Kategori: İlk/Orta Öğretim

  • İzmir’de 99 okula din görevlisi atanmasına eğitim sendikalarından tepki

    İzmir’de 99 okula din görevlisi atanmasına eğitim sendikalarından tepki

    Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi için iki yıl önce İzmir ve Eskişehir’i pilot il seçen Milli Eğitim Bakanlığı, ÇEDES projesi kapsamında aralarında anaokullarının da bulunduğu 99 okula din görevlileri atadı. Yapılan atamalara eğitim sendikalarından tepki geldi. Eğitim İş Sendikası Başkanı Kadem Özbay, “Milli Eğitim Bakanlığı mı Dini Eğitim Bakanlığı mı? Diyanet adeta paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüşmüş durumda. Bu yapılanlar pedagojik bir cinayettir” dedi. Eğitim-Sen Başkanı Kemal Irmak ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet etti. Irmak, “Okullarda imam görevlendirilmesi, laik ve bilimsel eğitime meydan okumak, laik ve seküler yaşamı ortadan kaldırmaya yönelik bir tutumdur” diye konuştu.

    Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet, Gençlik ve Spor Bakanlığının ortaklaşa yürüttüğü ÇEDES Projesi İzmir’in Bornova ilçesinde hayata geçiriliyor. Bornova İlçe Müftüsü Fethullah Yavuz imzalı resmi yazıda Bornova’da 99 okula aralarında İmam Hatip, Kuran Kursu Öğreticisi, Vaiz ve Müezzin ünvanlarına sahip din görevlilerinin atandığı belirtildi.

    Resmi yazıda projenin uygulama yeri olarak AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın kendi adına yaptırdığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını gerçekleştirdiği Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi gösterildi.

    “Okullar siyasi iktidarın propaganda alanı değildir”

    Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Kadem Özbay, okullarda eğitim ve öğretimin sadece öğretmenler eliyle yapılması gerektiğine dikkat çekerek “Okullar öğretmen ve öğrencilerindir. Okullarda eğitim ve öğretim görevi ancak öğretmenler eliyle yapılabilir. Okullarda on binlerce rehber öğretmen ve din kültürü bilgisi öğretmeni varken, eğitim biliminden bi haber din görevlilerinin okullara atanması bu projenin aslında siyasi iktidarın bir nesil yetiştirme projesi olduğunun kanıtıdır. Hiçbir bilgisi olmayan, hiçbir pedagojik bilgisi ve birikimi olmayan din görevlilerini okullarda öğrencilerinin karşısına çıkarılması ne bir bir eğitimdir ne de öğretimdir. Ne de öğretimdir. Tam anlamıyla siyasi bir istismardır. Anayasaya laik eğitime ve eğitim bilimine aykırıdır. Siyasal islam’ın okulları din üzerinden örgütlenme yeri olarak görmesinin kanıtıdır. Okullar siyasi iktidarın propaganda alanı değildir” dedi.

    “Diyanet adeta paralel bir Milli Eğitim Bakanlığına dönüşmüş durumda”

    Diyanet İşleri Müdürlüğünün paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüştüğünü ifade eden Özbay şunları söyledi:

    “ÇEDES’in ne çevreyle ne değerlerle ilgisi olmadığını bir kez daha kanıtlamışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı mı Dini Eğitim Bakanlığı mı? Diyanet adeta paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüşmüş durumda. Görünen o ki bu politikalarla Milli Eğitim Bakanlığı diye bir kurum kalmayacak. Tamamen diyanete bağlı göstermelik bir kurum haline dönüştürülecek. Bu yapılanlar pedagojik bir cinayettir. Ülkeye ve geleceğe yapılmış en büyük kötülüktür. Okullara imam var ama yemek yok. Okullarda imam var ama temizlik yok. Öğretmenler atama bekliyor. Okulların öğretmen ihtiyacı var. Ama atama yok. Okulların fiziki ihtiyaçları karşılanmıyor. Çocukların temel sağlık ihtiyaçları, beslenme ihtiyaçları karşılanmıyor. Ancak okullara din görevlisi görevlendiriliyor. O kadar öğretmen ihtiyacı varken ataması yapılmıyor. Okullarımızda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin sayısı oldukça fazlayken rehber öğretmen ihtiyacı var. Binlerce rehber öğretmen atama beklerken siyasi iktidar okulları tam anlamıyla dinci bir kuşatma altına almış durumda. Bu uygulamalar laiklik ilkesine, bilimsel eğitime ve pedagojik ilkelere aykırıdır. Laiklik ilkesini bilimsel eğitimi ve pedagojik ilkeleri yok sayan bu ayrımcı tektipleştirici dinci siyasal İslamcı dayatma asla kabul edilemez. Vatanı korumak Çocukları korumakla başlar.

