekten dolayı çok mutlu oldum. Aynı şekilde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı itibariyle de inanılmaz bir rakam söz konusu. 2002- 2003 Eğitim Öğretim Yılı’nda 2 bin 800 öğretmenimiz varken şu an 5 bin öğretmenimiz var. Burada da artış inanılmaz büyük. Aynı şekilde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı itibariyle de OISD ortalamaları dahil olmak üzere uluslararası göstergelerin birçoğunda ortalamanın üzerindeyiz” dedi.

    ‘625 BİN DERSLİĞİMİZDE AKILLI TAHTALAR VAR’

    Türkiye’deki okulların tamamına yakınında internet altyapısı olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Yaptığımız okullar gerek inşaat kalitesi anlamında gerekse donatım malzemeleri itibarıyla dünya standartlarının üzerinde. Yeni yaptığımız okullarda bunu göreceksiniz. Fiziki yenilikleri hissetmek mümkün ama bir husus var ki, biraz önce bahsettiğim, Birleşmiş Milletler’in raporunda ifade ettiği husus. O da şu; biz şu an Türkiye’deki 65 binin üzerindeki okulumuzun tamamına yakını, internet altyapısına kavuşturulmuş durumda. Bu çok önemli bir şey. Yine bu okullarımızın büyük çoğunluğuna internet erişim hizmeti veriyoruz. 625 bin dersliğimizde, bu okullarımızın neredeyse tamamında ‘etkileşimli tahta’ dediğimiz akıllı tahtalar var. İnternet erişim hizmeti verdiğimiz okullarda tahtalar üzerinden internetle dünyadaki bütün iyi uygulamaların içerisinde yer aldığı EBA platformumuz var. Dünyanın en büyük eğitim bilişim platformlarından bir tanesi. Türkiye’nin neresinde olursa olsun bir öğretmenimiz akıllı tahtayla internete bağlanıp EBA’dan dünyanın neresinde iyi bir uygulama varsa Türkiye’nin neresinde iyi bir uygulama sistemi yüklendiyse onlar eşliğinde, öğretmenlerimiz öğrencilerimize derslerini anlatabiliyorlar” diye konuştu.

    ‘DÜNYADA İLK DEFA BİR TİYATRO OYUNUNU BİR STADYUMDA YAPTIK’

    EBA uygulaması ile 29 Ekim kapsamında öğrencilere ‘Cumhuriyete Doğru’ tiyatro oyunu izletildiğini aktaran Bakan Tekin, şöyle konuştu:

    “Bu hafta EBA’yı farklı bir işlem için bir kez daha kullandık. Biz geçtiğimiz yıl dünya rekoru olarak kabul edilen bir iş yapmıştık. Dünyada ilk defa bir tiyatro oyununu bir stadyumda yaptık. 35 bin kişiye bir tiyatro oynattık. Tiyatro oyununu Milli Eğitim Bakanlığı olarak organize etmiştik. ‘Cumhuriyete Doğru’, yani Cumhuriyet’in yüzüncü yılı için Cumhuriyet’in hikayesini anlatan bir tiyatro oyunu. 40 ilde sahnelendi. Final sahnesi de Dolmabahçe’deki Tüpraş Stadyumu’ndaydı. Bu yıl 29 Ekim haftasını bütün okullarımızda Cumhuriyet Haftası olarak ilan etmiştik. Cumhuriyetle ilgili etkinliklerin yapılması için ilan etmiştik. O bahsettiğimiz tiyatro oyununda sinematografik bir yöntemle tiyatro oyununu sinemaya dönüştürdük. Okullarımızda EBA üzerinden 20 milyona yakın öğrencimiz ‘Cumhuriyete Doğru’ tiyatro oyununu EBA üzerinden, tahtalardan sınıflarında seyrettiler.”

  • Yılın Eğitimde Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

    Yılın Eğitimde Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

    Artı Eğitim Dergisi ve egitimtercihi.com tarafından düzenlenen 11. Yılın Eğitimde Başarı Ödülleri, Sheraton Otel Ataşehir’de gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Yılın Eğitim Profesyoneli Ödülü’nü Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu aldı. Yılın Geçmişten Geleceğe Eğitim Mirası Ödülü bu yıl 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Kavram Eğitim Kurumları’na verildi. Yılın Eğitimde En İyi Kültür ve Sanat Projesi Ödülü ise “Gelecek Sahnede” programıyla BİL Eğitim Kurumları’nın oldu.

