Kategori: Eğitim Bilimi

  • Yapay zeka destekli öğrenme platformu MEBİ, 1 Milyon kullanıcıyı aştı

    Yapay zeka destekli öğrenme platformu MEBİ, 1 Milyon kullanıcıyı aştı

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapay zeka destekli öğrenme platformu MEBİ, 1 milyon 185 bin kullanıcıya ulaşarak, öğrencilerin üniversiteye hazırlık sürecini kişiselleştirilmiş bir şekilde destekliyor. YKS denemeleri ve konu anlatımları ile platform, 9. sınıftan mezunlara kadar geniş bir kullanıcı kitlesine hizmet veriyor.

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından lise öğrencileri ve mezunlarına yönelik olarak geliştirilen yapay zeka destekli bireysel öğrenme platformu MEBİ, bugüne kadar 1 milyon 185 bin kullanıcıya hizmet verdi. Öğrencilerin öğrenme süreçlerini kişiselleştirerek hedeflerine daha etkin bir şekilde ulaşmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirilen platform, özellikle Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) hazırlığına katkı sunuyor.

    9. Sınıftan Mezunlara Kadar Geniş Kullanıcı Kitlesi

    MEBİ’yi 9, 10, 11, 12’nci sınıf öğrencileri ile mezunlar aktif olarak kullanabiliyor. Bakanlığın verilerine göre, platformdan en çok yararlanan gruplar şu şekilde sıralanıyor: 9’uncu sınıf öğrencisi sayısı 271 bin 612, 10’uncu sınıf öğrencisi sayısı 159 bin 957, 11’inci sınıf öğrencisi sayısı 174 bin 661, 12’nci sınıf öğrencisi sayısı ise 235 bin 625. Ayrıca, mezunlardan da 158 bin 330 kişi platformu kullanıyor.

    Mobil Erişimle Öğrenme Süreci Daha Verimli

    MEBİ, yapay zeka desteğiyle öğrencilerin öğrenme deneyimlerini sürekli takip ederek, çalışma planlarını kişisel ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor. Özellikle mobil cihazlardan erişilebilen platform, 597 bin 809 kez indirildi. Kullanıcıların yüzde 55,9’u mobil cihazlardan, yüzde 36,3’ü masaüstü cihazlardan ve yüzde 7,8’i tabletlerden platforma giriş yaptı. Toplamda ise 55 milyon 172 bin 37 soru çözüldü.

    YKS Hazırlığı İçin Denemeler ve Konu Anlatımları

    MEBİ, YKS’ye hazırlanan öğrencilere yönelik olarak özel olarak geliştirilen konu anlatım videoları, soru çözümleri ve deneme sınavları sunuyor. Geçtiğimiz yıl başlayan YKS denemelerine, şu ana kadar 300 bin 615 öğrenci katıldı. Bu denemeler, haziran ayına kadar devam edecek.

    MEBİ’ye Kolay Erişim İmkanı

    MEBİ platformuna, “mebi.eba.gov.tr” adresi ve mobil uygulama marketleri üzerinden ulaşılabiliyor. Öğrenciler, istedikleri zaman, istedikleri cihazdan erişim sağlayarak eğitimlerine devam edebiliyor.

  • MEB’den üniversiteye hazırlanan adaylara yapay zeka destekli deneme sınavları

    MEB’den üniversiteye hazırlanan adaylara yapay zeka destekli deneme sınavları

    Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), lise öğrencilerini üniversiteye hazırlık sürecinde desteklemek amacıyla uygulamaya koyduğu yapay zeka destekli bireysel öğrenme platformu MEBİ’den yarıyıl tatilinde düzenlenen deneme sınavları 26 Ocak’a kadar sürecek.