    “Okullarda çocuklarımız adeta tarikat ve cemaatlerin potansiyel müridi olarak görülmekte”

    Eğitim anlamında siyasi iktidarın tam anlamıyla gerici ve piyasacı bir kuşatmasıyla karşı karşıyayız. Okullarda çocuklarımız adeta tarikat ve cemaatlerin potansiyel müridi olarak görülmekte. Eğitim bir ülkenin geleceğidir. Eğitime sahip çıkmak tüm yurttaşların temel sorumluluğudur. Eğitim bir bilimdir ve bu bilimi çocuklarımıza ulaştıracak kişiler öğretmenlerdir. Okullar, öğretmenlerin iş yerleridir. Okullarda iman, din görevlisi ya da farklı meslekten kişilerin çocuklara nasıl yaklaşacağını bilmeyen yetişkinlerin eğitim öğretim anlamında işi yoktur. Bu aynı zamanda Kamu kaynaklarını keyfi şekilde kullanmaktır. ÇEDES projesi tehlikelidir. Anayasa’ya laik ve bilimsel eğitime aykırıdır. Çocukların eğitim hakkına aykırıdır. Gönüllülük esası olması gereken bu projenin dayatmaya da herkese uygulanmak istendiğini görmekteyiz. Birçok sosyal etkinlik ve kulüp faaliyet hiçbir geri dönüş istemeyen Milli Eğitim Bakanlığı özellikle ÇEDES projesini zorla uygulanması için ısrarcı bir çaba içerisinde olduğunu görmekteyiz. Bu proje Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve siyasi iktidarın siyasal İslamcı, dayatmacı, tek tipçi, aslında kendi anladığı anlamda din ve kininin takipçisi olarak tarif ettiği bir nesil yetiştirme projesidir. Cumhuriyet’in fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirme projesine karşı AKP iktidarının dininin ve kininin takipçisi ol diye tarif ettiği toplumu ayrıştıran, toplumun inanç değerlerini yok sayan ve istismar eden bir yaklaşımıdır. Bu proje bir an önce son bulmalıdır. Tüm Milli Eğitim yetkililerine çocuklarımızın eğitim hakkını sağlıklı bir şekilde yerine getirmek görevini üstlenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor ve uyarıyoruz. Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar ”

    “Okullarda imamların görevlendirilmesi hem anayasal hem de kanunen suçtur”

    Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet etti. Irmak şöyle konuştu:

    “Okullarda imam görevlendirilmesi, laik ve bilimsel eğitime meydan okumak, laik ve seküler yaşamı ortadan kaldırmaya yönelik bir tutumdur. Eğitim sisteminde okul öncesinden yüksek öğrenime kadar bütün alanlarda dini kural ve referanslara göre biçimlendirme çalışmaları siyasal iktidar tarafından devam etmektedir. Laik eğitim ve laik yaşama meydan okuyan politika ve uygulamalarını sürdürmeye devam ediyor. Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2 Aralık 2024 tarihinde okullara gönderdiği yazı ile ÇEDES projesi kapsamında lise, ortaokul, ilkokul ve anaokullarından oluşan 99 okula cami imamları görevlendirmiştir. Hangi gerekçeyle olursa olsun, okullarda imamların görevlendirilmesi hem anayasanın ilgili maddesine hem de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırıdır ve suçtur. Okulda dersi öğretmen verir. Bu uygulamalar ideolojiktir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin eleştirilere bunlar ideolojik eleştiriler dese de aslında kendi ideolojik anlayışını gizlemeye yönelik uygulamalardır, ataklardır. Bu uygulamalar cihatçı bir anlayışı çağrıştırmaktadır Eğitim sistemini bilimsel ve laik eğitimden uzaklaştırarak dini içeriklerin ön planda tutulduğu bir yapıya dönüştürmek istenmektedir. Anaokulları başta olmak üzere eğitimin bütün kademelerinde uygulanan bu tür görevlendirmeler çocukların gelişim süreçlerini ideolojik bir biçimde yönlendirme amacını taşımakta ve pedagojik esaslara aykırılık teşkil etmektedir.”