    Artı Eğitim Dergisi ve egitimtercihi.com tarafından düzenlenen 11. Yılın Eğitimde Başarı Ödülleri ödül töreni Sheraton Otel Ataşehir’de yapıldı. Yılın Eğitim Profesyoneli Ödülü’nü Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu’na, Yılın Geçmişten Geleceğe Eğitim Mirası Ödülü 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Kavram Eğitim Kurumları’na, Yılın Eğitimde En İyi Kültür ve Sanat Projesi Ödülü ise “Gelecek Sahnede” programıyla BİL Eğitim Kurumları’na verildi.

    Yılın Eğitim Profesyoneli Ödülü Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu’na

    “Yılın Eğitim Profesyoneli Ödülü”nü alan Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, yaptığı konuşmada, bu ödülü tüm eğitim camiası adına aldığını söyledi. Cambazoğlu, Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün izinde, teknoloji yolunda, bilim yolunda, aklı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için yola devam ettiklerini vurguladı.

    Cambazoğlu şunları söyledi:

    “Sahneye tek başıma çıktım ancak arkamda güçlü bir ekip var. Bizler eğitim meşalesini, güçlü yarınlar için yurdumuzun dört bir yanına taşıyoruz. Daha güçlü bir gelecek için ödülü alıyor, Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü Sayın Prof. Dr. Serhat Akpınar ve Eğitim Girişimcisi Sayın Ümit Kalko başta olmak üzere, Girne Koleji’nin değerli yöneticilerine, öğretmenlerine ve bu ödüle bizleri layık gören Artı Eğitim Dergisi’ne teşekkür ediyorum.”

    Yılın Eğitimde En İyi Kültür ve Sanat Projesi Ödülü BİL Eğitim Kurumları’na

    Bu yıl “Yılın Eğitimde En İyi Kültür ve Sanat Projesi” ödülü, gençlerin kültürel ve sanatsal gelişimlerine katkı sağlayan BİL Eğitim Kurumları’nın “Gelecek Sahnede” programına verildi. BİL Eğitim Kurumları, öğrencilerinin akademik başarılarının yanı sıra sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimlerini önemseyen bir eğitim anlayışı benimsiyor. “Gelecek Sahnede” Online Müzik Yarışması, teknoloji ve sanatın birleştiği benzersiz bir proje olarak, Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrencilerin yaratıcılıklarını ve yeteneklerini sergilemelerine olanak tanıyor.

    Yılın Geçmişten Geleceğe Eğitim Mirası Ödülü Kavram Eğitim Kurumları’na

    Törende, “Yılın Geçmişten Geleceğe Eğitim Mirası Ödülü” de bu yıl 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Kavram Eğitim Kurumları’na verildi. Kavram Eğitim Kurumları Kurucusu ve Onursal Başkanı Bahattin Durmuş, ödülü tüm eğitim camiası adına aldığını belirterek, “Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün izinde, teknoloji ve bilim yolunda aklı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için yola devam ediyoruz” dedi. Işık, 15 kampüs, 26 okul ve 48 kurstan oluşan kurumlarının, kaliteli eğitim ve köklü deneyim anlayışıyla, bilimde çağdaş, fikirde özgür nesiller yetiştirmeye devam edeceğini vurguladı.

  • İZELMAN Anaokulları’nda yüzde 50 indirim yapıldı

    İZELMAN Anaokulları’nda yüzde 50 indirim yapıldı

    Yeni eğitim öğretim yılında dört anaokulu daha açarak okul sayısını 18’e yükselten İzmir Büyükşehir Belediyesi İZELMAN Anaokullarında, 10 bin TL olan aylık okul ücret, yüzde 50 indirimle 5 bin TL’ye düşürüldü.

    İzmir’in merkez ve ilçelerinde 24-72 ay arası çocuklara yönelik eğitim veren İzmir Büyükşehir Belediyesi İZELMAN Anaokulları, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında okul sayısını 14’ten 18’e yükseltti. Toplam bin 168 öğrencinin eğitim gördüğü İZELMAN Anaokullarında aylık 10 bin TL olan okul ücreti, yüzde 50 indirimle 5 bin TL’ye indirildi.