    MEBİ’de üniversiteye hazırlanan adaylara yönelik kaynaklar ve materyallerle öğrencilerin derslerini pekiştirmelerine, konu tekrarlarını istedikleri zaman yapabilmelerine olanak sağlanıyor. Bu kapsamda MEBİ üzerinden, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na hazırlanan öğrenciler ile mezunlar için çevrim içi Temel Yeterlilik Testi, Alan Yeterlilik Testleri ve Yabancı Dil Testi deneme sınavları düzenlendi. Yarıyıl tatilinde başlatılan deneme sınavları, 26 Ocak’a kadar devam edecek.

    Ayrıca, 27-31 Ocak tarihleri arasında YKS’ye hazırlanan öğrenciler için MEBİ üzerinden AYT konularını kapsayan canlı dersler düzenlenecek. Bunun yanı sıra YKS’ye hazırlanan öğrenciler için dijital olarak MEBİ konu özeti kitapları hazırlandı. TYT, AYT ve YDT olmak üzere toplam 19 kitaptan oluşan seri ile öğrencilerin konu tekrarlarını daha etkili bir şekilde yapmaları amaçlanıyor. Ayrıca, MEBİ platformuna harici deneme sınavlarını dahil etme imkanı sunan bir özellik de eklendi.

    “Raporlarım” modülündeki “Deneme Sınavı Raporlarım” bölümünden, platform dışında gerçekleştirilen deneme sınavlarının sonuçları, sisteme entegre edilerek, YKS hazırlık sürecindeki tüm deneme sınavlarının gelişim grafiği izlenebiliyor.

    MEBİ Platformu’ndan bugüne kadar 719 bin 479 öğrenci yararlanırken, uygulama, şimdiye kadar toplam 492 bin 932 kez indirildi. Öğrenciler, uygulama üzerinden toplamda 32 milyon 316 bin 752 soru çözdü.

  • 2024 Yılı öğretmenlik mesleği kariyer basamakları kılavuzu yayımlandı

    2024 Yılı öğretmenlik mesleği kariyer basamakları kılavuzu yayımlandı

    Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamakları Yönetmeliği doğrultusunda hazırlanan “2024 Yılı Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamaklarında İlerlemeye İlişkin Kılavuz” yayımlandı.

    Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamakları Yönetmeliği doğrultusunda hazırlanan “2024 Yılı Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamaklarında İlerlemeye İlişkin Kılavuz” yayımlandı. Kılavuzda, öğretmenlerin kariyer basamaklarında ilerlemelerine ilişkin iş ve işlemler ile başvuru şartları ve takvim ilan edildi.

    Kılavuza göre, uzman öğretmen ve başöğretmen unvanı için eğitim programlarına başvurular 25 Aralık 2024-1 Ocak 2025 tarihleri arasında yapılacak. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanı sertifikaları 27 Aralık 2024’ten itibaren düzenlenecek. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanı verilenler, sertifikalarının düzenlendiği tarihten itibaren unvanları için öngörülen eğitim öğretim tazminatından yararlanacak. Uzman ve başöğretmen unvanları için düzenlenecek eğitim programı uzaktan eğitim yöntemiyle ÖBA üzerinden gerçekleştirilecek

  • ESSA V. Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler ve Sanat Sempozyumu Antalya’da gerçekleşti

    ESSA V. Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler ve Sanat Sempozyumu Antalya’da gerçekleşti

    15-16 Kasım 2024 tarihlerinde, Antalya Belek Üniversitesi İnsani Bilimler Fakültesi ve Kutbilim Araştırma, Kültür ve Dayanışma Derneği ev sahipliğinde düzenlenen ESSA V. Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler ve Sanat Sempozyumu başarıyla tamamlandı.

    Açılış töreninde, sempozyumun Onursal Başkanı Antalya Belek Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Fadıl SÖZEN, Antalya Belek Üniversitesi İnsani Bilimler Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin BAL, Kırgızistan Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi’nden Prof. Dr. Suleyman KAYIPOV ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Kıyal Kamchybekova ABDİRAİM, konuşmalarını gerçekleştirerek etkinliğin önemine vurgu yaptılar.

    Hibrit formatta gerçekleşen etkinlikte, yüz yüze oturumlara Antalya Belek Üniversitesi kampüsü ev sahipliği yaptı.