    “ÇEDES uygulaması Anayasa’daki laiklik ilkesine din ve vicdan hürriyetine aykırı bir uygulamadır”

    Başkan Irmak, eğitimde birçok sorunla boğuşulurken okullara imam görevlendirilmesinin kabul edilemez bir uygulama olduğunu belirtti. Irmak, eğitimde kronikleşmiş pek çok sorun dururken kalabalık sınıflar, temizlik ve hijyen sorunları, öğretmen ve yardımcı personel açıkları gibi birçok sorunla boğuşulurken okullarda imam görevlendirilmesinin kabul edilemez bir uygulama olduğunu ifade etti. Irmak şunları söyledi:

    “Milli Eğitim Bakanı bu tür sorunları bırakmış, tüm enerjisini, eğitimi, dinselleştirme uygulamalarına harcamak öğrencilerin iktidarın siyasal ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışındaki dini etkinliklere katılmasının sağlanması çocuğun üstün yararı ilkesine de aykırıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre de doğrudan çocuğu siyasal istismarı anlamına gelmektedir. Okullarda dini dernek ve vakıflar üzerinden yürütülen dini etkinlikler son olarak ÇEDES uygulaması Anayasa’daki laiklik ilkesine din ve vicdan hürriyetine aykırı bir uygulamadır ve derhal iptal edilmelidir. Bornova’da gerçekleşen bu uygulama eğitim sisteminin laik ve bilimsel olma niteliğini açıktan tehdit etmektedir. Bu uygulamaların İzmir, Eskişehir, Tekirdağ gibi yerlerde halkın büyük çoğunluğunun, laik yaşamdan yana olan yerlerde uygulanması ise ayrıca manidardır. Eğitim kurumları ve okullar dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil pedagoji biliminin mekanları olmak durumundadır. Eğitim-Sen olarak laik eğitimi ve laik yaşama meydan anlamına gelen her türlü politika ve uygulamaya karşı başta eğitim emekçileri olmak üzere tüm öğrencileri, velileri ve demokratik kamuoyunu ÇEDES ve benzeri uygulamalara karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye devam ederken Yusuf Tekin’i de bu uygulamalarından ötürü bir kez daha istifaya davet ediyoruz.”

  • Okullarda yeniden ders zili çaldı

    Okullarda yeniden ders zili çaldı

    2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk ara tatili sona erdi. Öğrenciler ve öğretmenler, bugün tekrar dersbaşı yaptı.

    Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında eğitim gören öğrenciler için 2024-2025 eğitim öğretim yılının birinci ara tatili sona erdi.

    Yaklaşık 20 milyon öğrenci bugün yeniden ders başı yaptı.

    OKULLAR NE ZAMAN TATİLE GİRECEK?

    Öğrenciler 2 ay boyunca okula devam edecek, ardından birinci dönem 17 Ocak 2025 Cuma günü sonra erecek.

    Yarıyıl tatili ise 20 Ocak 2025 Pazartesi başlayacak ve 31 Ocak 2025 Cuma günü sona erecek. İkinci dönem ise 3 Şubat 2025 Pazartesi başlayacak ve 20 Haziran 2025 Cuma tamamlanacak.

    İkinci dönem ara tatili ise 31 Mart 2025 Pazartesi başlayıp, 7 Nisan 2025 Pazartesi gününden itibaren ikinci döneme devam edecek.

    SINAV TAKVİMİ

    2024-2025 eğitim öğretim yılı, 20 Haziran 2025 Cuma günü sona erecek.

    LGS 15 Haziran’da, YKS ise 21-22 Haziran’da gerçekleştirilecek.

    Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav, 15 Haziran 2025 tarihinde Pazar günü yapılacak. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ise 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek.

  • Sanal bahis 11 yaşa kadar indi, veliler çaresiz!

    Sanal bahis 11 yaşa kadar indi, veliler çaresiz!

    Ortaokul ve lise çağındaki gençler arasında artan sanal bahis bağımlılığına dikkat çeken Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, “Yoksulluğun derinleşmesi bağımlılığı etkileyen en önemli faktörlerden biri. Kumar alışkanlığı, gençlerin gelişiminde ciddi bağımlılık yapan patolojik bir süreç. Çocukları geleceksiz, umutsuz bırakan bu eğitim sisteminde çocukların mutluluğu bahis oyunlarında araması geleceksizlik, parasızlık, işsizliklerini de kısa yoldan para kazanma arzusu ile bastırmalarının kaçınılmaz sonucu. Gençler; zaman yönetimi, güne odaklanma gibi temel ve basit şeyleri yerine getirmekte zorluk yaşıyor. Bahis bağımlılığı, gerçeklik algılarını yok etmeye yol açıyor. Sanal bahis siteleri, çocukları taciz ve istismara açık hale getiriyor” dedi.

    Türkiye’de özellikle ortaokul ve lise çağındaki gençler arasında sanal bahis oyunlarına olan ilgi giderek artıyor. Bahis sitelerinin reklamları, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve arkadaş gruplarındaki etkileşimler, gençlerin bu oyunlara yönelmesinde önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Ekonomik kaygılar, sosyal çevrenin etkisi, internetin yaygın kullanımı ve teknolojiye olan aşinalık gibi faktörler, gençlerin bahis sitelerine yönelmesinde rol oynuyor.