    “Artan enflasyona ve fiyatlara inat sosyal belediyecilik”

    İZELMAN AŞ Genel Müdür Yardımcısı Merve Doğan Gürsel, şunları söyledi:

    ”Eğitim öğretim yılında 14 olan anaokulu sayımızı Başkanımızın direktifiyle 18’e çıkardık. Başkanımız, sosyal belediyecilik anlayışı gereği, çocuklarımızın eğitime ilk adım attığı yerde fiyat indirimine gitmemiz talimatını verdi. Bununla birlikte aylık 10 bin lira olan ücretini yüzde 50 indirerek aylık 5 bin liraya düşürdük. Artan enflasyon ve fiyatlara inat, velilerimizin öğrencilerimizin eğitim bütçesinden kısmaması, sosyal belediyecilik anlayışımız gereği çocukların hayata ilk adım attıkları eğitim alanında daha iyi eğitim almaları için fiyatları düşürdük. Velilerimiz 1 Kasım itibariyle bu fiyat indiriminden yararlanabilecek. Bu kararın ardından velilerimiz de çok memnun oldu. Artan enflasyon, çocuklarımızın eğitimden geri kalmalarına neden olabiliyor. Bu durumun önüne geçmek için bu kararı uyguladık. Buna paralel olarak talepler de yoğunlaşmış durumda. Kayıt başvurularında yeni fiyat tarifesiyle kabullerimizi yapmaya devam edeceğiz.”

    ”Eşimle bir tur halay çektik”

    İZELMAN Anaokulları’nda eğitim gören 4 yaşındaki Ege Kahraman’ın annesi Aslı Kahraman, haber karşısında çok mutlu olduklarını belirterek, ”Oğlum iki yıldır burada ve ilk ödediğimiz ücretten bile daha düşük bir ücret ödeyecek olmamızdan dolayı çok mutluyuz. Evde eşimle bir tur halay çektik. Okuldan çok memnunuz. Oğlumu güvenle buraya bırakabiliyorum. Öğretmenlerimizden, aldığımız hizmetten ve bu fiyattan çok memnunuz” diye konuştu.

    ”Verilen hizmete karşılık bu indirimden mahcup olduk”

    3 yaşındaki Han Özertuğrul’un annesi Gözdem Özertuğrul da “Çocuğum iki aydır bu okulda ve normalde 10 bin TL aylık ödeme yapıyorduk. Şimdi ücret 5 bin TL’ye düştü. Kararın mesajı gelince eşimle çok şaşırdık. Başkan Cemil Tugay’a teşekkür ederiz. Bizim için çok güzel oldu. Bu parayı çocuğumuzu götüreceğimiz başka etkinliklerle değerlendirebiliriz. Böyle bir okulda çok güzel bir eğitim almak, çocuklar için inanılmaz bir aktivite oluyor. Çocukların gelişimleri, konuşması, yemek yemesi fark ediliyor. Bu karar bizler için sürpriz oldu. Hatta verilen hizmete karşılık bu kadar indirim olması karşısında mahcup olduk” dedi.

    “10 bin lira bile piyasanın yarı fiyatıydı”

    3 yaşındaki Güneş Onur’un annesi Ezgi Ezber Onur da “Normalde 10 bin TL ücret veriyorduk. Bu ücret bile piyasanın neredeyse yarı fiyatıydı ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay sağ olsun, yine bir indirim yaptı. Bu tabii ki çok güzel bir haber oldu. Çünkü hem kızımızın emin ellerde olduğunu biliyorduk hem bu kuruma güveniyorduk. Ülkemizin bu zor günlerinde çocuğumuzun Atatürkçü ve özgüvenli bir şekilde yetiştiğini biliyorduk. Böyle bir haber gelince kızımızı istediği başka faaliyetlere de yönlendirmek için para ayırabileceğimizi düşündük. Çok güzel bir haber oldu” ifadelerini kullandı.

    “Bir şans olarak görüyoruz”

    4 yaşındaki Faruk Ege ve 2,5 yaşındaki Mustafa Doruk’un babası Mustafa Kut da şunları söyledi:

    ”İki çocuğum için 19 bin lira ücret ödüyorduk. Aldığımız haberle bu ücret 10 bin liraya düştü. Bundan dolayı çok mutlu olduk. Söz konusu çocuklarınız olduğunda onlar için en iyisini yapmak istiyorsunuz. Böyle bir haber almış olmak bizi daha da sevindirdi. Zaten İZELMAN’da eğitim almalarını bir şans olarak görüyoruz. İskenderun’dan İzmir’e geldiğimizde fiyat olarak da eğitim kalitesi olarak da araştırma yaparken herhangi bir sorununu duymadığımız tek kurum İZELMAN’dı. Buranın gayet kaliteli bir eğitim kurum olduğunu gördük. Çocuklarımızın İngilizce eğitim alması, yapay zekâ ile tanışmaları gibi olanaklar da var. O yüzden okuldan çok memnunuz.”