    Sempozyuma; Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi, Ulusal Sanat Terapisi Derneği (Rusya Federasyonu), St. Petersburg Lisansüstü Pedagojik Eğitim Akademisi, Fergana Devlet Üniversitesi (Özbekistan) , Bakü Devlet Üniversitesi Sosyal Bilimler ve Psikoloji Fakültesi Sosyoloji Bölümü (Azarbaycan), Cusup Balasagun Kırgız Ulusal Üniversitesi (Kırgızistan) ve Gürcistan Teknik Üniversitesi akademisyen katkı sundu.

    Sempozyumun ana teması olan “Sosyal Bilimler ve Sanatta Yeni Yaklaşımlar” çerçevesinde çok sayıda bildiri sunulmuş, psikoloji alanında “Sanat Terapisi” atölyeleri ve “2. Metehan’dan Atatürk’e Uluslararası Karma ve Bireysel Sergisi” büyük ilgi görmüştür. Sergide yer alan eserler için ISBN’li katalog hazırlanmış ve sanatçılara katılım belgeleri sunulmuştur.

    Etkinliğin düzenlenmesinde önemli katkılar sağlayan Prof. Dr. Hüseyin BAL, sempozyumun uluslararası akademik iş birliğini güçlendirdiğini ve sosyal bilimler ile sanat alanlarında disiplinler arası yeni yaklaşımlara önemli katkılar sunduğunu ifade etti.

    Antalya Belek Üniversitesi, bu önemli etkinlikte ev sahibi olmaktan büyük mutluluk duymakta ve gelecekte benzer organizasyonlarla akademik ve kültürel alanlardaki katkılarını sürdürmeyi hedeflemektedir.

  • Sanal bahis 11 yaşa kadar indi, veliler çaresiz!

    Sanal bahis 11 yaşa kadar indi, veliler çaresiz!

    Ortaokul ve lise çağındaki gençler arasında artan sanal bahis bağımlılığına dikkat çeken Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, “Yoksulluğun derinleşmesi bağımlılığı etkileyen en önemli faktörlerden biri. Kumar alışkanlığı, gençlerin gelişiminde ciddi bağımlılık yapan patolojik bir süreç. Çocukları geleceksiz, umutsuz bırakan bu eğitim sisteminde çocukların mutluluğu bahis oyunlarında araması geleceksizlik, parasızlık, işsizliklerini de kısa yoldan para kazanma arzusu ile bastırmalarının kaçınılmaz sonucu. Gençler; zaman yönetimi, güne odaklanma gibi temel ve basit şeyleri yerine getirmekte zorluk yaşıyor. Bahis bağımlılığı, gerçeklik algılarını yok etmeye yol açıyor. Sanal bahis siteleri, çocukları taciz ve istismara açık hale getiriyor” dedi.

    Türkiye’de özellikle ortaokul ve lise çağındaki gençler arasında sanal bahis oyunlarına olan ilgi giderek artıyor. Bahis sitelerinin reklamları, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve arkadaş gruplarındaki etkileşimler, gençlerin bu oyunlara yönelmesinde önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Ekonomik kaygılar, sosyal çevrenin etkisi, internetin yaygın kullanımı ve teknolojiye olan aşinalık gibi faktörler, gençlerin bahis sitelerine yönelmesinde rol oynuyor.

    Ortaokul ve lise çağındaki öğrenciler arasında artan sanal bahis bağımlılığına ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulunan Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, sanal bahis oyunlarının gençlerde sadece maddi değil, psikolojik anlamda da zararlara yol açabileceğine dikkat çekti.

    Bağımlılık, zaman kaybı, ailevi sorunlar ve akademik başarıda düşüş gibi olumsuz etkilerin gençlerin yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyebileceğinin altını çizen Yılmaz, “Gerçek dünyadan uzaklaşan çocuklarımız ve gençlerimiz, sanal dünyadaki gerçek olmayan faaliyetler içerisine girerek toplumdan da soyutlanıyor. Genel anlamda toplumun, teknolojik bir olgu olarak bilgisayar ve internete olumlu bakıyor olması, bağımlılık sorununun ve tehlikesinin göz ardı edilmesine neden oluyor” dedi.