    Ortaokul ve lise çağındaki öğrenciler arasında artan sanal bahis bağımlılığına ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulunan Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, sanal bahis oyunlarının gençlerde sadece maddi değil, psikolojik anlamda da zararlara yol açabileceğine dikkat çekti.

    Bağımlılık, zaman kaybı, ailevi sorunlar ve akademik başarıda düşüş gibi olumsuz etkilerin gençlerin yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyebileceğinin altını çizen Yılmaz, “Gerçek dünyadan uzaklaşan çocuklarımız ve gençlerimiz, sanal dünyadaki gerçek olmayan faaliyetler içerisine girerek toplumdan da soyutlanıyor. Genel anlamda toplumun, teknolojik bir olgu olarak bilgisayar ve internete olumlu bakıyor olması, bağımlılık sorununun ve tehlikesinin göz ardı edilmesine neden oluyor” dedi.

    “Sanal bahis 11-20 yaş arası gençlerde yaygınlaşmış durumda”

    Gençlerin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolün kaybolması ve teknolojinin ölçüsüz, amaçsız ve sınırsız kullanılmasının ciddi zararları da beraberinde getireceğini söyleyen Yılmaz, “Teknoloji bağımlılığı, her yaşta görülebilecek bir bağımlılık türü olmakla birlikte çocuklarımız ve ergenlerimiz en önemli risk gruplarından birisi. Bağımlılığı meydana getiren ise bilgisayar, internet ve sanal dünyanın karşı konulmaz çekiciliği. Sanal bahis oyunları birçok ülkede 11 -20 yaş arası gençlerde yaygınlaşmış durumda. Bunun getirdiği sorunlar sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde gençleri bağımlı yapmasının yanında, stres ve anksiyete bozukluğu, finansal sorunlar, bağımlılık, okulda başarısız olmak, aile sorunları gibi birçok soruna da sebep oluyor. Gençler genelde internette her yerde karşılarına çıkan kumar reklamları ile bu tuzağa düştükleri belirtiliyor” diye konuştu.

    “Veliler kontrol sağlayamıyor”

    Artan sanal bahis bağımlılığına ilişkin “Gençler, okuyarak geleceklerine dair bir kurguları olmadıkları için kısa yoldan para kazanmanın arzusuyla sanal bahis ve benzeri oyunları oynamayı daha cazip görüyor” diyen Yılmaz, velilerin kimi zaman çocukları üzerinde kontrolü sağlayamadığını söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yoksulluğun derinleşmesi de bunu etkileyen en önemli faktörlerden biri. Kumar alışkanlığı, gençlerin gelişiminde ciddi bağımlılık yapan patolojik bir süreç. Çocukları geleceksiz, umutsuz bırakan bu eğitim sisteminde çocukların mutluluğu bahis oyunlarında araması geleceksizlik, parasızlık, işsizliklerini de kısa yoldan para kazanma arzusu ile bastırmalarının kaçınılmaz sonucu. Gençler; zaman yönetimi, güne odaklanma gibi temel ve basit şeyleri yerine getirmekte zorluk yaşıyor. Bahis bağımlılığı, gerçeklik algılarını yok etmeye yol açıyor. Sanal bahis siteleri, çocukları taciz ve istismara açık hale getiriyor.”

    “Ebeveynler denetimi elden bırakmamalı, seçici ve kararlı davranmalı”

    Öğrenci Veli Derneği olarak velilere önerilerini de sıralayan Yılmaz, teknolojik araçların ödül veya ceza aracı olarak kullanılmaması gerektiğini hatırlattı. Ebeveynlerin, çocukları için etkinlik ve hobi edinmeleri için yardımcı olmaları gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Ebeveynler çocuklarına nazaran teknoloji kullanımı bilgisi ve alışkanlıkları bakımından çok daha geri seviyelerde olabilirler ancak ebeveynler, çocuklar için uygun olmayan programları/oyunları, çocuklara izletmeme/oynatmama hususunda denetimi elden bırakmamalı, seçici ve kararlı davranmalı. Teknolojinin ailece birlikte geçirilen zamanların ya da oyun saatlerinin yerini almasına izin verilmemeli” diye konuştu.

    “Gençlerin rol model gördüğü sosyal medya fenomenlerinin hesaplarında bahis reklamı var”

    Gençler arasında rol model olarak görülen bazı sosyal medya fenomenlerinin hesaplarında bahis reklamlarına yer verildiğini, gerçek hayatta ise bahis reklamlarının sokaklarda, reklam panolarında yer aldığını söyleyen Ömer Yılmaz, “Elinde telefon olan çocuklar artık oyun oynamıyorlar, kısa yoldan para kazanmak için kötücül yollara giriyorlar. Bugünkü iktidarın elinde her türlü yetki var. İstediği anda bu oyunların oynanmasını engelleyecek araçlara da sahip. Asıl buradaki sorumsuzluk hali bugünkü durumun özeti. Yetkililer bir an önce gerekli önlemleri alarak harekete geçmeli” ifadelerini kullandı.