  • Okulda mühtehcen şarkı sözleriyle 29 Ekim gösterisine soruşturma

    Okulda mühtehcen şarkı sözleriyle 29 Ekim gösterisine soruşturma

    İzmir’in Buca ilçesinde ilkokul öğrencilerinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamasında müstehcen sözlerin bulunduğu İngilizce şarkı ile dans gösterisi sosyal medyada büyük tepki topladı. İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü, konuya ilişkin soruşturma başlattı.

    Buca ilçesinde Vali Rahmi Bey İlkokulu 2. sınıf öğrencilerinin dans gösterisinde kullanılan İngilizce şarkı tepki topladı.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, dans gösterisinde kullanılan şarkıda uygun olmayan sözlerin bulunduğuna dair haberlerin sosyal medya ve haber sitelerinde yer aldığı belirtildi.

    Konuyla ilgili okul idarecileri, tören komitesi ve öğretmen C.A. hakkında soruşturma başlatıldığı bildirildi.

  • Yusuf Tekin: ‘Tek bir torpil, kayırma olmaksızın mülakatları tamamladık

    Yusuf Tekin: ‘Tek bir torpil, kayırma olmaksızın mülakatları tamamladık

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP milletvekilleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılan oturma eylemine ilişkin, ”Biz mülakat yapacağımızı ifade ettiğimizde bunlar büyük bir heyecanla, torpil, kayırma ve benzeri beklentiler içerisine girdiler. Tek bir torpil, kayırma olmaksızın mülakatları tamamladık. Elleri avuçları boş kalınca arkadaşlarımızın duygularını istismar ediyorlar. Gerçekten yazık. Öğretmen arkadaşlarımızın duygularıyla, onurlarıyla, haysiyetleriyle oynamasınlar. Milletvekili olarak istenen randevulara kapım ardına açık. Ama parti içerisinde oynasınlar diye verilen oyuncak ünvanlarla benden randevu isterlerse, ona kapım kapalı” dedi.

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti grup toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    CHP milletvekilleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılan oturma eylemine ilişkin soru üzerine Tekin, şöyle konuştu:

    ”Niye eylem yapmışlar? Mülakatların nesiyle ilgili? Bir kere CHP’li veya başkaları, tavsiyem şu; öğretmen adayı arkadaşlarımızın duygularını istismar etmesinler. Biz mülakat yapacağımızı ifade ettiğimizde bunlar büyük bir heyecanla, torpil, kayırma ve benzeri beklentiler içerisine girdiler. Tek bir torpil, kayırma olmaksızın mülakatları tamamladık. Elleri avuçları boş kalınca arkadaşlarımızın duygularını istismar ediyorlar. Gerçekten yazık. Öğretmen arkadaşlarımızın duygularıyla, onurlarıyla, haysiyetleriyle oynamasınlar. Öğretmen arkadaşlarımızın torpil yapıldığına dair tek bir düşüncesi varsa gerekli itiraz sürecini yürütsünler. Gerekeni yaparız. Kimsenin eylem yapmasına gerek yok. Ellerinde malzeme olmayan insanlar, başkalarının duygularıyla oynuyorlar. Ahlaki açıdan problemli bir yaklaşım.’’

    “Verdikleri unvanlar, parti içi unvanlar. Benden o unvanla randevu isteyen kişiye randevu vermeyeceğimi söyledim”

    Bakan Tekin, kendisinden randevu istenmesi durumunda CHP’li milletvekilleriyle görüşüp görüşmeyeceği sorusuna şöyle yanıt verdi:

    ”Ben daha önce de söyledim, parti içerisinde birilerine oynasın diye verilen makamlar, koltuklar… Parti içerisinde oyuncak yapsınlar, orada oynasınlar. Partinin dışında oyuncakların şarjı bitiyor. Oynanmıyor onlarla. Bizden randevu istiyorlarsa milletvekili olarak randevu istesinler. Oradaki oyuncaklarıyla gelip, başkalarının duygularıyla oynamasınlar. Verdikleri unvanlar, parti içi unvanlar. Benden o unvanla randevu isteyen kişiye randevu vermeyeceğimi söyledim. Ama ben demokrasi, siyaset bilimi çalışmış bir insanım. Yasamanın, milletvekillerinin bu anlamda önemine gerçekten dikkat çeken bir akademisyenim. Milletvekili olarak istenen randevulara kapım ardına kadar açık. Ama parti içerisinde oynasınlar diye verilen oyuncak unvanlarla benden randevu isterlerse, ona kapım kapalı.”