    “Sanal bahis 11-20 yaş arası gençlerde yaygınlaşmış durumda”

    Gençlerin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolün kaybolması ve teknolojinin ölçüsüz, amaçsız ve sınırsız kullanılmasının ciddi zararları da beraberinde getireceğini söyleyen Yılmaz, “Teknoloji bağımlılığı, her yaşta görülebilecek bir bağımlılık türü olmakla birlikte çocuklarımız ve ergenlerimiz en önemli risk gruplarından birisi. Bağımlılığı meydana getiren ise bilgisayar, internet ve sanal dünyanın karşı konulmaz çekiciliği. Sanal bahis oyunları birçok ülkede 11 -20 yaş arası gençlerde yaygınlaşmış durumda. Bunun getirdiği sorunlar sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde gençleri bağımlı yapmasının yanında, stres ve anksiyete bozukluğu, finansal sorunlar, bağımlılık, okulda başarısız olmak, aile sorunları gibi birçok soruna da sebep oluyor. Gençler genelde internette her yerde karşılarına çıkan kumar reklamları ile bu tuzağa düştükleri belirtiliyor” diye konuştu.

    “Veliler kontrol sağlayamıyor”

    Artan sanal bahis bağımlılığına ilişkin “Gençler, okuyarak geleceklerine dair bir kurguları olmadıkları için kısa yoldan para kazanmanın arzusuyla sanal bahis ve benzeri oyunları oynamayı daha cazip görüyor” diyen Yılmaz, velilerin kimi zaman çocukları üzerinde kontrolü sağlayamadığını söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yoksulluğun derinleşmesi de bunu etkileyen en önemli faktörlerden biri. Kumar alışkanlığı, gençlerin gelişiminde ciddi bağımlılık yapan patolojik bir süreç. Çocukları geleceksiz, umutsuz bırakan bu eğitim sisteminde çocukların mutluluğu bahis oyunlarında araması geleceksizlik, parasızlık, işsizliklerini de kısa yoldan para kazanma arzusu ile bastırmalarının kaçınılmaz sonucu. Gençler; zaman yönetimi, güne odaklanma gibi temel ve basit şeyleri yerine getirmekte zorluk yaşıyor. Bahis bağımlılığı, gerçeklik algılarını yok etmeye yol açıyor. Sanal bahis siteleri, çocukları taciz ve istismara açık hale getiriyor.”

    “Ebeveynler denetimi elden bırakmamalı, seçici ve kararlı davranmalı”

    Öğrenci Veli Derneği olarak velilere önerilerini de sıralayan Yılmaz, teknolojik araçların ödül veya ceza aracı olarak kullanılmaması gerektiğini hatırlattı. Ebeveynlerin, çocukları için etkinlik ve hobi edinmeleri için yardımcı olmaları gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Ebeveynler çocuklarına nazaran teknoloji kullanımı bilgisi ve alışkanlıkları bakımından çok daha geri seviyelerde olabilirler ancak ebeveynler, çocuklar için uygun olmayan programları/oyunları, çocuklara izletmeme/oynatmama hususunda denetimi elden bırakmamalı, seçici ve kararlı davranmalı. Teknolojinin ailece birlikte geçirilen zamanların ya da oyun saatlerinin yerini almasına izin verilmemeli” diye konuştu.

    “Gençlerin rol model gördüğü sosyal medya fenomenlerinin hesaplarında bahis reklamı var”

    Gençler arasında rol model olarak görülen bazı sosyal medya fenomenlerinin hesaplarında bahis reklamlarına yer verildiğini, gerçek hayatta ise bahis reklamlarının sokaklarda, reklam panolarında yer aldığını söyleyen Ömer Yılmaz, “Elinde telefon olan çocuklar artık oyun oynamıyorlar, kısa yoldan para kazanmak için kötücül yollara giriyorlar. Bugünkü iktidarın elinde her türlü yetki var. İstediği anda bu oyunların oynanmasını engelleyecek araçlara da sahip. Asıl buradaki sorumsuzluk hali bugünkü durumun özeti. Yetkililer bir an önce gerekli önlemleri alarak harekete geçmeli” ifadelerini kullandı.