  • 20 bin öğretmen ataması için tercihler başlıyor

    20 bin öğretmen ataması için tercihler başlıyor

    Milli Eğitim Bakanlığı, 20 bin sözleşmeli öğretmenlik atamaları için tercih süreci yarın başlıyor. 20 Kasım’a kadar sürecek olan tercih sürecinde sonuçlar 23 Kasım’da açıklanacak.

    Sözleşmeli öğretmenlik atamalarında nefesler tutuldu. 20 bin sözleşmeli öğretmenlik atamaları için 14-20 Kasım tarihleri arasında tercih süreci başlıyor. Son tarih 20 Kasım saat 16.00. Yarın başlayacak olan süreçte, adaylar tercihlerini e-devlet kullanıcı adı ile elektronik ortamda yapacak. Sonuçlar 23 Kasım’da açıklanacak. Atamalarda sınıf öğretmenliği ilk sırada yer alırken, kontenjan dağılımı da yarın belli olacak. Öğretmen atama tercihleri nasıl yapılır? Nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi branşlarda atama yapılacak? Kontenjan dağılımı nasıl olacak?

    İtiraz süreçleri tamamlandı
    Sözleşmeli öğretmenlik atamalarına ilişkin sözlü başarı puanları, mülakatı sonucunun yüzde 50’si ve KPSS puanının yüzde 50’si alınarak hesaplanarak 25 Ekim’de açıklanmıştı. İtiraz sürecinin tamamlanmasıyla netleşen sıralama bilgileri de tercihler esnasında adayların tercih ekranlarında yer alacak.

    Kontenjan dağılımı yarın açıklanacak
    İllere göre kontenjan dağılımının da yarın açıklanması bekleniyor. Edinilen bilgiye göre, dağılımda Şanlıurfa başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu illeri ile İstanbul’a ağırlık verildi.

    En çok atama 3 bin 263 ile sınıf öğretmenliği kadrolarına yapılacak. Onu, 2 bin 499 kontenjan ile özel eğitim öğretmenliği izleyecek. Rehberlik, Din Kültürü ve İngilizce de 68 en çok alım yapılacak diğer branşlar arasında yer alıyor.

    Öğretmen atama tercihleri nasıl yapılır? Nelere dikkat edilmeli?
    Adaylar, kurum tercih başvurularını e-Devlet üzerinden yapacak ve tercih başvurularını onaylatmak üzere herhangi bir ilçe veya il milli eğitim müdürlüğüne gitmeyecek.

    Sözlü sınavda 60 ve üzerinde puan alan adaylar, en fazla 40 (kırk) eğitim kurumunu elektronik ortamda tercih edebilecek. Tercihlerine 40’tan fazla eğitim kurumu açılan adaylar tercih dışı seçenek olarak; “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istemiyorum.” ya da “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istiyorum.” seçeneklerinden birini mutlaka işaretleyecekler.

    Sözlü sınavda başarılı olanların atamaları, tercihleri de dikkate alınarak sözlü sınav başarı puanı üstünlüğüne göre elektronik ortamda gerçekleştirilecek.

    Sözlü sınav başarı puanı, KPSS puanının yüzde 50’si ile sözlü sınav puanının yüzde 50’si alınarak hesaplanacak. Sözlü sınav başarı puanının eşitliği halinde KPSS puan üstünlüğü dikkate alınacak; eşitliğin devamı durumunda diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana öncelik verilecek. Eşitliğin bu şekilde de bozulmaması durumunda ise atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenecek.

    Öğretmen atama tercih sonuçlar ne zaman açıklanacak?
    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada şu bilgileri vermişti:
    “Atama tercihleri, 14 Kasım’da başlayacak ve 20 Kasım 2024 saat 16.00’ya kadar sürecektir. Sonuçlar, 23 Kasım 2024 tarihinde açıklanacak, atama kararnameleri, yasal sürecin tamamlanması ve öğretmenlerimizin görevlerine başlatılması için illere gönderilecektir. Sonuçların değerli öğretmen adaylarımıza, ailelerine ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.”