  • CHP’den mülakata karşı MEB önünde oturma eylemi

    CHP’den mülakata karşı MEB önünde oturma eylemi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş başkanlığındaki CHP heyeti, öğretmen atamalarındaki mülakat skandalına dikkati çekmek için Milli Eğitim Bakanlığı önünde oturma eylemi başlattı. Özçağdaş, “Sabaha kadar bir uyarı için oturma eylemi gerçekleştireceğiz. Sabah Sayın Bakan’a istifası için bir belge sunacağım. Ardından da Ankara Adliyesi’ne giderek Bakan’la ilgili görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

    CHP Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu milletvekilleri ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığı önünde oturma eylemi başlattı. Öğretmen atamalarında yaşanan mülakat skandalına dikkati çekmek için başlatılan eyleme, çevredeki yurttaşlar ile akademisyenler, eğitim uzmanları, eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri destek verdi.

    Bakanlık önünde basın açıklaması yapan Özçağdaş, şunları söyledi:

    “Bugün 29 Ekim. Cumhuriyetimizin 101’inci yılı. Ülkenin dört bir yanında Cumhuriyetimizi coşkuyla kutladık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu bu Cumhuriyet 101’inci yılına ulaştı. İlelebet devam etmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Geçtiğimiz hafta içerisinde terör olayında şehitlerimiz oldu. Ankara’da yurttaşlarımızı kaybettik. Ondan önceki dönemlerde kadınlarımız, çocuklarımız, gençlerimiz, can dostlarımız Türkiye’nin dört bir yanında şiddet olaylarının ardı arkası gelmedi. Ancak İstanbul’da Cumhuriyet Halk Partisi olarak buna itiraz ettik. ‘Korkmuyoruz’ dedik. ‘Bu Cumhuriyet aziz şehitlerimizin kanlarıyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının ferasetleriyle kuruldu’ dedik ve bugün büyük bir coşkuyla Cumhuriyeti kutladık. Bugün saat 22.00’de buradayız. Çünkü mülakatların sonuçları saat 22.00’de açıklandı. O yüzden bu saatte buradayız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın önündeyiz. Çünkü gençlere bunları yaşatanlar işte bu bakanlıkta, bu binada, bu haksızlığı üretmeye devam ediyorlar. O yüzden Milli Eğitim Bakanlığı’nın önündeyiz.

    ‘Bir ülke Cumhurbaşkanı’na güvenemeyecekse kime güvenecek?’

    Kamuoyunun gözü önünde büyük bir zulüm gerçekleşiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Nisan 2023’te ‘mülakatları kaldırıyoruz’ dedi. 12 Mayıs 2023’te dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e ‘gerçekten mi?’ diye sorulduğunda, ‘Evet artık KPSS’yle alacağız’ dendi. AKP iktidar olduğunda 68 bin olan atanmayan öğretmen sayısı bir milyona ulaşmıştı ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçim öncesinde gençlere, genç öğretmenlere en büyük vaatlerinden birisi buydu. Yurttaşlarımız güvendiler. Sonuçta siyasilerin verdikleri söze güvenmek durumundaydılar ama seçimlerden sonra hiçbir şey olmamış gibi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ‘mülakatları yapacağız’ dedi ve ‘mülakatları eskisi gibi yapmayacağız, mülakatları, mülakat gibi yapacağız’ dedi. Şimdi ben buradan öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a Sadece 11 Nisan 2023’teki sözünü hatırlatmıyorum. 1 Nisan 2023’te ‘Biz verdiği sözü göreve gelince unutanlardan, sandık ufukta görününce vaat bohçasını açıp seçim sonrası üzerine yatanlardan değiliz. Biz sözüne, kavline sadık, vaatlerinin arkasında duran Cumhur İttifakıyız. Milletimizin beklentilerini boşa çıkarmamakta kararlıyız’ demiş. Bir ülke Cumhurbaşkanı’na güvenemeyecekse kime güvenecek? Sayfa 345’te seçim vaadiniz duruyor. Siz bu ülkenin genç öğretmenlerine mülakatı kaldırdığınızı söylediniz. Yetmedi bakanınız söyledi. ‘Biz mülakatları mülakat gibi yapacağız’ dediniz. Bu ne demek? ‘Biz 22 yıldır yanlış işler yaptık. 22 yıldır partizanca davrandık. Şimdi böyle yapmayacağız’ Bu bir itiraftır.