  • “Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu” Ankara’da başladı

    “Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu” Ankara’da başladı

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafında düzenlenen “Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu”, Ankara’da başladı. ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, “Uluslararası alanda da en büyük kurumlardan biriyiz. Dijitalleşmeyi de başarmış bir kurumuz” dedi. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci ise ”Kademeler arası geçiş, gerek ortaokuldan liseye, gerek liseden yükseköğretime geçişte öğrenciyi bütün boyutlarıyla ele alacak bir sistemi geliştirmek kaçınılmaz. Doğrudan ilişkili olan bir başka husus da 4+4+4 sisteminin son dört yılı. Bu son dört yılı da yeniden ele almamız gerektiği şüphesiz aşikardır” diye konuştu.

    Liselere Giriş Sistemi (LGS) ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi iki geniş katılımlı sınav başta olmak üzere pek çok sınavın gerçekleştirildiği Türkiye’deki sistemin masaya yatırılacağı “Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu” Ankara’da başladı. Üç gün sürecek sempozyumda, ölçme değerlendirme alanında dünyada yeni yaklaşım ve gelişmeler, yapay zeka tabanlı ölçme değerlendirmeyle ilgili uygulamalar ve yenilikler ele alınacak.

    “Dijitalleşmeyi de başarmış bir kurumuz”

    Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, sempozyumu geleneksel hâle getirmek istediklerini söyledi. Filistin’de yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başlayan Ersoy, 2024 yılı içerisinde 68 ayrı oturumda 13 milyon adaya sınav gerçekleştireceklerini, iki milyon kişinin sınavlarda görev alacağını söyleyen Ersoy, “Uluslararası alanda da en büyük kurumlardan biriyiz. Dijitalleşmeyi de başarmış bir kurumuz” dedi. ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavlar hakkında bilgi veren Ersoy, hedeflerinin tüm imkanları kullanarak e-sınav sistemini arttırmak olduğunu söyledi.

    ÖSYM’nin adil bir sınav sistemi gerçekleştirdiğini sözlerine ekleyen Ersoy, “Bu sene 68 sınav yapacağız. YÖK’ün aldığı karar gereği performans ölçen sınavlar da yaptık. Spor bilimlerine giriş sınavını standart hale getirdik. Öğrenciler üniversite üniversite gezmek zorunda kalmadı” diye konuştu.

    “Uluslararası sınav izleme araçlarından istifade ettik”

    Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci ise yaptığı konuşmasında şöyle konuştu:

    “Bakanlık olarak son dönemde ölçme ve değerlendirme araştırmalarıyla ilgili yoğun bir çalışmanın içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Bununla ilgili çalışmamız mevzuat çalışmalarıydı. Mevzuatla beraber özellikle sınıf içi ölçme kapsamında açık uçlu soruların kullanılması zorunluluğu ve önceliği getirildi. Bu mevzuatla öğrenci ve öğretmenlere geri bildirimlerin, analizlerin yapılması, İlkokullarda öğrencinin gelişimin izlenmesi maksadıyla sınavların kaldırılması, oyun temelli değerlendirmeleri merkeze aldık. Ulusal ve uluslararası izleme araçlarının takibini yaptık. Uluslararası sınav izleme araçlarından da istifade ettik. Sınıf içi ölçme ve değerlendirme süreçleri içerisinde öğretmenlerin güçlendirilmesini hedef aldık.”