  • Ataşehir Belediyesi’nden öğrencilere 65 bin adet beslenme paketi

    Ataşehir Belediyesi’nden öğrencilere 65 bin adet beslenme paketi

    Ataşehir Belediyesi, yenilenen aşevi binası ve ilkokul öğrencileri için uygulanmaya başlayan beslenme paketlerinin içeriğini tanıttı. Toplantıda konuşan Başkan Onursal Adıgüzel, “Hiçbir komşumuzu yalnız bırakmadan, eşitlikçi, adil bir kent olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Öncelikli olarak çocuklarımızın mutluluğu, sağlığı ve eğitimi için elimizden geleni yapmaya kararlıyız” dedi.

    Ataşehir Belediyesi ilçe halkına aşevi ve ilkokul öğrencilerine sağladığı beslenme desteğini yenilenen aşevi binasında düzenlenen toplantıyla tanıttı. Tanıtım toplantısına Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel ile “Beslenme Saati” uygulamasını hayata geçirerek Türkiye’ye örnek olan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık da katıldı.

    Ataşehir Belediyesi hayata geçirdiği beslenme paketleri uygulamasıyla toplam 1500 çocuğa beslenme yardımı sağlıyor. Uygulama kapsamında, gelişim çağındaki ilkokul çocuklarının daha iyi beslenebilmeleri ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmeleri için 5 günlük beslenme ihtiyaçlarının bulunduğu beslenme paketleri öğrencilerin ev adreslerine ulaştırılıyor. Beslenme paketlerinin içerisinde sandviç, peynir, süt, meyve, kek, helva ve kuruyemiş gibi gıdalar bulunuyor. Uygulama başladığından beri toplam 65 binden fazla beslenme paketi Ataşehirli ilkokul öğrencilerine ulaştırıldı.

    Günlük dört çeşit sıcak yemek

    Yapılan yenileme çalışmasıyla kapasitesi artırılan ve koşulları iyileştirilen aşevi ise günlük 1700 adet dört çeşit yemek içeren yemek paketini ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.

    Tanıtım toplantısında konuşan Başkan Onursal Adıgüzel şunları söyledi:

    “Göreve geldiğimiz günden bu yana hiçbir komşumuzu yalnız bırakmadan, eşitlikçi, adil bir kent olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu çerçevede öncelikli olarak çocuklarımızın mutluluğu, sağlığı ve eğitimi için elimizden geleni yapmaya kararlıyız. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı, ekonomik krizin etkilerinden korumak ve daha sağlıklı büyümelerine katkıda bulunmak için çalışmalar yürütüyoruz.

    ”İki ayda 65 binden fazla beslenme paketimizi öğrencilerimiz ile buluşturduk”

    İlkokul çağındaki yaklaşık 1500 evladımıza, sağlıklı ve dengeli beslenmeleri için haftanın beş günü beslenme paketini ulaştırıyoruz. Bu beslenme paketlerimizde gün gün değişmekle birlikte sandviç, peynir, süt, meyve, kek, helva ve kuruyemiş gibi gıdalar yer alıyor. Proje kapsamında ise iki ay içerisinde 65 binden fazla beslenme paketimizi öğrencilerimiz ile buluşturduk. Beslenme paketlerimizin yanı sıra yeni eğitim -öğretim döneminin başında 1000 çocuğumuza da kırtasiye yardımında bulunduk

    Örnek ve Atatürk Mahallelerinde Kent Lokantaları Açılacak

    İhtiyaç sahibi hemşehrilerimize destek olmak için sunduğumuz bu hizmetimizle Ataşehirimizde paylaşma ve dayanışma kültürünü büyütüyoruz. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Ata Kafelerimizin dördüncü şubesini de komşularımızın hizmetine açmanın mutluluğunu yaşadık. Kısa süre içinde de Örnek ve Atatürk mahallelerinde açacağımız Kent Lokantalarımız ile daha geniş kitlelere hizmet vermeyi hedefliyoruz. Uygun fiyatlı, sağlıklı ve lezzetli yemeklerin herkesin ulaşabileceği bir ortamda sunulmasını sağlayacağız. Bundan sonra da sizlerin destekleri ile projelerimizi bir bir hayata geçirecek ve sosyal belediyecilik anlayışımızı daha ileriye taşıyacağız.”