    ‘Hemşehrilik duygusuyla, sempatiyle bazı mülakat heyetleri çok yüksek puanlar verdiler’

    Mülakatlar için tedbirler aldıklarını söyledi Sayın Bakan. Kameralar kuracaklarmış. Öğretmenlere kodlar vereceklermiş. Hiç kimse kimsenin kim olduğunu bilmeyecekmiş. Görüşmeler kayıt altına alınacakmış. Sorular kurayla çekilecekmiş. Sözlü sınav bittiği anda puanlar verilecekmiş ve asla değiştirilmeyecekmiş. Ne oldu peki böyle mi oldu? Mülakatlar böyle olmadı. Biz Sayın Bakan’a aylarca seslendik. Danıştay’da sendikalarla birlikte bunun iptali için dava açtık. Sayın Bakan’a şunu söyledik, ‘Siz çok iyi niyetli bile olsanız, mülakatları mülakat gibi yapsanız, Türkiye’nin dört bir yanında farklı mülakat heyetleri, farklı kişileri gördüklerinden görüşmece etkisi devreye girer ve ülke çapında böyle bir mülakat hakkaniyetle yapılamaz dedik. Tam da böyle oldu. Türkiye’nin bazı illerinde kimi hemşehrilik duygusuyla -hadi partizanca, torpil, ayrımcılık demeyelim- hemşehrilik duygusuyla, sempatiyle bazı mülakat heyetleri çok yüksek puanlar verdiler. Her şey ortada. Bazı iller beş puan, altı puan, yedi puan, fazladan puanlar verdiler. Peki ne oldu? Kırk beşinci sıradakiler iki yüzlere gitti. Seksenlerdekiler yüz yetmişlere, yüz doksanlara gitti. Bu adaletsizlik değil midir, bu zulüm değil midir?

    ‘Mülakat nesnel bir ölçme değerlendirme aracı olamaz ülke çapında uygulandığında’

    Sayın Bakan arada bir skandal yaşandı. Mülakat sonuçları ilan edildi. Bir saat on beş dakika. İki gün boyunca dut yemiş bülbül gibi konuşmadı. ‘Sayın Bakan bu nedir?’ dediler. ‘Konumuz basketbol’ dedi. On binlerce öğretmenle alay ettiler. Sonra her zamanki gibi Sayın Bakan’ın suçlu olmadığı bilgi işlem dairesinde birisinin suçlu olduğu anlaşıldı. Konu kapandı. Peki sonra ne oldu? Mülakat sonuçları açıklandı. Mülakat açıklandı ama çok ilginç bir şey oldu. Sıralamalar açıklanmadı. Ben buradan Sayın Yusuf Tekin’e soruyorum. Neden korkuyorsun? Bir sınavda asıl açıklaman gereken sıralama değil mi? Neden sıralamayı açıklamıyorsun? Neden korkuyorsun? Toplumda büyük intihal yaratacağını biliyorsun çünkü. Yaptığınız adaletsizliklerin sonucunun herkes tarafından görüleceğini biliyorsunuz çünkü. Mülakat nesnel bir ölçme değerlendirme aracı olamaz ülke çapında uygulandığında. Kimi mülakat grupları notu kıt olur, kimi mülakat grupları notu bol olur. Sonuç aylarca, yıllarca çalışmış olan gözü yaşlı öğretmenlere olur.

    ”İntihar edeceğim’ diyen öğretmenleri duyuyor musun?’

    Buradan Sayın Bakan’a sesleniyorum. Sosyal medyayı takip ediyor musunuz? Adalet ve Kalkınma Partisi’nin paylaşımlarını retweet ettiğinizi görüyorum. Onu takip ediyorsun. ‘İntihar edeceğim’ diyen öğretmenleri duyuyor musun? ‘Deprem bölgesinde sabaha kadar çalıştım. Ben bu notu hak ettim. Benim elimde notlar yuvarlandı. Başka illerde bol kepçeyle verildi. Benim Ne günahın vardı’ diyen öğretmenleri duyuyor musun? Siz nasıl zalim insanlarsınız? Söz verdiğiniz halde sözünüzü tutmayan nasıl riyakar insanlarsınız? Ben buradan sayın Bakan’a sesleniyorum, mülakat zulmünü durdurun.

    ‘Sabaha kadar bir uyarı için oturma eylemi gerçekleştireceğiz’

    Bugün Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleriyle beraber, genel başkan yardımcılarımız, parti meclisi üyelerimiz, sendika temsilcilerimiz sağ olsunlar buradalar. Ankara İl Örgütümüz, İl Başkanımız burada. Parti meclisi üyelerimiz burada. Sabaha kadar bir uyarı için oturma eylemi gerçekleştireceğiz. Sabah saatlerinde Sayın Bakan’a istifası için bir belge sunacağım. Ardından da Ankara Adliyesi’ne giderek Sayın Bakan’la ilgili görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacağız.