    “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni beceri temelli tanımlıyoruz”

    Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne dair konuşan Yelkenci, şunları kaydetti:

    “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, üç ayrı genel müdürlüğümüz ve Talim ve Terbiye Kurulu’muzun oluşturduğu üç modülle izlenecek. Özellikle beceri temelli bir program olarak tanımlıyoruz bunu. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni beceri temelli tanımlıyoruz. Düşünce, alan, sosyal, duygusal ve okur yazarlık becerilerinin aynı zamanda eğilimler ve değerlerle aralarında oluşturulan örgüyü kast ediyoruz. Bu becerilerin kazanılması için yazılan programların kullanılmasını özellikle süreç odaklı ve geliştirmeci ölçme ve değerlendirme yaklaşımı olarak ele alıyoruz.

    “4+4+4 sisteminin son dört yılını yeniden ele almamız gerektiği aşikar”

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın politikalarını belirleyen bir çok şey var. İleriye yönelik bir öngörü olarak bunu kabul edin. Beceri örgüsü temelli bir müfredatın bugünkü öğrenciyi sadece çoktan seçmeli bir sınavla seçen bir yaklaşımın, kötürüm bir yaklaşım olacağı şüphesizdir. Kademeler arası geçiş, gerek ortaokuldan liseye, gerek liseden yükseköğretime geçişte öğrenciyi bütün boyutlarıyla ele alacak bir sistemi geliştirmek kaçınılmaz. Eğer bunu bugünden yapmazsak, daha sonrasında iki ayağımızın bir papuca gireceğini söylemek çok zor bir şey olmasa gerek. Kademeler arası geçişte bir başka husus da mesleki teknik eğitimde niteliği artırmak. Doğrudan ilişkili olan bir başka husus da 4+4+4 sisteminin son dört yılı. Bu son dört yılı da yeniden ele almamız gerektiği şüphesiz aşikardır.”

    Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Matthias Von Davier ise “Ülkeleri dinlememiz lazım. Eğitim çalışmalarını da yakından takip etmemiz gerekiyor. Kapsam alanını ölçme ve değerlendirme alanında yaygınlaştırmamız gerekiyor” diye konuştu.

  • TÜİK: Türkiye’de muhtemel eğitim süresi 2021 yılından bu yana geriliyor

    TÜİK: Türkiye’de muhtemel eğitim süresi 2021 yılından bu yana geriliyor

    TÜİK verilerine göre, Türkiye’de muhtemel eğitim süresi 2021 yılından beri sürekli azalma kaydediyor. Buna göre, 2022 yılında 18,2 yıl olan muhtemel eğitim süresi, 2023 yılında 17,9’a geriledi. Böylece, muhtemel eğitim süresinde yüzde 1,3’lük düşüş yaşandı. 2021’de 18,8 olan muhtemel eğitim süresi, iki yıl içinde yüzde 4,78 azaldı.

    Muhtemel eğitim süresi, erkeklerde 2022 yılına göre yüzde 2,8’lik düşüş ile 17,6 yıl olurken, kadınlarda yüzde 0,3’lük artış ile 18,4 yıl oldu.

    TÜİK, 2023 yılına ilişkin ‘Muhtemel Eğitim Süresi’ (MES) araştırmasını yayımladı. MES, en genel tanımıyla “ilgili eğitim kademesine giriş yaşında olan bir kişinin, belirtilen eğitim kademesinde geçirmesi muhtemel örgün eğitim süresini” ifade ediyor.

    MES 2023 yılında 17,9 yıl oldu

    Türkiye’de ilkokula başlama çağındaki bir bireyin en yüksek eğitim kademesini tamamlayana kadar eğitim hayatında geçirmesi muhtemel süre 2023 yılında 17,9 yıl oldu. Böylece MES, 2022’de 18,2 yıl olurken 2023’te 17,9’a geriledi.

    İlkokul çağındaki bir bireyin ortaöğretimi tamamlayana kadar eğitimde geçirmesi muhtemel süre 12,3 yıl, okul öncesi eğitimde ise 1,6 yıl olarak hesaplandı. İlkokul çağındaki bir bireyin ortaöğretimi tamamlayana kadar eğitimde geçirmesi muhtemel süre, geçen yıl 12,7 olarak gerçekleşmişti.