    ”Ataşehir’de dayanışma ruhunu her geçen gün daha da pekiştireceğiz”

    Göreve geldiklerinden beri, Ataşehir Belediyesi’nin son 7 ay içerisinde 80 binden fazla vatandaşa; eğitim, sağlık, sosyal hizmet ve yardım sağladıklarını belirten Başkan Adıgüzel, “Ataşehir’de dayanışma ruhunu her geçen gün daha da pekiştireceğiz. Hep birlikte daha yaşanabilir, daha sağlıklı bir Ataşehir için çalışmaya devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

    ”Hayali sorulduğunda buzdolabımızda daha fazla yiyecek olmasını hayal ediyorum diyen çocuklarımız var”

    Toplantıya katılan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ise şöyle konuştu:

    “Çocuklarımızın yoksunluk duygusuyla büyümesini istemiyoruz. Beslenme Saati de bu niyetle başlatmış olduğumuz sosyal bir adalet projesiydi. Benzer bir projenin Ataşehir Belediyesi tarafından da başlatılması bizi çok mutlu etti. Belediye Başkanımız Onursal Adıgüzel’i tebrik ediyorum. Bu iş bizim sorumluluğumuzda değil ama maalesef sosyal devletin gerekliliğini yerine getirmediğinizde çocuklar okula aç gidiyor. Çocuğunu okula gönderirken, hiç yoktan iyidir diye musluktan pet şişesine su koyarak çocuğuna veren anneler var. O ağırlığı hissetmek lazım, o annelerin sırtındaki o ağırlığı. Evladım aç mı tok mu? Okulda bayılan çocuklar, okulda öğün atlayan çocuklar veya hayali sorulduğunda buzdolabımızda daha fazla yiyecek olmasını hayal ediyorum diyen çocuklarımız var memlekette. Bu ülkenin güzel insanları bunu hak etmiyor.”

    Toplantının ardından Başkan Adıgüzel, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’a yenilenen aşevini gezdirdi.

  • 2024 LGS tarihi belli oldu

    2024 LGS tarihi belli oldu

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2024-2025 eğitim öğretim yılı sonunda sınavla öğrenci alacak ortaöğretim kurumlarına ilişkin merkezi sınav tarihini açıkladı. Buna göre, LGS kapsamındaki sınav 15 Haziran Pazar günü yapılacak.

    MEB’den yapılan açıklamaya göre, Liselere Giriş Sistemi (LGS) kapsamındaki sınavın tarihi belirlendi. Sınav 15 Haziran pazar günü gerçekleşecek. 8’inci sınıf öğrencilerine yönelik LGS kapsamındaki merkezi sınavda tüm sorular 8. sınıf ders kitapları öğretim programlarında yer alan konu ve kazanımlar esas alınarak hazırlanacak ve geçen yıl yapılan sınavdan farklı bir uygulama olmayacak.

    2024-2025 eğitim öğretim yılı dönemi, 20 Haziran 2025 Cuma günü tamamlanacak.

  • Okulda mühtehcen şarkı sözleriyle 29 Ekim gösterisine soruşturma

    Okulda mühtehcen şarkı sözleriyle 29 Ekim gösterisine soruşturma

    İzmir’in Buca ilçesinde ilkokul öğrencilerinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamasında müstehcen sözlerin bulunduğu İngilizce şarkı ile dans gösterisi sosyal medyada büyük tepki topladı. İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü, konuya ilişkin soruşturma başlattı.

    Buca ilçesinde Vali Rahmi Bey İlkokulu 2. sınıf öğrencilerinin dans gösterisinde kullanılan İngilizce şarkı tepki topladı.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, dans gösterisinde kullanılan şarkıda uygun olmayan sözlerin bulunduğuna dair haberlerin sosyal medya ve haber sitelerinde yer aldığı belirtildi.

    Konuyla ilgili okul idarecileri, tören komitesi ve öğretmen C.A. hakkında soruşturma başlatıldığı bildirildi.

  • İstanbul’da ders saatlerinin süresi düşürüldü

    İstanbul’da ders saatlerinin süresi düşürüldü

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı kış saati genelgesinin ardından İstanbul Valiliği, 34 ilçede ders saatlerinin değiştirildiğini açıkladı.

    İstanbul Valiliği, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) genelgesine istinaden 34 ilçede ikili eğitim yapılan okullarda ders saatlerini değiştirdi.

    Söz konusu okullarda 40 dakikalık ders saatleri 35 dakikaya indirildi.

    Genelgede, derslerin başlangıç ve bitiş saatlerinin eğitim ve öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenmesi ve öğrencilerin herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamaları istendi.

    81 İL VALİLİĞİNE GENELGE

    Genelgede, derslerin başlangıç ve bitiş saatlerinin eğitim ve öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenmesi ve öğrencilerin herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamaları istendi.

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in imzasıyla tüm il valiliklerine “okul ve ders saati uygulaması” konulu genelge gönderildi.

    Mevzuatlarla gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta uygulanan mevcut ileri saat uygulamasının sürdürülmesinin kararlaştırıldığı hatırlatılan genelgede, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde de ders yılının 180 iş gününden az olmamasının esas olarak belirlendiği aktarıldı.

    İlk ve ortaöğretim okullarındaki derslerin başlama ve bitiş saatleri ile ilgili olarak Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ile Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yer alan ilgili hükümlere yer verilen genelgede, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre günlük çalışma saatlerini belirleme yetkisinin illerde valiliklere verildiği anlatıldı.