    ‘Öğretmenlerimizi KPSS sonuçlarıyla atayın’

    Buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na kendi sözünü yeniden hatırlatıyorum. Mülakat meselesi diyelim ki kötü niyetli olmasa bile tamamıyla büyük bir zulüm haline dönüşmüştür. Büyük bir haksızlıktır. Aylarca yıllarca çalışan öğretmenlerimizin haklarına girilmiştir. Bu çılgınlıktan vazgeçin. Seçim öncesi sözünüzü tutun. Öğretmenlerimizi KPSS sonuçlarıyla atayın. Sabaha kadar buradayız. Sayın Yusuf Tekin’e sesleniyorum. Buraya gelirken bir sergi koymuşlar. Sanatı sevmenizden gerçekten mutlu oldum. Zira bir önceki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı sanatın içine tükürmekte, Cumhurbaşkanınız da ‘ucube’ deyip heykel yıktırmaktaydı. Dolayısıyla sanat alanındaki gelişmelerinizin, eğitimde sanat, sanatın eğitimi konularına da yansımasını beklerim. Kapıda yiyecek malzemeler koyduğunuzu gördüm. Siz bir önceki Bakan, Mahmut Özer’in okul öncesindeki çocuklara verdiği bir öğün yemeği kaldırmış bir Bakan’sınız. Bu yemekleri bize vermeyin. Bu içecekleri bize vermeyin. Deprem bölgesinde, diğer illerde yoksulluk çeken öğrencilere verin.

    ‘542 gündür okullara öğretmen atayamamış bir iktidarsınız’

    Bir okulu temizlemeyi başaramayanlara, Milli Eğitimin bütçesini istenildiği şekilde arttıramayanlara, ‘öğretmenlere zulüm yapmayın’ diyorum. Son olarak şunu söyleyeyim. 20 bin öğretmen atamasından bahsediyoruz. Bir önceki yıl emekli olan öğretmen sayısı 23 bin 670. Siz emekli öğretmen kadar bile öğretmen atayamamış bir iktidarsınız. 542 gündür okullara öğretmen atayamamış bir iktidarsınız. Bakanın Eylül başındaki açıklamasına göre geçen yıl 60 bin açık varmış. Yine bir açıklamasına göre yüzde 95 tamammış. Yani 48 bin açık var. Eğer 23 bin 670 öğretmen bu sayıya dahil değilse 83 bin 670 öğretmen açığı var. 20 bin öğretmen ataması nedir? Üstelik bunu da yapamadınız.

    ’85 bin ücretli öğretmeni köle düzenine hapsettiniz’

    Bugün 29 Ekim’deyiz. 2 Eylül’de okullar açıldı. Geçen yıla göre, 23 bin 670 öğretmen eksik olduğuna göre bu kadar okulda dersler yapılamıyor demektir. 85 bin ücretli öğretmeni köle düzenine hapsettiniz. Başka bir sektörde yapılsa vergi memurlarıyla, iş müfettişleriyle baskın yaparsınız. Asgari ücretin altında insan çalıştırıyorsunuz. 8 bin liraya temizlikçi almaya çalıştınız. Bir zulüm iktidarısınız. Buradan Sayın Bakan’ı uyarıyorum. Yarın kendisiyle ilgili suç duyurusunda da bulunacağız. Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum. Bu mülakatta verdiğiniz sözleri tutun. Bunlar olmazsa yine burada olacağız. Bu olana kadar burada olacağız. Bu öğretmenlere yaptığınız zulmün yanınıza kar kalmaması için her koşulda, her gün, her saat bununla ilgili mücadele etmeye devam edeceğiz.”

    Saat 22.00’de başlayan eylem, sabah 09.00’da sona erecek. Oturma eyleminin ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunulacak.

  • Bluesky Awards 2024: Yılın Havacılık Seminer ve Konferans Projesi Ödülü Antalya Belek Üniversitesi’nin

    Bluesky Awards 2024: Yılın Havacılık Seminer ve Konferans Projesi Ödülü Antalya Belek Üniversitesi’nin

    Bluesky Awards 2024 kapsamında, Yılın Havacılık Seminer ve Konferans Projesi Ödülü’nü Antalya Belek Üniversitesi Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri programı kazandı.