    MES’te düşüş erkeklerde kadınlara göre daha hızlı seyretti

    İlkokula başlama çağındaki bir bireyin en yüksek eğitim kademesini tamamlayana kadar eğitim hayatında geçirmesi muhtemel süre bir önceki yıla göre toplamda yüzde 1,3’lük düşüş gösterdi. 2021 yılından itibaren görülen bu düşüş erkeklerde kadınlara oranla daha hızlı seyretti. MES, erkeklerde 2022 yılına göre yüzde 2,8’lik düşüş ile 17,6 yıl olurken, kadınlarda yüzde 0,3’lük artış ile 18,4 yıl oldu.

    MES en yüksek değerine İstanbul’da ulaştı

    2023 yılında, il düzeyinde en yüksek muhtemel eğitim süresi 20,3 yıl ile İstanbul’da gerçekleşti. İstanbul’u, 19,7 yıl ile Karabük, 19,6 yıl ile Ankara, 19,1 yıl ile Rize ve Erzincan izledi. Aynı süreçte muhtemel eğitim süresi en düşük olan il 14,9 yıl ile Muş ve Şırnak olurken, bu illeri sırasıyla 15,1 yıl ile Ağrı ve Şanlıurfa, 15,8 yıl ile Mardin izledi.

    MES’in son 5 yılda en çok arttığı il Gümüşhane

    MES’in 2019 ile 2023 yılları arasında en çok artış gösterdiği ilk beş il sırasıyla yüzde 8,3 ile Gümüşhane, yüzde 4,6 ile Hakkari, yüzde 2,5 ile Van, yüzde 2,1 ile Diyarbakır ve yüzde 1,7 ile Ağrı oldu. Aynı dönemde, muhtemel eğitim süresinin en çok düşüş gösterdiği iller ise sırasıyla yüzde 10,4 ile Eskişehir, yüzde 10,3 ile Çankırı,yüzde 10 ile Yalova, yüzde 9,6 ile Antalya ve yüzde 8,6 ile Muğla oldu.

    Erkek ve kadınlarda en yüksek MES değerleri İstanbul’da

    Türkiye genelinde MES, 2023 yılında kadınlar için 18,4 yıl, erkekler için ise 17,6 yıl oldu. Her iki cinsiyette de en yüksek MES değeri İstanbul’da gerçekleşti. Erkeklerde İstanbul’u Karabük, Ankara, Erzincan ve Bayburt izlerken; kadınlarda sıralama Karabük, Tunceli, Ankara ve Rize olarak gerçekleşti.

    Muhtemel eğitim süresinin erkeklerde en düşük olduğu il olan Ağrı’yı, sırasıyla Şırnak, Muş, Şanlıurfa ve Mardin takip ederken; MES’in en düşük olduğu iller kadınlarda; Muş, Şanlıurfa, Şırnak, Ağrı ve Bitlis oldu.

     

    Cinsiyet eşitliği endeksi 2023 yılında da kadınlar lehine arttı

    MES kapsamında cinsiyet eşitliği endeksi, kadın MES değerinin erkek MES değerine oranı ile hesaplanıyor. ISCED 1-8 kademesinde (ilkokul-yükseköğretim) MES kapsamında cinsiyet eşitliği endeksi 2023 yılında 1,05 oldu. 2018 yılında 0,97 olan endeks, 2023 yılında 0,08 puanlık artış göstererek kadınlar lehine değişim göstermeye devam etti.

    Endeksin en yüksek olduğu beş il sırasıyla 1,12 ile Tunceli ve Iğdır, 1,10 ile Çanakkale, 1,09 ile Bartın ve Çankırı oldu. Cinsiyet eşitliği endeksinin en düşük olduğu iller ise sırasıyla 0,95 ile Bitlis, Şanlıurfa ve Siirt, 0,96 ile Muş ve 0,98 ile Batman olarak gerçekleşti.