    Genelgede, mevzuat hükümleri uyarınca yaz saati uygulamasının devam ettirilmesi nedeniyle kış saati şeklinde düzenleme talebine ilişkin olarak, il bazlı mesai ve ders saati başlangıç saatlerini belirlemeye valiliklerin yetkili olduğu hatırlatıldı.

    Gün doğumu ve batımı ile toplumsal şartlar göz önünde bulundurularak okullardaki ders saatlerinin planlanmasının derslerin başlangıç ve bitiş saatlerinin eğitim ve öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenerek öğrencilerin herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamaları için gerekli tüm tedbirlerin alınması istendi.

  • Bakan Yumaklı: Okul, kantin ve yemekhanelerde denetime başlayacağız

    Bakan Yumaklı: Okul, kantin ve yemekhanelerde denetime başlayacağız

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıda denetiminde son durum hakkında bilgi verdi. Yumaklı, okullarda, kantinlerde ve yemekhanelerde de denetimlere başlanacağını söyledi.

    Bakan Yumaklı’nın açıklamaları şu şekilde:

    Okul kantin ve yemekhanelerde denetimlere başlıyoruz.

    Gıda denetiminde tespit edilen uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakması doğru değil. Bu tür uygunsuzluklar küçük bir orana sahip ve o oranların düşürülmesi için yapıyoruz denetimleri.

    İşlerini çok iyi yapan bütün işletmelere, bu gıdaların vatandaşlarımıza ulaştıran bütün kurumlara teşekkür ediyorum. Markaların güven oluşturması firmalarımız için kazanç.

    Su ve sulama yatırımlarını gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası. Son 22 yılda 10 binden fazla su tesisi için 2.4 trilyondan daha fazla kaynak aktarıldı.

    Suyun verimli kullanılması için 2023 yılı Ocak ayında su verimliliği seferberliği başlatıldı ancak maalesef 6 Şubat depremleri yaşandı. Bu seferberliğe yeniden başladık.

    Önümüzdeki süreçte özellikle bireysel tarımsal ve sanayi kullanımı konusunda pek çok etkinlikte vatandaşların yoğun bir şekilde desteğini ve katılımını bekliyoruz.

    New York’tan Tokyo’ya kadar olan pazarlara aynı gün içerisinde ulaşma imkanınız var.

    Ülkemizin bu potansiyelini sektörün tüm paydaşları ile ortak bir fikir birliği ile açığa çıkarmamız gerekiyor.

    Tarım ve Orman şuramızı toplamak konusunda bir karar aldık. İlk tarım şurası 1997 yılında, 2. tarım şurası 2004 yılında, 2009 yılında ise 3. tarım şurası oldu. 4.’sü ise 2025 yılı Nisan ayında olacak.

    Şura sürecinde tarım ve ormancılık alanında önümüzdeki 10 yılda bizi nelerin beklediği tartışılmasını bekliyoruz.

  • Lisede silahla ateş eden öğretmen tutuklandı

    Lisede silahla ateş eden öğretmen tutuklandı

    İstanbul Beşiktaş’ta görev yaptığı lisede okul müdürüne silahla ateş ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan öğretmen tutuklandı. Öğretmenin, okul müdürün kendisini başka yere tayin ettirmekle tehdit ettiği bu sebeple de müdüre kin beslediğini söylediği öğrenildi.

    Beşiktaş’ta, Levent Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde tartıştığı okul müdür yardımcısına silah çeken bilişim öğretmeni Serdar A. tutuklandı.

    Zanlının emniyetteki sorgusunda, 5 yıl önce eşinden ayrıldığını belirterek, 2 yıldır görev yaptığı okulda sürekli mobbinge maruz kaldığını iddia ettiği öğrenildi.

    Bir toplantıda okul müdürünün kendisini başka yere tayin ettirmekle tehdit ettiği ve hakarette bulunduğunu iddia eden öğretmen bu nedenle müdüre düşmanlık beslediğini söyledi.

    Nöbetçi sulh ceza hakimliği Serdar A’nın, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklanmasına karar verdi.

    Ruhsatsız tabanca, 10 fişek ve 3 bıçak bulundu

    Levent Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde görevli öğretmen Serdar A, okul müdürüne silah çekmiş, silahın tutukluk yapması üzerine okulun bahçesine çıkarak doldur boşalt yaptığı sırada havaya ateş etmişti.

    İhbar üzerine okula gelen polis öğretmeni gözaltına almış, zanlının üzerinde ve çantasında ruhsatsız tabanca, 10 fişek ve 3 bıçak bulunmuştu.