    7 Aralık 2023 tarihinde Antalya Belek Üniversitesi İbrahim Coşkun Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen proje, havacılık endüstrisindeki başarıyı destekleme, yenilikleri tartışma ve sektördeki profesyonelleri bir araya getirme hedefleriyle öne çıktı.

    Projeye Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri programında görev yapan Dr. Öğr. Üyesi Adile Bebek Yeşilkaya, Öğr. Gör. Cafer Akkaya ve Öğr. Gör. Hüseyin Şimşek liderlik ederken, program öğrencileri de yürütücü olarak projede aktif rol aldı.

    Gençlere ilham olma özelliği taşıyan bu etkinliğe Antalya Belek Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra Antalya’dan da lise öğrencileri de katıldı.

    Etkinlik, alanında uzman isimlerin katılımıyla havacılık sektöründe profesyonel gelişimi teşvik eden bir platform oluşturdu.

    Bluesky Awards, havacılık endüstrisinde uluslararası düzeyde başarı ve mükemmelliği ödüllendiren bir organizasyon olarak tanınıyor.

    Antalya Belek Üniversitesi’nin bu prestijli ödüle layık görülmesi, programın sektöre katkılarının uluslararası düzeyde takdir edildiğini ve gelecek projelere ilham verdiğini gösteriyor.

  • ODTÜ açıkladı: Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi

    ODTÜ açıkladı: Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi

    ODTÜ’nün her yıl yaptığı ‘Akademik performansa göre üniversite sıralaması’ çalışmasının sonuçlarında Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi belli oldu.

    ODTÜ Enformatik Enstitüsü’ne bağlı University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı, Türkiye’nin 2024-2025 dönemi üniversite sıralamasını yayımladı. URAP’ın değerlendirmesinde, öğretim üyesi başına düşen makale, uluslararası ve yurt içi ortak yayınlar, TÜBİTAK destekli proje sayıları gibi toplamda 15 akademik gösterge esas alındı.

    Tıp fakültesi olan üniversiteler kategorisinde birinciliği Koç Üniversitesi alırken, onu Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi izledi. Tıp fakültesi bulunmayan üniversitelerde ise ODTÜ zirvede yer aldı, ardından İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Sabancı Üniversitesi sıralamada öne çıktı.

    URAP Türkiye genel sıralamasında tüm üniversiteler değerlendirildiğinde, Koç Üniversitesi genel listede de birinci sırada yer alarak akademik performansını bir kez daha kanıtladı. Bu kategoride Hacettepe Üniversitesi ikinci, ODTÜ ise üçüncü sıraya yerleşti. İlk 20’de öne çıkan diğer üniversiteler ise şöyle sıralandı:

    Tıp fakültesi olmayan en iyi 10 üniversite hangileri?

    1.Orta Doğu Teknik Üniversitesi
    2.İstanbul Teknik Üniversitesi
    3.Sabancı Üniversitesi
    4.Yıldız Teknik Üniversitesi
    5.Gebze Teknik Üniversitesi
    6.İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi
    7.Boğaziçi Üniversitesi
    8.İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
    9.Çankaya Üniversitesi
    10.Eskişehir Teknik Üniversitesi

    Tıp fakültesi olan en iyi 10 üniversite hangileri?

    1.Koç Üniversitesi
    2.Hacettepe Üniversitesi
    3.Ankara Üniversitesi
    4.İstanbul Üniversitesi
    5.Gazi Üniversitesi
    6.İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
    7.Ege Üniversitesi
    8.Atatürk Üniversitesi
    9.Marmara Üniversitesi
    10.Erciyes Üniversitesi

    Türkiye’nin en iyi 20 üniversiteleri hangileri?

    1.Koç Üniversitesi
    2.Hacettepe Üniversitesi
    3.Orta Doğu Teknik Üniversitesi
    4.Ankara Üniversitesi
    5.İstanbul Teknik Üniversitesi
    6.İstanbul Üniversitesi
    7.Gazi Üniversitesi
    8.İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
    9.Sabancı Üniversitesi
    10.Ege Üniversitesi
    11.Atatürk Üniversitesi
    12.Yıldız Teknik Üniversitesi
    13.Marmara Üniversitesi
    14.Erciyes Üniversitesi
    15.Gebze Teknik Üniversitesi
    16.Selçuk Üniversitesi
    17.Fırat Üniversitesi
    18.Sağlık Bilimleri Üniversitesi
    19.Dokuz Eylül Üniversitesi
    20.Bilkent Üniversitesi